RS FM'de yayınlanan ‘Günaydın Türkiye’ programının konuğu olan Yıldız Teknik Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslar arası İlişkiler bölümünden Prof. Dr. Nurşin Güney, Türk Akımı'yla ilgili öngörülemeyen süreci Radyo Sputnik'e değerlendirdi.
“Jeopolitiğin çok önemli olduğu, herkesin de herkese karşı rakip olduğu bir ortamdan bahsediyoruz” diyen Güney, Türk Akımı'nın AB'nin Rusya'ya karşı açmak istediği ‘yaptırım’ kartından doğduğuna işaret etti.
TÜRKİYE’NİN HEDEFİ ‘MERKEZ’ OLMAK
"Türkiye'nin enerji konusunda tavrı çok net. Bu, hükümetten hükümete değişebilecek bir konu da değil, çünkü Türkiye, enerji bağımlısı bir ülke. Kullandığı enerjinin neredeyse yüzde 70'ini dışarıdan ithal ediyor. Bundan dolayı çok geçişli, kaynak ülkelerin çokça çeşitlendirildiği bir strateji izlemesi söz konusu. Bu bakımdan Türkiye hem doğu-batı ve kuzey-güney hatlarındaki her türlü geçiş hakkını, petrol ve doğalgaz haklarını destekler durumda ve bir geçiş ülke olmanın ötesinde jeopolitiğin kendisine getirdiği avantajlarla mümkünse bir merkez ülke olma hedefinde…"
'RUSYA ALTERNATİF YOLLAR ARIYOR'
Güney, Avrupa Birliği’nin (AB) enerji arz güvenliği konusundaki sorunlarını gidermek konusunda Türkiye'nin jeopolitik ve faydacı konumuna vurgu yaptı. Ukrayna krizine değinen Güney, Rusya'nın Ukrayna'dan geçmeyecek şekilde hatları çeşitlendirme stratejini gündeme soktuğunu söyledi:
“Bunlardan biri Güney Akım'ın yerini alacak Türk Akımı'ysa, bir diğeri daha çok yakınlarda imzalanan 'Kuzey Akım 2' anlaşması… Dolayısıyla Rusya AB'nin enerji tedariki konusundaki bağımlılığını bir şekilde elden bırakmıyor. Bu piyasayı bırakmak istemediği için çeşitli geçiş alternatiflerini destekliyor. Bu nedenle Türk Akımı'nın siyasi tarafı var ve gündemde yer işgal etmeye devam edecektir, ta ki hükümetler arası imzalar atılana kadar…”