Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Sputnik'e yaptığı açıklamada yüzde 60'lık bloğun hükümet kurması konusunda MHP ile uzlaşma zemini yakalanamadığını, TBMM Başkanlığı seçiminde de MHP ile arka kapı diplomasisinin çalıştırıldığını söyledi. CHP olarak seçim hükümetine üye vermelerinin anayasal kuralların, teamüllerin hiç sayılmasını meşrulaştırmak anlamına geleceğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, bakanlık teklif edilen CHP milletvekilleriyle ilgili "Kendilerine göre özel bir seçim tabi" dedi.
'PKK'NIN TAVRI HDP'YE ZARAR VERİYOR'
'HDP, MECLİSTE OLMALI'
CHP'nin bu sorunu çözeceğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, HDP'nin TBMM'de olması gerektiğini, sorunun çözümünde meşru muhatabın da HDP olması gerektiğini kaydetti. CHP lideri, 1 Kasım seçimlerinde milletvekili aday listelerinde çok büyük değişiklikler olmayacağı mesajını verirken, 'mal varlığı' ile gündeme gelerek tartışma konusu olan İstanbul Milletvekili Gamze İlgezdi'ye ise destek verdi.
CHP lideri Kılıçdaroğlu, 1 Kasım seçim sürecini ve gündemdeki konuları, RS FM (Radyo Sputnik) programcısı Yavuz Oğhan ile Sputnik Ankara Temsilcisi Yurdagül Şimşek'e değerlendirdi.
Kılıçdaroğlu'nun yanıtları şöyle:
Koalisyon müzakereleri sürecinde hep Ahmet Davutoğlu'nun samimiyetinden bahsettiniz. Sonuca baktığınızda Davutoğlu'nu hala samimi buluyor musunuz? Bir özeleştiri de yaptınız mı, 'bizi oyaladılar, getirdiler son beş güne, Cumhurbaşkanı da bize görev vermedi, bu meseleyi öyle kapattılar, bu planlı bir şeydi' diye düşünüyor musunuz?
'AKP İLE GÖRÜŞME SÜREMİZ 10 GÜN'
Bizi oyalıyorlar dediniz mi, çünkü o dönem çok konuşuldu bu mesele?
Hayır, 10 günlük bir süre görüşme oldu.
Toplam 32 gün sürdü görüşmeler ama…
Ama bizim görüşme süremiz 10 gün. Dolayısıyla 10 günden sonra Başbakanlık Konutu'nda görüştük. Orada bize kısa süreli bir hükümet önerisi yapıldı. Böyle bir teklif getiriyoruz denildi. Ben de bu teklifi partinin yetkili organlarına götüreceğimi söyledim. Ama biz baştan dört yıllık bir süre için koalisyonun kurulması gerektiğini ifade ettiğimizi de söyledim. Sonra MYK'yı topladık, Merkez Yönetim Kurulu dört yıllık bir süre, yüksek profilli bir hükümet, yeni bir hükümet algısının olması ve karşılıklı güven ve samimiyet esasına dayanan, ilk başta söylediğimiz şeyleri tekrarlayarak biz böyle bir hükümet olursa ancak yer alabiliriz diye açıklama yaptı.
'UZAMASINDAN DUYDUĞUMUZ RAHATSIZLIĞI İFADE ETTİM'
'KISA SÜRELİ HÜKÜMET SONRADAN SÖYLENDİ'
Bu zaten baştan belli değil miydi? Çünkü kısa süreli bir hükümet ya da…
O sonradan söylendi bize, baştan bizim düşüncelerimiz vardı, onlar görüşmelere başlayalım dedikleri andan itibaren demek ki bizim öngördüğümüz o dört temel ilkeyi bunlar da kabul ediyorlar ki görüşmelere başladık.
'KAÇAK SARAYDA OTURAN BEYEFENDİ İSTEMEDİ'
Peki ne oldu da olmadı sizce?
Ne oldu da olmadı gayet açık ve net söyleyebilirim. 'Kaçak Saray'da oturan beyefendinin isteği üzerine bunlar olmadı. Zaten koalisyonu ihanet olarak da bir anlamda niteledi. Yani CHP ile AKP arasında kurulacak bir koalisyonu hainlik yanlış hatırlamıyorsam öyle bir sözcük kullandı.
