Başkent Şam’ın bazı bölgelerinin güvenli olmadığını hatırlatan Kobyakov, Esad’ın kentteki hareketlerinin gizlilik içinde yürütüldüğünü bu nedenle de röportajın da başkanlık sarayı yerine, Şam’daki sivil bir yerleşim alanında bulunan bir konakta gerçekleştirildiğini belirtti.
ÇOK GİZLİ KONAK
Kobyakov’un açıklamalarına göre, 20. yüzyıl başında Fransız stilinde inşa edilen konağın etrafında konutlar bulunuyor ve civarındaki otoyolda seyreden araçlar hiçbir özel izne tabi tutulmadan rahatça hareket edebiliyor. Ancak Kobyakov, röportaj öncesinde kendilerinden kameralı telefonlarını teslim etmelerini ve internette bile hiçbir resmi bulunmayan konağın fotoğrafını çekmemelerinin istendiğini söyledi.
Röportaj için konağa girdiklerinde tek bir koruma dahi görmediklerini aktaran Kobyakov, bunun ya Rus gazetecilere duyulan güvenin simgesi ya da başkanın şahsi korumalarının yüksek seviyeli performansı ile açıklanabileceği görüşünde.
Suriye Devlet Başkanı Esad’ın röportaj sırasındaki tutumuna ilişkin kişisel izlenimlerini de aktaran Kobyakov, şunları söyledi:
‘ESAD İNZİVAYA ÇEKİLMİŞ İZLENİMİ VERMİYOR’
“Esad, röportaj öncesinde son derece hazır haldeydi, çay içti, tatlı yedi. Bir diğer detay da görüşmeye yanında not defteri ya da önceden hazırlanmış açıklamalar olmadan gelmesiydi. Verilen cevapları da yakından izledi. Röportaj boyunca başvurduğu referanslar için hiçbir yardım almadı. Hatta röportaj bittikten sonra da hiç teknik yardım almadan simultane çeviri için kullanılan kablo, düğme ve kulaklıkları kendisi ayarladı. Daha sonra da rahatlayıp gülümseyerek hepimizi hatıra fotoğrafı çektirmeye davet etti. Enerjikliğine bakılacak olursa, Esad’dan kısa zaman içinde ‘Yoruldum, gidiyorum’ cümlesini duymayacağız gibi. Benim izlenimime göre, Esad’ın güven marjı hâlâ var.”
Esad’ın “Bir ülkenin başkanı iktidara halkının oylarıyla gelir ve yine halkın oylarıyla gider. Avrupa, mültecilerin kaderinden gerçekten endişeleniyorsa teröristleri desteklemekten vazgeçsin” gibi önemli açıklamalar yaptığı röportaj dünya basınında geniş yankı uyandırmıştı.