Tarihi bir etkinlikte bir araya geldiklerini dile getiren Davutoğlu, “Öncelikle zihniyet değişikliğinden bahsediyoruz. Biz zihniyeti değiştirmeden tarihin akışını değiştiremeyiz ve konulara temel yaklaşımımızı, tarih içerisinde kadının yerini nasıl değerlendirdiğimizi değiştirmeden toplumsal cinsiyet eşitliğini ele almak mümkün olmayacaktır” ifadesini kullandı.
‘ZİHNİYETTE DEĞİŞİKLİK YAPMAK İSTİYORUZ’
“G20 küresel ekonomilerin itici gücü. Bu platformda dolayısıyla kadının var olmaması bu zihniyetin devamı, eski zihniyetin sürdürülmesi anlamına geliyor” diyen Davutoğlu, şöyle devam etti:
“Yani 'sadece erkekler karar verebilir' anlayışının devamı. Bu girişimle biz bu anlayışta ve zihniyette radikal değişiklik yapmak istiyoruz. Kadın ve erkek Allah tarafından yaratılmış eşit varlıklardır ve aynı hak ve sorumluluklara sahiptir. Kadın ve erkek, aynı yetkilere veya insanlığın geleceği açısından aynı güce sahiptir. Bununla birlikte bir diğer önemli nokta da şu; genellikle kadınlar, birçok şeyin bedelini ödüyor. Örneğin erkeklerin almış olduğu kararların bedelini kadınlar ödüyor, savaşların kurbanı oluyorlar. Çocuklarına bakmak durumunda kalıyorlar, yetimlerine bakmak durumunda kalıyorlar, savaşlar neticesinde.”
‘BİR ÜLKENİN MUTLULUĞUYLA İLGİLİ İKİ GÖSTERGE VAR’
Bir ülkenin halkının mutluluğuyla ilgili iki gösterge bulunduğunu, bunlardan birinin havalimanlarındaki hareketlilik bir diğerinin ise kadınların yüzündeki tebessüm olduğunu anlatan Davutoğlu, şunları kaydetti:
“Bir ülkeye gittiğinizde havalimanına bakın. Havaalanı dinamikse, canlıysa, hareket ediyorsa, insanlar gelip gidiyorlarsa o zaman o ülkede istikrar vardır, refah vardır ve bir ikinci gösterge o ülkenin kadınlarının yüzlerindeki ifadedir. Eğer kadınlar o ülkede gülümsüyorsa, eğer o ülkenin sokaklarında yürüdüğünüzde kadınların yüzüne baktığınızda, kadınların yüzünde tebessüm varsa ve daha iyi dünya ümidiyle yaşıyorlarsa emin olabilirsiniz ki ki o ülke mutlu bir ülkedir. Refah dediğimiz zaman sadece havaalanı, elektrik ve diğer imkanlarla bunu ölçmek mümkün değil, mutluluğun o ülkenin kadınlarının yüzünden okunur halde olması gerekiyor.”
SURİYELİ AYLAN’IN FOTOĞRAFINA DA DEĞİNDİ
Yine birkaç gün önce herkesi etkileyen Suriyeli bir çocuğa ait fotoğrafın ortaya çıktığını anlatan Davutoğlu, şöyle konuştu:
“Çok derinden etkiledi, 3 yaşındaki erkek çocuğu Aylan’ın fotoğrafı. Tabii görmedik belki, şahit olmadık ama hayal edebiliriz, düşünülebiliriz acaba o erkek çocuğun annesinin yaşadıkları nasıl bir şeydi? Eminim ki çocuklarını, diğer iki çocuğunu o suların arasından kurtarmak için elinden geleni yapmıştır."
Davutoğlu, "İnsanlık tarihinde birçok durumun, birçok sürecin ve erkeklerin almış olduğu kararların bedellerini ödeyenler kadınlar olmuştur. Bu yükleri tüm insanlık adına omuzlarında taşıyan da yüklenen de kadınlar olmuştur" dedi.