Çavuşoğlu, bugün yaptığı açıklamada da ABD ile müzakerelerin tamamlandığını ve imzaların atıldığını belirterek ABD'den gelen çelişkili açıklamalarla ilgili "Belki saat farkından dolayı bilgi oraya daha geç gitmiş olabilir. Ama dünkü yaptığımız açıklama doğrudur. Bu açıklamadan sonra da zaten müzakerelerin tamamlandığını söylemiştik. Söylediğim gibi, imzalar da askeri makamlar tarafından da atıldı" dedi.
Sputnik'e bilgi veren Dışişleri Bakanlığı kaynakları da IŞİD'e yönelik kapsamlı operasyonların başlatılması konusundaki mutabakatın dün gece saatlerinde sağlandığını ifade ederken, ABD'li yetkililerin bu bilgiyi almadan konuştuklarını ifade etti.
Cihatçı örgütlerle ilgili saha araştırmaları da bulunan 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Orta Doğu Masası Başkanı Serhat Erkmen, ABD ile Türkiye arasında IŞİD'le mücadele için işbirliğinin kapsamı ve niteliği konusunda bir anlaşmazlık olduğunun açık olduğunu, Türk ve Amerikalı yetkililerin defalarca birbirleriyle ters düşen açıklamalar yaptığını ifade etti. Erkmen, bundan önce de Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu'nun yaptığı "PYD güvenli bölgeye girerse vurulacak" açıklamasının da ABD'li yetkililerce yalanlandığını anımsattı.
ABD ile Türkiye arasında, PYD'nin oynayacağı rol konusunda bu örgüt ile PKK'nın yakın ilişkisi dolayısıyla anlaşmazlık olduğunu belirten Erkmen şöyle konuştu:
'IŞİD'İN MİSİLLEME KAPASİTESİ HAKKINDA KİMSENİN NET FİKRİ YOK'
İncirlik üssünün IŞİD'e yönelik hava operasyonlarında kullanılması konusunda ABD ile varılan mutabakatın ardından, IŞİD'in Türkiye'de misilleme eylemleri yapabileceği birçok yorumcu tarafından dile getirilmişti.
IŞİD'in Türkiye'de yapabileceği eylemler konusunda yorumlar yapılmasına karşın, bu konuda kimsenin net bir fikri olmadığını belirten Erkmen, "Bu örgütün kapasitesi hakkında Türkiye'de genelgeçer birtakım şeyler söyleniyor ama Türkiye'de hiç kimse, bu örgütün misilleme kapasitesi hakkında net bir fikre sahip değil. Genel birtakım şeyler söyleniyor. Eşyanın tabiatı gereği, siz buna yönelik bir şey yaparsanız o da size karşı bir şey yapar. Türkiye'de IŞİD'in uyuyan hücreleri var mıdır, vardır. Ama kaç tanedir, nerededir, o konuda geniş bir bilgi eksikliği olduğunu görüyoruz" dedi.
"Bu konudaki bilgi seviyesinin bir göstergesi olarak bunu alabilirsiniz. Türkiye'de IŞİD'in yapabileceklerinin altı çizilebilir. Ölümcüllüğü konusunda kimsenin şüphesi yok, son derece ölümcül eylemler yapabilecek kapasitede bir örgütten bahsediyoruz. Ama bunun büyüklüğü, sayısı ve sıklığı bağlamında net bir şey söyleyebilecek kimse olduğuna inanmıyorum."
'TÜRKİYE SINIRINA YAKIN BÖLGEDE SONUÇ ALINABİLİR ANCAK İÇ BÖLGELERDE ZOR'
IŞİD'e yönelik kapsamlı hava operasyonunun sahadaki gelişmeleri nasıl etkileyeceğinin de ayrı bir soru işareti olarak ortada bulunduğunu belirten Erkmen, "Türkiye'nin IŞİD'in ateş altına alınmasına dahil olması, şu ana kadar sahadaki çatışmayı kökten değiştirici bir etki yaratmadı. Bundan sonrası için de kocaman soru işaretleri var. Özellikle Türkiye-Suriye sınırına yakın bölgelerde değişiklik yaratabilir ama daha iç bölgelerde aynı değişikliği yaratacak mı, bilmiyoruz. Şu ana kadar gelişmeler öyle bir tablo çizmiyor" diye konuştu.
Erkmen, Nusra Cephesi'nin özellikle Azez-Mare bölgesinden çekilmesinden sonra Ahrar-uş Şam ve Şam cephesinin de aralarında bulunduğu muhalif grupların IŞİD'i o cephe hattından itmesi ve büyük başarılar kazanmasının beklendiğini, ancak süren hava desteğine rağmen şu ana kadar tabloda çok önemli bir değişiklik olmadığını hatırlattı.
'PKK İLE MÜCADELE EDİLİRKEN, IŞİD'LE KAPSAMLI MÜCADELE ZOR'
Türkiye'nin şu anda PKK hedeflerine yönelik hava operasyonlarını sürdürdüğünü hatırlatan Erkmen, bu ortamda ikinci bir örgütle mücadele için daha yoğun bir enerjiye ihtiyacı olduğunu belirterek, şunları söyledi:
"Etkin ve sonuç alıcı operasyonların gerçekleşebilmesi için daha yoğun bir enerji harcanması gerekir. Ama tüm devletlerin olduğu gibi, Türkiye'nin de güvenlik konusunda öncelikleri var. Enerjinin büyük bir kısmı, ülke içerisindeki terörle mücadeleye yönlendirmişken, ikinci bir hedefi aynı yoğunlukta baskı altına almak kolay değil. Bence IŞİD bir tehdittir, mutlaka baş edilmesi gereken bir terör örgütüdür. Ama devletler, güvenlik konusunda öncelik sıralaması yaparken kendileri için daha hayati olanla, daha sonra uzun vadede başa çıkabilecekleri arasında ayrım yaparlar. Muhtemelen Türkiye'nin şu ana kadarki tavrı buradan kaynaklanıyor."