Sınırlarındaki tehditle tek başına başa çıkamayacağını anlayan Aşkabat yönetimi, aşırılık yanlısı militanlarla etkin mücadele için Rusya ve bölge ülkelerinden yardım istedi. Bunun üzerine, Afgan-Türkmen sınırına ilave Özbek sınır muhafızları ve Rus askerleri gönderildi. Rusya Adalet Bakanlığı yetkilisi Roman Silantyev'e göre, IŞİD'in hedef olarak Türkmenistan'ı seçmesinin nedeni, ülkenin Orta Asya'da en düşük savunma kapasitesine sahip olması ve nüfusunun az olmasından ileri geliyor.
Türkmenistan'ı alarma geçiren IŞİD tehdidini, Orta Asya ve Afganistan konusundaki çalışmalarıyla tanınan Türkmen asıllı yazar Esedullah Oğuz ile konuştuk.
Bölgeyi yakından tanıyan Oğuz'a göre, Türkmenistan dahil hiçbir Orta Asya ülkesi, IŞİD gibi dışarıdan gelebilecek tehditlerle tek başına baş edebilecek güce sahip değil. Bu anlamda özellikle Rusya'dan gelecek yardımın önemine vurgu yapan uzman, "Orta Asya cumhuriyetlerinin dış tehdide karşı en büyük güvencesi, Rusya. 1992-97 yılları arasında Tacikistan'daki komünist yönetimi deviren İslamcılar Rusya'nın desteğiyle devrilmişti. Türkmenistan'ın sınırlarını da bugün Rus Spetsnaz komandoları koruyor. Rusya olmazsa başta IŞİD olmak üzere tüm İslamcı militanlar, Orta Asya'da rahatlıkla ilerleyebilir" diye konuştu.
ABD'nin IŞİD ile mücadelede samimi olduğu konusunda şüphelere sahip olan Esedullah Oğuz, "Kuzey Afganistan'da IŞİDçi olduğunu iddia eden büyük bir İslamcı militan yığılması var ama ABD ordusu, yerlerini bildiği halde onları Irak ve Suriye'de olduğu gibi bombalamıyor. ABD, Afganistan'da IŞİD'e karşı Rusya ile işbirliği yapacaksa ve bunda samimi ise, onları bombalamakla işe başlayabilir" ifadelerini kullandı.
'BİRİLERİ RUSYA'YI RAHATSIZ ETMEK İSTİYOR'
Orta Asya uzmanı, 15 yıl boyunca Pakistan'da hareketsiz halde bekleyen Orta Asyalı İslamcıların, Kuzey Afganistan'a ‘kaydırılmasının' tam da Rusya ile Batı arasında Ukrayna krizinin yaşandığı bir döneme denk gelmesine de dikkat çekerek, "Sanki birileri Rusya'ya, ‘Sen beni Batı'da rahatsız edersen ben de seni Doğu'da rahat bırakmam' der gibi davranıyor" iddiasında bulundu.
Afganistan'ın kuzey bölgelerinde IŞİD varlığı ortaya çıktıktan sonra bundan en çok etkilenen ülke, sınır komşusu Türkmenistan oldu. Son birkaç aydır ükenin Afgan sınırında çatışmalar yaşanıyor. IŞİD'in Türkmenistan'ın iç bölgelerine doğru ilerleme tehdidi ne kadar ciddi? Türkmenistan bu tehditle tek başına baş edebilecek güce sahip mi?
"Hiçbir Orta Asya ülkesinin dışarıdan gelebilecek tehditle, üstelik de IŞİD gibi bir tehditle kendi başına başa çıkabilmesi mümkün değil. Orta Asya cumhuriyetlerinin dış tehdide karşı en büyük güvencesi, Rusya. Hatırlayın, İslamcılar 1992-97 yılları arasında Tacikistan'daki komünist yönetimi devirip yerine İslami bir hükümet kurmuştu, ancak Rusya'nın desteğiyle İslamcılar devrildi ve çoğu Afganistan'a kaçtı.
'ABD SAMİMİ İSE AFGANİSTAN'DAKİ IŞİD'İ BOMBALASIN'
Türkmenistan, sınırlarını korumak için ABD'den askeri yardım istemiş ve Washington'ın yanıtı olumlu olmuştu. ABD, IŞİD'in Orta Asya'da güçlenmesini önlemek için ne yapmalı? Suriye ve Irak'ta IŞİD'e karşı yürütülen hava operasyonlarının Orta Asya'ya da kaydırılması beklenebilir mi?
Ayrıca Afganistan'da Irak ve Suriye'den gelen ciddi bir IŞİD gücü yok, kendilerini IŞİD olarak tanıtanlar veya IŞİD'e bağlılık bildirenler aslında bölgenin yerli İslamcı grupları. Bunların en başında Özbekistan İslam Hareketi geliyor.