'İntihar mı etsin' dedi…
'CHP İLE KOALİSYON ONLARIN İŞİNE GELMİYORDU'
Evet 'intihar etsin' gibi bir cümle kullandı. Şimdi bu öyle anlaşıldı ki CHP ile bir koalisyon onların işine gelmiyordu.
'DENİZ BEY'İN GÖRÜŞMESİ MORAL DESTEK SAĞLADI'
CHP, MHP ve HDP'nin içinde olduğu bir blok için bir çağrıda bulundunuz ilk başta, bu blokla ilgili sürecin iyi işlememesinde Deniz Baykal'ın bir rolü var mı sizce, Meclis Başkanlığı'na aday olmasının?
'DENİZ BEY'İ İSTEYEREK ADAY GÖSTERDİK'
TBMM Başkanlığı'na aday olması konusunda, 'MHP ile ortak başka bir aday çıkarılabilirdi belki Deniz Baykal bu meseleye girmeseydi' diye genel bir görüş var.
O görüşlerin hiç birisi doğru değil. Her parti gösterince biz de gösterdik tabi isteyerek yaptık.
'MHP İLE UZLAŞMA ZEMİNİ OLUŞMADI ÇÜNKÜ…'
Bir görüşme, bir uzlaşma zemini aramadınız mı MHP ile?
Öyle bir zemin olmadı. Meclis Başkanlığı ile ilgili eğer bir görüşme yapılacaksa ta en baştan bu anlamda koalisyonun ilk adımı olurdu. Ama baştan itibaren sayın Bahçeli hiçbir şekilde koalisyonun içinde yer almayacağını, azınlık hükümetlerine destek vermeyeceklerini açıkladıkları için, dolayısıyla o görüşmelerin tamamı havada kalmış odu.
'MHP İLE ARKA KAPI DİPLOMASİSİ ÇALIŞTIRILDI'
CHP olarak aday göstermeden önce MHP ile bir iletişime geçilemez miydi?
Sizin düşündüğünüz bütün temaslar yapıldı. Yani arka kapı diplomasisi çalıştırıldı. Ben sadece bunu söyleyeyim.
'YÜZDE 60 BİR KOALİSYON KURABİLİRDİ'
Blok olmadı, Davutoğlu da Bahçeli'ye çok kızgın görünüyor açıklamalarından 'ne yapmak istedi anlayamadık' diyor. Siz anlayabildiniz mi ne yapmak istediğini, bir çözümlemeniz var mı?
Bahçeli'nin söylemi gayet açıktı. Biz koalisyonda yer almayacağız, AKP ile bir koalisyon kurmayacağız, her şeye hayır diyorum, hayır demeye devam edeceğim, bana gelirseniz dört tane koşulum var, Davutoğlu'na söylüyor bu koşulları yerine getirirseniz benimle görüşmeye gelin. Benim anladığım sayın Bahçeli'nin söyledikleri bunlar."
Siyaseten sizin değerlendirmeniz, olması gereken nedir, bir amaç olmalı?
'HDP VE MHP CHP'NİN İKTİDARDA OLMASINI İSTEDİ'
Bu tablodan bizim hoşumuza giden bir şey çıktı. O da şu. Zıt kutuplar olarak bizim siyasetimizde yer alan HDP ve MHP ikisi de mutlaka CHP'nin iktidarda olmasını istedi. Bu da zıt kutuplar olmasına karşın CHP'nin Türkiye'nin çıkarlarına hizmet eden bir parti olduğunu ve bu algıyı da bir anlamda söylemleriyle desteklediler teşekkür ediyoruz iki siyasi partiye de.
'SEÇİM HÜKÜMETİ DEĞİL SARAY'IN HÜKÜMETİ'
Seçim hükümetin siz üye vermeyeceğinizi söylediniz ama CHP'den isimlere teklif geldi. Birincisi, bakanlık teklif edilen isimler sizce özellikle mi seçilmiş? İkincisi de Anayasaya göre seçim hükümetine partiler yer alıyor, neden en azından bulunacağınız yere sahip çıkma gereği hissetmediniz?
