İstanbul için 7 şiddetinin üstünde iki büyük deprem senaryosunun bulunduğuna işaret eden Ersoy, “Enerjiler logaritmik olarak büyür. 7.7 büyüklüğünde bir deprem meydana geldiğinde, bu, İzmit depreminin neredeyse 3 katına yakın bir enerji farklılığı demektir. Bu bakımdan, virgülden sonraki küçük oynamalar bile önemli sonuçlar doğurabilir. Ayrıca İstanbul'un nüfusu son 80 yılda 18 kat arttı. Türkiye’nin yapı stokuna baktığımızda da ülke genelinde 21 milyon konut var, bunun 4 milyonu İstanbul'da… Tarihteki İstanbul depremleri kentin merkezi kesitindeki sağlam kayaçların üzerindeki yapı stokunda meydana geldi. Fakat buna rağmen yıkıcı depremler yaşandı.”
‘GEÇMİŞTEKİ DEPREMLER GELECEKTE MUTLAKA TEKRARLANIR’
1509 İstanbul depremini günümüz koşullarıyla ilişkilendiren Ersoy, beş asır önce meydana gelen bu depremin şimdi tekrarlanması halinde kayıp sayısının 145 ila 450 bin olacağını dile getirdi. Ersoy, Türk ekonomisinin yüzde 40'ını oluşturan bir bölgenin merkezindeki yıkıntının bir milli güvenlik sorununa dönüşeceğini de belirtti.
"Tarih bize şunu gösteriyor, geçmişteki depremler gelecekte mutlaka tekrarlanacak" diyen Ersoy, 14 yıl içinde olacağı düşünülen büyük depremin mevcut yapı stoklarının çürük zemin üzerine kaymasından dolayı geçmişteki örneklerinden çok daha yıkıcı olacağını söyledi.
'ÇİFTE DEPREMLER YAŞANABİLİR'
"1766 yılında Marmara'da çifte deprem var, bir yıl içinde iki deprem olmuş. 1999'da da art arda iki deprem meydana geldi. Saha incelemelerinde gördüm ki, Kocaeli depreminin kırığı Düzce kırığıyla santim santim çakışıyor. Bu ne demek? Kocaeli depremi aslında Düzce'yi de kıracaktı, ancak takıldı ve gecikti. Aksi taktirde 17 bin yerine 30 bin ölümden söz edebilirdik. Bu anlamda çifte depremler meydana gelebilir. Ama şu bir gerçek ki, Marmara Denizi’nde 7'yi geçen her deprem bizi ciddi şekilde etkileyecek."
‘MARMARA KIYILARINDA TSUNAMİ RİSKİ VAR’
Endonezya’da tsunami üzerine araştırmalar yapan Ersoy, 1999 depremlerinde tartışma konusu olan "Marmara'da tsunami olur mu" sorusuna da açıklık getirdi:
“Marmara kıyıları tarihsel olarak sabıkalı bir yer, bu kıyılarda yüksekliği fazla olan pek çok tsunami var. İstanbul'da şimdi birçok sahil yolu bulunuyor. Ancak suyun sadece 100 metre içeri girip çekilmesi bile ciddi bir felaket anlamına gelir. Kesinlikle inanın ki, Marmara denizinde bir tsunami riski var. Bu bakımdan geçici konaklama yerlerinin sahillerde olması son derece tehlikeli.”