RUSYA, TÜRKİYE'YE GÜVEN DUYUYOR
'TÜRKİYE'Yİ VAZGEÇİRMEK İSTEYEN GÜÇLER OLABİLİR'
Sotniçenko, geçiş hatlarının güvenliğine dikkat çekerek Rusya'dan gelip Batı'ya akacak gazın Ukrayna üzerinden geçmesinin ‘güvenilir bir yol' olmadığını söyledi. Proje sayesinde Türkiye'nin önemli bir geçiş ülkesi haline geleceğini ve Rusya'dan gelen gazın Batı'ya ulaşabileceğini kaydeden Sotniçenko, Rusya'nın karşısında olan bazı güçlerin Türkiye'yi bu projeden vazgeçirmek isteyebileceğini, Türkiye'den bağımsız bir dış politika üretmesinin beklendiğini ifade etti.
KARDAŞ: HEM SİYASİ HEM EKONOMİK PROJE
Konuyla ilgili Sputnik'e konuşan TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi öğretim üyelerinden ORSAM Başkanı Doç. Dr. Şaban Kardaş, Türk Akımı'nın hem siyasi hem de ekonomik bir proje olduğunu belirtti. Bu projeyi ‘hiç ekonomik mantığı olmayan, tamamen stratejik ve siyasi hesaplara dayalı bir politika' olarak değerlendiren görüşlere katılmadığını vurgulayan Kardaş, şunları söyledi: "Projenin belli bir ekonomik rasyonalitesi var. Ama bu arkasında yatan o stratejik hesapları da gözardı etmemizi gerektirmiyor. Ağırlıklı olarak stratejik bir proje ama abartıldığı gibi tamamen körü körüne sırf belli bir stratejik hedef için milyarlarca doları da çöpe atmıyorsunuz. Dayandığı ekonomik bir rasyonalite var."
‘FİNANSMAN SORUNU VAR'
‘GAZ HANGİ PAZARA ULAŞACAK?'
Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu (USAK) Enerji Güvenliği Araştırmaları Merkezi Başkanı Hasan Selim Özertem ise sempozyumda gerçekleştirdiği sunuma ilişkin Sputnik'e yaptığı açıklamada Türk Akımı projesinin çok kapsamlı ve büyük bir proje olduğunu söyledi.
‘ÖNCELİK SIRALAMASI ORTAYA KONULMADI'
AVRUPA PİYASASI HEDEFİNİN ÖNÜNDEKİ SIKINTILAR
Özertem, Türk Akımı yapıldıktan sonra eğer Avrupa piyasası hedefleniyorsa temelde iki sıkıntı ile karşı karşıya olunduğunu da belirtti: "AB'nin üçüncü enerji paketine Güney Akım'ın uymadığını söylüyorduk, Türk Akım'ı hangi şekilde buna uyumlu hale gelecek, komisyondan onayını nasıl alacak? Bence burada muğlak bir durum söz konusu. Ayrıca Türkiye bir HUB olacaksa veya 63 milyar metreküplük bir gaz Türkiye üzerinden geçecekse özellikle burada teknik kapasite tartışılması gerekiyor. Bu teknik kapasitede de özellikle Türkiye'nin depolama tesisleri çok yetersiz. 2.67 milyar metreküplük bir depolama tesisi var, bu ancak Türkiye'nin kendi ihtiyacını, kış aylarında karşılama noktasında dahi yeterli olmayan bir kapasite. Bunun artırılması gerekiyor. Bunu kim artıracak, bu yatırım nereden gelecek, bu teknolojiyi nereden temin edeceğiz, bunlar Türkiye'nin düşünmesi gereken sorular."
‘ÜÇÜNCÜ ÜLKELERE GAZ SATIŞI, ERTELENMİŞ BİR HEDEF'
Özertem, Türk Akımı konusunda Rusya'nın Türkiye'yi gerçek bir partner olarak görmesi, burada sorumlulukların nasıl paylaşılacağı konusunda net bir fotoğrafın çıkması ve Avrupa'nın da kabul edebileceği şekilde bunun tartışılmaya başlamasının gerekliliğine işaret etti:
"Komisyondan onay almanız için Ukrayna konusunda daha yapıcı bir sürece girmeniz gerekiyor, bu yok. Şu andaki fotoğraf, Türk Akımı'nın daha çok Türk piyasasını beslemek üzere belki ilk fazın gerçekleşebileceği ve bir yönüyle de Rusya'nın Türk pazarındaki pozisyonunu koruyacağı aynı zamanda bu pozisyonunu korurken mümkün mertebede ihracat kapasitesini artırmayı hedeflediğini gösteriyor. Üçüncü ülkelere bir gaz satışı daha sonraya ötelenmiş, ertelenmiş ama ilk aşamada hedeflenen Türkiye ile Rusya arasında bir ikili diyalog çerçevede Türk Akımı'nın rol oynaması. Yani bu Putin'in ortaya koyduğu projenin biraz daha evrim geçirdiği bir fotoğrafı önümüze çıkarıyor."
Türk Akımı'nda hükümetler arası anlaşmanın çok kapsamlı olacaksa şu andaki seçim hükümetiyle imzalanmasının zor olacağına dikkat çeken Özertem, 1 Kasım seçimleri sonrası oluşacak yeni hükümetin üzerinde daha rahat düşüneceğini söyledi. Özertem, "Aslında burada zaman kaybediliyor gibi görünse de biraz daha Rusya'nın sanki bu süreçten istifade ettiği Batı ile müzakerelerde rahatladığı, ikincisi petrol fiyatları düşerken finansal anlamda yönetmekte zorluk çektiği bu süreçte biraz daha zaman kazandığı bir durum da ortaya çıkıyor. Ben bu anlamda Rusya'nın durumdan şikayetçi olduğu inancında değilim" dedi.