Anayasanın seçim hükümetini öngören maddesine gelmeden önce tüketilmesi gereken bir süre vardı. 5 gün olur 15 gün olur, 25 gün olur, bir zorunluluk yok orada. O süre tüketilmeden hele hele doğrudan seçim dayatması ile bir seçim hükümeti kuruldu. Bu seçim hükümeti açık net, bütün hukuk kuralları ihlal edilerek kurulan bir seçim hükümeti. Biz hukukun üstünlüğünü savunan bir siyasal partiyiz, demokrasiyi savunan bir siyasi partiyiz, milli iradeye saygı gösteren bir siyasi partiyiz. Kurulan hükümet bu üç alandan da yoksun. Dolayısıyla kurulan hükümet Saray'ın hükümeti. Onun talimatlarını yerine getiren bir hükümet. Görünen tablo bu.
'SEÇİM HÜKÜMETİNE GİRMEK MEŞRULAŞTIRMAKTIR'
Ama siz olsaydınız o talimatı yerine getirmezdiniz. Sonuçta Anayasal sizin yetkiniz var.
'BAKANLIK TEKLİF EDİLEN İSİMLER ÖZEL SEÇİM AMA…'
Özel bir seçim miydi sizce?
Kendilerine göre özel bir seçim tabi.
CHP'nin içinde de bir karışıklık yaratmayı amaçlayan bir seçim miydi?
Öyle bir amaçları var, öyle görünüyor ama aramızda görüş olarak ton farklılıkları olsa bile hukuk gibi, anayasa gibi, hukukun üstünlüğü gibi, demokrasi gibi hiç birimizin yadsımayacağı temel bir faydamız var.
'NE DEMEK SEÇİM GÜVENLİĞİNİ SAĞLAYAMIYORUM'
Size göre 1 Kasım'da seçim yapılabilecek mi? Bu mesele çok konuşuluyor, çatışma sürecinin başlamasıyla seçim güvenliği ile ilgili endişeler dile getiriliyor.
'AKP'NİN TÜRKİYE'Yİ YÖNETME ŞANSI SIFIR'
Güneydoğu'da durum, milletvekilleriniz de gidiyor çok parlak görünmüyor. Cizre'de, Silopi'de, Hakkari'de, Ağrı'da, Diyarbakır'da… O barikatlar, o hendekler varken seçim nasıl yapılacak?
Hepsini biliyoruz. Sorulması gereken soru şu. Bu ülkeyi bu hale kim getirdi? Temel bir soru, bu ülkeyi bu hale kim getirdi? Ben yönetmedim bu ülkeyi, 13 yıldır da yönetmiyorum. 13 yıldık tek başına yöneten bir siyasal iktidar var. 13 yıldır Türkiye'yi buraya getirdi. Artık Adalet ve Kalkınma Partisi Türkiye'yi yönetemez, yönetme şansı sıfırdır.
'HİÇ BİR BATILI LİDER ERDOĞAN İLE FOTOĞFRAF VERMEK İSTEMEZ'
Bugünkü tablodan yola çıkarak mı söylüyorsunuz?
Elbette, yönetme şansı sıfırdır. Ben bunu sadece Doğu için söylemiyorum, hem içeride hem dışarıda hiçbir Batılı lider Erdoğan ile aynı karenin içerisinde fotoğraf vermek istemez, istemiyor da zaten. Sorulması gereken soru şu. Neden aynı karede fotoğraf vermek istemiyorlar? Temel bir sorudur bu. AB ile olan ilişkilerimiz, Ortadoğu bataklığına saplanıp kalmamız, dış politikanın bu hale gelmiş olması. Nasıl yönetecekler?
'MHP HER ŞEYE HAYIR DİYOR HDP DENKLEM DIŞI'
'TÜRKİYE'Yİ İÇİNDE BULUNDUĞU SORUNDAN ANCAK CHP ÇIKARIR'
Az önce örneğini verdim hem HDP hem MHP, CHP'nin mutlaka yönetimde olmasını istiyor. Çünkü CHP'nin kuralları belli, ilkeleri belli, cumhuriyetin kuruluş felsefesine saygısı belli, o felsefe üzerinden kurulan devleti geliştirmek, büyütmek gibi bir amacı belli. Laik, demokratik, sosyal hukuk devletine bağlılığı belli, ayrışmayı değil kaynaştırmayı sağlayacak bir parti olması o kültürden gelmesi belli. Bütün bu talep neyden kaynaklanıyor, içinde bulunduğu sorundan ancak CHP çıkarır Türkiye'yi bu düşünülüyor. Geldiğimiz nokta da bu.
