BM Genel Kurul toplantısı çerçevesinde New York'ta bulunan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in ABD Başkanı Barack Obama ile görüştüğünü, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun da Putin ve Obama ile görüştüğünü anımsatan Kuloğlu, şöyle konuştu:
"Suriye konusunda bir anlaşma olduğunu ifade etmek mümkün değil ama en azından Suriye'nin bir laik devlet olarak devam etmesi ve bütünlüğünü muhafaza etmesi konusunda müşterek bir anlayış ortaya çıktı. Tabii ki bu bütünlüğü muhafaza etmek için merkezi hükümetin güçlü olması lazım ki duruma hakim olabilsin.
'TÜRKİYE ÇOK FAZLA MÜDAHİL OLMAZ'
"Ankara'nın bu konuya çok fazla müdahil olacağını zannetmiyorum. Türkiye'nin uzun zamandır takip ettiği politika, Suriye'nin bütünlüğünden yana. Zaten Suriye'nin kuzeyinde oluşan yeni kantonal bölgeler, Türkiye'yi tedirgin etmiş durumda. Bir tek Cerablus civarında bir ara bölge kaldı. Orasının da güvenli bölge yaparak, kuzeyde bir kuşak meydana çıkması engellenmek isteniyor. Suriye'nin bütünlüğünü sağlayabilecek olan böyle bir girişimi, Rusya'nın oraya asker göndermesini desteklemesek dahi en azından kendi güvenlik sorunumuzu bir noktada dengeleyebilmesi açısından ses çıkarmamamız gerekir."
'KUZEY SURİYE'DE ÖZERK BİR BÖLGE ORTAYA ÇIKABİLİR'
Kuloğlu, "Türkiye'nin bu harekete çok fazla tepki göstereceğini zannetmiyorum. Türk hükümetinin sadece, sivil halka zarar vermeyecek bir anlayış içerisinde bu işin yürütülmesinin ön planda olması yolunda bazı telkinlerde bulunacağını düşünüyorum" diye konuştu.