Biliyorsunuz Ekim 2001'de Taliban rejimi devrildiği zaman, onlarla ittifak halindeki Özbekistan İslam Hareketi militanları Pakistan'ın Veziristan bölgesine sığınmıştı. Sonra bu gruplar 15 yıl boyunca orada eylemsiz bekledi. ABD dronları El Kaide ve Taliban'ın bazı üst liderlerini hedef alırken Orta Asyalılara pek dokunmadı. Sonra ne olduysa, 2014 yılı ortalarından itibaren Veziristan'daki Özbekistan İslam Hareketi çevresinde toplanmış Orta Asyalı İslamcılar birden bire toplu olarak Kuzey Afganistan'a akmaya başladı. IŞİD'in popüler olmasından dolayı bu militanlar, kendilerini 'IŞİDçi' diye tanıttılar veya IŞİD'e bağlılıklarını ilan ettiler. IŞİD'in ortaya çıkmasından önce ise kendilerine El Kaide diyorlardı.
Zamanlamaya dikkat edin; ABD ve AB, Ukrayna'da Rusya ile sıkıntı yaşamaya başlayınca, 15 yıl boyunca Pakistan'da hareketsiz halde bekleyen veya bekletilen Orta Asyalı İslamcılar Kuzey Afganistan'a kay(dırıl)dı ve eski Sovyet sınırlarını tehdit etmeye başladı. Yani sanki birileri Rusya'ya, 'Sen beni Batı'da rahatsız edersen ben de seni Doğu'da rahat bırakmam' der gibi davranıyor.
'TALİBAN-IŞİD İTTİFAKININ KULLANILMASI DAHA TEHLİKELİ'
Taliban ve IŞİD arasındaki ilişki ne durumda? Taliban'ın IŞİD'e biat etmesi söz konusu olabilir mi? Eğer bu gerçekleşirse, bölgeyi nasıl bir tehlike bekler?
Kimin kime biat etmesi gerektiği konusunda Taliban ile IŞİD arasında görüş ayrılığı ve zaman zaman şiddete dönüşen bir anlaşmazlık var. Afganistan'ın bazı bölgelerinde Taliban'la IŞİD yanlısı güçler çatıştılar. Uzun süre Taliban'ın 'konuğu' olan Orta Asyalı İslamcılar, şu an IŞİD'e biat etmiş durumda. Bu da Taliban'ı rahatsız ediyor.
Bence bölge için esas tehlikeyi, Taliban ile IŞİD arasında işbirliği ve ittifak kurulması oluşturmuyor. Asıl tehlike, bazı ülkelerin bu gücü kendi amaçları için kullanmak üzere el altından desteklemesi olur. Böyle bir adım bölgeyi topyekun bir şekilde istikrarsızlığa sürükler.
'ASIL TEHLİKE IŞİD'E KATILANLAR ORTA ASYA'YA DÖNÜNCE BAŞLAYACAK'
Orta Asya'da IŞİD gibi aşırılık yanlısı ideolojiler nasıl bu kadar rahat zemin bulabiliyor?
Orta Asya ülkelerinin bağımsızlıklarını kazanmalarının ardından komünizmin bıraktığı bir ideolojik boşluk meydana geldi. Orta Asya liderleri bu boşluğu, kişilik kültü oluşturarak gidermeye çalıştı, ama başarılı olamadılar. Orta Asyalılar, en başta da Türki halklar, kendilerini büyük bir ruhsal ve ideolojik boşlukta hissediyorlar. Liderleri onlara hayal kırıklığı ve umutsuzluktan başka bir şey vermiyor. O yüzdendir ki, IŞİD'in bir fenomen olarak ortaya çıkmasından sonra bölgeden, hatta Kazakistan ve Kırgızistan gibi ılımlı ve liberal bir din anlayışı olan ülkelerden bile insanlar IŞİD'e katılmaya başladı. Şu anda Suriye ve Irak'taki IŞİD örgütü içinde Özbek, Kazak, Kırgız fraksiyonları bulunuyor. Kazakistan ve Özbekistan'dan 300'er kişinin IŞİD'e katıldığı söyleniyor.
Tıpkı Afganistan'da (1980'li yıllarda) savaş ve gerilla taktikleri konusunda deneyim kazanan El Kaide Arapları gibi, IŞİD içindeki Orta Asyalılar da bir süre sonra kendi ülkelerine dönerek oradaki rejimleri yıkmaya çalışacak. Bağımsızlık sonrası (1991) Suudilerin desteği ile kurulan Özbekistan İslam Hareketi hâlâ Orta Asya için bir baş ağrısı olmaya devam ediyor. Bir de bunların IŞİD içinde gelişip büyüyen ve bir süre sonra ortaya çıkacak olan Kazak, Kırgız ve Türkmen versiyonlarını düşünün. Orta Asya için esas tehlike bu.