‘Kemer sıkma politikalarını ve anlaşmalarını yırtmak için iktidara geliyoruz' şiarıyla Başbakanlık koltuğuna oturan Yunanistan solunun genç lideri neden kısa zamanda duruşunu gözden geçirme ihtiyacı duydu? Deneyimli Yunanistanlı analist ve gazeteci Pantelis Savvidis, Atina'da hükümet ve siyaset çevrelerinden edinmiş olduğu özel bilgiler ışığında bu sorulara yanıt arıyor.
Savvidis, Çipras'ın temmuz ortalarında borç anlaşması karşısındaki duruşunu değiştirmek zorunda kaldığını vurguluyor. Deneyimli analiste göre yeni süreçte, Çipras çok büyük handikaplar ve zorluklarla karşı karşıya kalmış durumda.
YUNANİSTAN SİYASETİNDEKİ YENİ EVRE
Savvidis'e göre 2010'da zirveye çıkan ekonomik krizle beraber Yunanistan'da siyasi dengeler ve kutuplar değişti. Artık ülkede ideolojik kutuplaşma söz konusu değil. Komşu ülkede iki yeni siyasi kutup oluşmuş durumda: Kemer sıkma politikaları cephesi ve bu politikaların karşısında duran, temelde Avrupa karşıtı olan kutup.
Avrupa karşıtlığı ve özelde de kemer sıkma politikaları reddi temelli bir siyasi söylemle iktidara gelen radikal solun lideri Çipras'la ilgili Savvidis şu noktaların altını çizdi:
ÇİPRAS, YUNANİSTAN'IN EUROZONE İÇERİSİNDE KALMASI GEREKTİĞİ SONUCUNA ULAŞTI
Başbakanlık konutunda geçen aylarda yapılan bir ekonomi toplantısında eski Başbakan Çipras çok önemli bir karar aldı. Yunanistan devletinin içerisinde olduğu içler acısı durumu, ekonomik krizin bütün etmenlerini, ülkenin ulusal para birimine geçişle beraber karşı karşıya kalacağı sıkıntıları ve insani krizi dikkate alan Çipras, Yunanistan'ın Eurozone içerisinde kalması gerektiği sonucuna ulaştı. Dahası, uygulamaya sokulan ‘sermaye kontrolü' mekanizması Yunanistan toplumunu patlama noktasına taşıdı. Böylesi bir durumda, Yunanistan'ın Avrupa ile olan bağları sarsıldığı takdirde bu durumun tüm vebali Çipras'ın omuzlarına yıkılacaktı.
RUSYA ÇİPRAS'A BEKLENEN YARDIM ELİNİ UZATMADI
Savvidis'e ulaşan son bilgiler Çipras'ın kreditörlerle vardığı anlaşmada bir başka faktörün de başrolde olduğunu gösteriyor. İktidara gelmesinden hemen sonra Çipras gerek Rusya gerekse de Çin ile yakın ilişkiler içerisine girme eğilimi gösterdi. Diplomatik kanallardan her iki ülke ile dirsek temasları geliştirdi. Moskova'da ve Pekin'de ekonomik yardım ve yatırım olanaklarının peşinden koştu. Ancak her iki ülke de Atina'nın beklentilerini boşa çıkardı. Rusya, Yunanistan ile olan ilişkilerine önem vermekteydi. Ancak Moskova'nın perspektifinden her halükarda Yunanistan bir AB üyesiydi.
ÇİPRAS KENDİ PARTİSİNİ KONTROL EDEBİLECEK DURUMDA MI?
İşte bu sebeplerle Çipras kreditörlerle anlaşma yolunu seçti. Ağustosta yeni borç anlaşması hayata geçirildi ve Çipras bu anlaşmanın garantörü konumuna geldi.
Savvidis'e göre yeni süreçte Çipras'ın kendi kendine sorması gerektiği önemli sorular söz konusu: Borç anlaşmaları karşıtlığı temelinde oluşan SYRIZA cephesini Çipras'ın ‘u dönüşü' sonrasında ne türlü bir gelecek bekliyor? Çipras bu siyasi cephenin liderliğini daha ne kadar sürdürebilecek? Dahası, önümüzdeki erken seçimlerde şayet Çipras iktidara geri dönerse partisiyle olan bağları tümden sarsılma ihtimali ile karşı karşıya kalacak mı?