'SEÇİM SÜRECİNDE OLAYLARIN BİRAZ DAHA YATIŞACAĞINI DÜŞÜNÜYORUM'
Geldiğimiz noktaya gerçekçi olarak baktığımız da bir sorun var. Can yanıyor, şehit haberleri geliyor, çocuklar ölüyor, şehirlerde bir yaşanılamaz hava var, özellikle Doğu ve Güneydoğu'da. Bu seçimin sağlıklı yapılması konusunda bir sorun yaratmaz mı sizce?
Vatandaşlar gidecekler herhangi bir okulda oy kullanacaklar. Siz bunun güvenliğini alabilirsiniz.
Mahalleye giremiyor polis, girdiği zaman çatışma oluyor…
Ben seçim sürecinde olayların biraz daha yatışacağını düşünüyorum.
'ŞU ANDA PKK KAÇAK SARAYA HİZMET EDİYOR'
Seçim sürecinde yeniden bir çatışmasızlık ortamına mı dönüleceğini düşünüyorsunuz?
Şu anda zaten PKK kaçak saraya hizmet ediyor. Gayet açık hepimiz biliyoruz zaten. Düne kadar çatışma yoktu da birden bire ne oldu böyle?
Ne oldu sizce?
8 Haziran sabahı niye böyle bir tablo çıktı? Çünkü diyor ki 'ey millet sen oy verdin tek başına ben iktidar olamıyorum, benim iktidar olmam lazım tek başıma, benim hırslarım var, benim kinim var, benim öfkem var, benim ayrıştırma politikalarım var, tekrar seçim yaptıracağım' diyor. 'Ta ki benim dediğimi kabul ettirinceye kadar'. Ne olacak, bak çatışma çıktı orada, çatışmayı çıkardılar.
'PKK'YI BAĞIMSIZ BİR ÖRGÜT OLARAK DÜŞÜNMEK EN BÜYÜK HATA'
PKK neden zemin hazırlasın böyle bir şeye?
PKK'yı bağımsız bir örgüt olarak düşünmek en büyük hatadır. Dolayısıyla böyle bir tablo çıktı ortaya. Şimdi nedir bu tablo; kaos var Türkiye'de, ekonomi kötüye gidiyor bakın, neden ben tek başıma olmadım diye.
'GELECEĞİ DÜŞÜNMEDİLER HEP CEPLERİNİ DÜŞÜNDÜLER'
'BEDELLİ ASKERLİK İPTAL EDİLMEZ, ÇIKAN BİR YASA VAR'
Bir astsubayın açıklaması var, şehit cenazesinde, "Türkiye'de zenginler asker olmaz, dolayısıyla şehit de olmaz" diye. Bir de yarbayın sözleri vardı, Türkiye bu açıklamaları konuşuyor. Sizin de bedelli askerlikle ilgili Gürsel Tekin'in bir açıklaması vardı, ‘bedelli askerliği iptal edeceğiz' diye. Burada bir terslik görüyor musunuz?
'FAKİRLERİN ÖLDÜĞÜ ALGI DEĞİL GERÇEK'
Ama zenginler yaşıyor, fakirler ölüyor diye genel bir kanaat var, algı var.
Algı değil bu bir gerçek. Şehit cenazelerine gidin, resmi törenlerde, şehit cenazesinin hemen arkasında annesini, babasını, eşini, çocuklarını, akrabalarını, amcalarını görürsünüz. Yüzde 99,9'u yoksul halk çocukları. Görüyoruz zaten biz bunu. Bu tabloyu görüyoruz. Bu tablo bizim önümüzde duruyor zaten. Durumu iyi olan zaten bedelli askerlik yapıyor, askere gitmiyor.
'KÖKLÜ KALICI ADIMLAR ATMAZSANIZ SORUN ÇÖZÜLMEZ'
Sizin çözümünüz, öneriniz ne burada?
