Bilgiç, düzenlediği haftalık olağan basın toplantısında gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
‘HABERİN İÇERİĞİYLE BAŞLIĞI ARASINDA HERHANGİ BİR İLGİ YOK'
ABD Başkanı Barack Obama'nın "Türkiye'nin operasyonlarda odaklandığı hedefin PKK değil IŞİD olması gerekiyor" açıklamasının Ankara tarafından nasıl yorumlandığı sorusu üzerine Bilgiç, şu yanıtı verdi: "Bu haberi görünce haberin kaynağına baktım, bir Amerikan internet sitesi. Aslında içeriğine bakınca haberin içeriğiyle başlığı arasında herhangi bir ilgi olmadığı görülüyor. Metnin içinde Obama açıkça ‘Türkiye'nin PKK'ya karşı yaptığı operasyonlar meşru savunma hakkıdır' diyor. Fakat atılan başlık tamamen metinle alakasız bir başlık. Anlaşılan Obama'nın söyledikleri haberde ve başlıkta farklı şekilde yansıtılmış. PKK'ya hava harekatı Kürtler'i vurma olarak yansıtılmış. Her şeyden önce metinle başlık arasında bir farklılık olduğunu söylemem lazım."
PKK'nın hem Türkiye hem de ABD tarafından terör örgütü olarak kabul edildiğini ifade eden Bilgiç, "Terörün iyisi kötüsü olmaz. Terörist örgütler arasında bir ayrım yapmak doğru değildir" deyip şu değerlendirmede bulundu: "BM Genel Sekreteri dahil pek çok lider Türkiye'nin özellikle PKK'ya yönelik yaptığı operasyonların kendini savunma hakkı olduğunu söyledi. Türkiye terörden çok çekmiş bir ülke olarak terörün her türlüsüyle kararlılıkla mücadele etmektedir. Türkiye geçmişte olduğu gibi bundan sonra da terörle kararlılıkla mücadele edecektir. Bu tedbirleri alırken de tabiatıyla kimseden icazet almasına gerek yoktur. Bizim sadece ABD'den değil uluslararası örgütlerden beklentimiz teröre karşı topyekün mücadelede destek verilmesidir."
Türk basınında yer alan Ankara'daki bir Batılı diplomatın "Kuzey Suriye'de IŞİD'den temizlenen bölgelere PYD dahil yerel unsurların yerleştirilmesine bir itirazımız yok" ifadelerini de yorumlayan Bilgiç şunları söyledi: "Bu diplomatın kimliği ve kim olduğu çok belli değil. Ama biz, bu konuda ABD ile vardığımız mutabakat çerçevesinde koordineli şekilde hareket ediyoruz. PYD'ye ilişkin görüşlerimizi daha önce ifade ettim. Bunun dışında eklenecek başka bir husus yok."
Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, daha önce yaptığı açıklamalarda Türkiye'nin, IŞİD'den arındırılan bölgelere Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) unsurlarının yerleştirilmesinden yana olduğunu söylemişti.
Bilgiç, IŞİD'e karşı operasyonlarda insansız hava araçlarının (İHA) ardından ABD ve koalisyon uçaklarının İncirlik'i ne zaman kullanmaya başlayacağıyla ilgili bir soruya ise şu yanıtı verdi: "Operasyonel nitelikteki bilgileri burada vermiyorum. Hangi uçak nereden kalkıp nereye gidecek, bu bilgileri sizinle paylaşamıyorum, bundan sonra da paylaşamayacağım. Ama bu konuya ilişkin mutabakatımızın olduğu doğru. Her an kullanılabilir. Bu mutabakat çerçevesinde askeri makamlar gerekli eşgüdümü sağlıyorlar."
'EĞİT-DONAT ÖNGÖRÜLDÜĞÜ ŞEKİLDE YÜRÜYOR'
Bilgiç, IŞİD'e karşı mücadele için yürütülen eğit-donat projesinin öngörüldüğü şekilde yürüdüğünü ifade ederken lojistik nedenlerle bazı sıkıntılarla karşılaşıldığını ancak projenin Suriye'de terörle mücadele alanında önemli katkılar yapacağına inandıklarını belirtti.
Nusra Cephesi tarafından kaçırılan eğit-donat unsurlarının serbest bırakılması için Türkiye'nin bir çabası olup olmadığının sorulması üzerine ise Bilgiç "Çok operasyonel bir konu, bu soruya yanıt veremeyeceğim" dedi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun ABD uçaklarına ek olarak Ürdün, Katar, Suudi Arabistan, İngiltere ve Fransa'nın IŞİD'le mücadele kapsamında Türkiye'nin hava üslerini kullanabileceği açıklamasının hatırlatılması üzerine "ABD ile mutabakata varıldığı takdirde üsler bu ülkeler tarafından kullanılabilir, herhangi bir sıkıntı yok" dedi.
Kuzey Irak'ta Zergele bölgesine yönelik Türk Silahlı Kuvvetleri'nin hava saldırısında sivil kayıplar olduğu iddialarıyla ilgili ise Bilgiç, Genelkurmay Başkanlığı'nın bir sivil kayıp olmadığı açıklamasını anımsattı: "Bunun dışında biz Irak Kürt Bölgesel Yönetimi yetkilileriyle temas halindeyiz. Bu konuya ilişkin olarak zaten bir bilgi alışverişi var. Bazı bilgiler geldi, bu bilgiler olgunlaştığı zaman bizim bilgilerle karşılaştırılacak, gerekirse kamuoyuyla paylaşılacak."
Bilgiç, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in IŞİD'le mücadele için ana omurgasını Irak ve Suriye orduları ile Kürt güçlerin oluşturacağı ‘yeni bir uluslararası koalisyon' önerisi hakkında da konuştu. Bilgiç, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun Malezya'daki ASEAN toplantısında Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'la görüştüğünü belirterek şunları söyledi: "Rusya bizim için önemli bir ortak, önemli bir ülke. Yılda bir defa üst düzey işbirliği konseyi toplantıları yapılıyor. Bu toplantıların hazırlık toplantıları yapılıyor. Bu toplantılara ilişkin ayrıntılar gündeme geldi. Enerji konusunu gündeme geldi tabiatıyla, Türk Akımı konusu. Kırım Tatarları'nın durumu gündeme geldi. Tabii Suriye konusu da gündeme geldi. Bu konu basında da yer aldı. DEAŞ'la mücadele hakkında Rusya'nın önerdiği bir plan var. Şunu söylemem lazım; halen Deaş'a karşı uluslararası camianın yürüttüğü kolektif bir mücadele zaten devam ediyor. Türkiye uluslararası koalisyonun bir parçası ve bu çabalara somut katkı sağlıyor. Bunun dışında bizim gündemimizde DEAŞ'la mücadeleye yönelik başka bir yöntem ya da bir plan gündemde değil."
Bilgiç, Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu'nun Erbil'e yaptığı ziyarette de IŞİD'e karşı Suriye'de ve PKK'ya karşı Irak'ta yürütülen operasyonlar konusunda Irak Kürt Bölgesel Yönetimi makamlarına bilgi verdiğini ifade etti.
HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'ın BM'ye yargısız infazlar konusunda yaptığı başvuruyla ilgili ise Bilgiç, "Hem BM çerçevesinde hem de Avrupa Konseyi çerçevesinde insan hakları mekanizmaları, kontrol mekanizmaları var. Herkes bu mekanizmalara başvurabilir" dedi.
