Orban: Sınırlarımızı kapatalım, Türkiye'ye maddi destek verelim

Başkent Budapeşte'de Macar diplomatlara seslenen Orban, AB'nin dış sınırlarını koruyamadığı sürece 28 üyesi arasında göçmenlerin dağıtılmasına yönelik kotalar belirlenmesi için bir tartışma yürütmek için erken olduğunu söyledi.

Daha ileriki aşamalarda ‘adil' kotalar belirlenmesi konusunda bir tartışma yapılabileceğini belirten Orban, "AB dış sınırlarını koruyamadığı sürece Avrupa'ya akın edenlerin kaderini konuşmanın hiçbir mantığı yok" değerlendirmesinde bulundu.

Macar lideri şu ifadeleri kullandı: "AB içinde bir fon kurulması ve Türkiye gibi bizim için önem arz eden ülkelerin de onayıyla bu fondan bu ülkelerdeki mültecilerin sorunları ile baş etmek için destek sağlamamız çok daha mantıklı olur."

'SINIRLARI KAPATIN'

Bu arada Orban, Avusturya devlet televizyonu ORF'de bugün yayınlanan röportajında ise Almanya ve Avusturya'yı sığınmacı akını karşısında sınırlarını kapatmaya çağırdı. Orban, "Berlin ve Viyana açıkça, 'artık başka sığınmacı kabul etmiyoruz' demeli. Sınırları kapatmalı" ifadelerini kullandı.

POLİS VE ASKER, SIĞINMACILARA KAPISINI AÇANLARI BASABİLECEK

Almanya'ya ulaşmaya çalışan sığınmacıların rotasında yer alan Macaristan'da, son olarak Orban'ın partisi Fidesz'in çoğunlukta olduğu meclis cuma günü yeni bir yasa geçirerek zor durumdaki sığınmacılara yardım etmeye çalışan halkı cezalandırma yolunu seçti. Yasayla, polis ve orduya sığınmacıları barındırdığından şüphelenilen kişilerin evlerine baskın yapıp arama hakkı verildi. Yasaya karşı çıkanlar uygulamanın en temel insan haklarına aykırı olduğuna dikkat çekti.

GUARDİAN: AB, MACAR BAŞBAKANI KORKUNÇ ORBAN'I DURDURMALI

Öte yandan İngiliz Guardian gazetesi bugünkü başyazısında Macar lideri ‘Korkunç Orban' olarak niteleyip ‘Avrupa'nın Korkunç Orban'a karşı tavır alma zamanı' başlığını attı.  

Başyazıda Orban'a yönelik şu eleştiriler yer aldı: 'Orban, mülteci krizinde, Avrupa'ya hakim olan cömert ruhlu havayı kendine siper etti. Orban bir süredir ülkesinin imajına zarar veriyor. Demokratik ilkeleri çiğnedi, yetkileri sağcı Partisi Fidesz'in elinde topladı, yargının bağımsızlığını tehdit etti, medyaya zorbalık etti. AB kurumlarına karşı sürekli kışkırtıcı oldu. Rusya lideri Vladimir Putin'le dayanışma gösterileri yaparak AB'nin Ukrayna krizi karşısında birlik görüntüsü verme çabalarını zora soktu. Diğer AB başkentleri yuvarlak ifadelerle her adımına tepki gösterdi ama Macaristan'da olanlar kıtanın geri kalanını çok etkilemeyecekmiş gibi herkes sessizce yoluna devam etti. Ancak şimdi mülteci krizinin yaşandığı bir ortamda 'Orban sorunu' artık daha aşikar ve durum daha da kötüleşiyor. Daha önce AB kurumları Avrupa değerlerini çiğneyen Orban'ın yaptıklarının hesabını vermesini sağlayamadı. Ancak şimdi bunun zamanı geldi.'

AP, ÇARŞAMBA TOPLANIYOR

Öte yandan Macaristan'dan Almanya'ya sığınmacı geçişi de sürüyor. Avusturya'ya gelen sığınmacılar, buradan trenlerle Almanya'nın Münih kentine gidiyor. Önceki gün ve dün Münih'e ulaşan sığınmacı sayısı 10 bini aşarken,  Avrupa Parlamentosu (AP) da, krizle ilgili hazırlanan bir acil çözüm planını çarşamba günü oylayacak.

Acil Mekanizma adlı planın, Strasburg'da düzenlenecek AP oturumunda oylanacağı gün, Avrupa Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker de, bir konuşma yaparak kriterleri açıklayacak.

ACİL MEKANİZMA'DA İKİ ETAP VAR

Planın iki etabı var: İlk başta Yunanistan, İtalya ve Macaristan'da bekleyen 160 bin sığınmacı belirli kriterlere göre AB ülkelerine paylaştırılacak.

Yunanistan ve İtalya'daki 40 bin sığınmacının paylaşımında 28 AB ülkesi anlaşmıştı. Her ülke ne kadar sığınmacı alacağını gönüllü olarak belirledi. 40 bin sığınmacı, yabancı dil bilgisi ve AB ülkelerinde aile bağlarına bakılarak paylaştırılacak. Geriye Macaristan'da Batı Avrupa ülkelerine gitmeyi bekleyen 120 bin civarında sığınmacı kalacak. 120 bin sığınmacının paylaşımı konusu da çarşambaya kadar karara bağlanacak.

İkinci etabı ise yeni gelecek sığınmacılar konusu oluşturuyor. Sığınmacı akınının artması beklendiğinden AP, yeni sığınmacıları karşılamak için ‘Sürekli Acil Mekanizma Planı'  hazırladı. AB ülkelerinin nüfusu, ekonomik gücü ve iş pazarının durumu baz alınarak bir kota belirlenecek. Sığınmacı paylaşımı da bu kotaya göre yapılacak.