Askerliği şöyle ya da böyle yapacağız demekle sorun çözülmez. Siz toplumsal barışı sağlayacak köklü, kalıcı adımlar atmazsanız sorun çözülmez. Bu sorun silahla çözülmez, kavgaya çözülmez, ölümle, göz yaşıyla çözülmez. Bu sorun akılla, mantıkla, görüşmeyle, konuşmayla öyle çözülür. Biz neden çözüm yeri parlamento almalıdır diye ısrarla söyledik, her seferinde reddettiler, sonunda evet siz haklıymışsınız dediler. Parlamentoda Türkiye'nin en temel sorununa çözüm, parlamento çözüm üretemiyorsa parlamenter sistem tartışılır. Oturup orada tartışmamız, çözmemiz lazım bu sorunu.
'PKK'YI BİLMEM AMA BU SORUN ÇÖZÜLEBİLİR'
PKK bağımsız bir örgüt değil derken, kan akmaması için iktidarınız halinde PKK da mı pozisyon değiştirir?
'BUYURUN İKİ BALDIRI ÇIPLAĞI GÖRÜN'
Önce silahla çözülmeyeceğini herhalde kabul etmek gerekiyor.
'HDP PARLAMENTODA OLMALI MEŞRU MUHATAP OLMALI'
HDP nerede burada, denklem dışı dediniz?
Hayır. HDP parlamentoda, parlamentoda olmalı. Sorunun çözümünde bizim meşru muhatabımız HDP olmalı.
PKK da değil Öcalan da değil?
Hayır, meşru muhatabınız vardır, halkın oyuyla seçilmiş gelmiştir, muhatabınız vardır.
'PKK'NIN BU TAVRI HDP'YE DE ZARAR VERİYOR'
HDP üzerine düşeni yapabiliyor mu sizce ya da PKK aslında onun da oyun alanını daralttı mı, çünkü öyle bir yorum da var?
Bu tavır elbette bugünkü tavır HDP'ye de zarar veriyor.
'İSİMLERE BEN KARAR VERMİYORUM'
Seçimlere gelirsek, örneğin İstanbul İl Başkanı Murat Karayalçın'ı aday gösterecek misiniz? Milletvekili aday listelerinin 7 Haziran seçimleriyle yüzde 99,9 aynı olacağınızı söylediniz. O yüzde değişiklikte kriterleriniz neler olacak?
GAMZE İLGEZDİ'YE DESTEK
Çok simge bir isim var Gamze İlgezdi yeniden milletvekili olur mu, çünkü tartışılan bir isimdi?
Onlar bence siyasetçilere ders verecek çok önemli bir adım attılar, gittiler Kartal savcılığına kendileriyle ilgili, kendi mal varlıklarıyla ilgili suç duyurusunda bulundular. Dönem AKP'nin dönemi, savcı onların savcıları, baksınlar bir şey varsa… O yürekliliği iktidar partisinden yani AKP'den hiç kimse gösteremedi. Bunlar gösteriyorlar, kendilerine güveniyorlar. Buyurun varsa bir şeyimiz ortaya çıkarın diyorlar.
1 KASIM TABLOSUNA BAKACAĞIZ AMACIMIZ CHP İKTİDARI
Yapılan anketler, değerlendirmeler 1 Kasım seçimleri sonrasında da bir koalisyon tablosu çıkabileceği yönünde. Bugün baktığınızda eğer 2 Kasım'da benzer bir tablo çıkarsa, bir koalisyon hükümeti daha mı kolay kurulur? Nasıl görüyorsunuz?
Peki bunu nasıl duyuracaksınız, basından şikayetçi misiniz, televizyonlardan gazetelerden?
Seçim meydanlarında söyleyeceğiz, adaylarımız söyleyecek, il başkanlarımız, ilçe başkanlarımız söyleyecek. Ulaşabildiğimiz kadarıyla bunu söyleyeceğiz. Havuz medyasının olduğu bir ülkede ben medyadan şikayetçi değilim derseniz doğru olmaz zaten. Gazetecinin bağımsız olması lazım, özgür olması lazım, haberi istediği gibi yapması lazım, objektif yapması lazım, eleştirel gözle bakması lazım. Ama bunların çoğu maalesef yok.
'GÖREV VERİLMEZ ENDİŞESİ TAŞIMIYORUM, VERMEK ZORUNDA'
Eğer 1 Kasım seçimleri sonrasında CHP'ye düşerse Cumhurbaşkanı tarafından görevlendirileceğinizi düşünüyor musunuz, bir endişeniz var mı?
Öyle bir durum olursa size görev verileceğini düşünüyorsunuz, endişeniz yok anlaşılan.
Vermek zorunda.