Başbakan Ahmet Davutoğlu, DAEŞ ile mücadele için ABD ile varılan mutabakatın, Suriye'nin geleceği için ılımlı muhalifleri desteklemeyi de içermesi gerektiğini söyledi.
'İKİ NEDENLE GÜVENLİ BÖLGE İSTİYORDUK'
Amanpour'un "Güvenli bölgenin muhaliflerin silahlanabileceği ve eğitim alabilecekleri" bir alan olup olmayacağı sorusu üzerine Davutoğlu, şunları söyledi:
ESAD REJİMİNİ SUÇLADI
Davutoğlu, DAEŞ'in eylemlerine uluslararası camiadan tepki gelmemesinden istifade ettiğini belirterek, "DAEŞ, bu insanlara 'Uluslararası camia sizi desteklemiyor. Sadece ben sizi kendi araçlarımla savunabilirim' dedi. Bu DAEŞ'n tek kaynağıydı" ifadesini kullandı.
Davutoğlu, DAEŞ'in Türkiye, Avrupa, ABD ve tüm dünya için tehdit olduğuna dikkati çekerek, "DAEŞ'i ortadan kaldırmak için savaşmalıyız ancak, Suriye'de yeni bir durum da yaratmalıyız ki bir daha bu tür terörist gruplar oluşmak için fırsat bulamasın" dedi.
"SAVAŞ 'KÜRTLERİMİZE' DEĞİL, PKK'YA KARŞIDIR"
Davutoğlu, terör örgütü PKK'ya yönelik operasyonlarla ilgili soruya, "Öncelikle, bu savaş 'Kürtlerimize' değil, PKK'ya karşıdır" şeklinde yanıt verdi.
"Bu, sahadaki gerçekliğe karşı bir iddia. 7 Temmuz seçimleri Türkiye'de yeni bir siyasi tablo yarattı ve biz de koalisyon hükümeti kurmaya çalışıyoruz. Tüm siyasi aktörler, terörle mücadelede birleşmelidir. Bu yüzden DAEŞ saldırılarından sonra, tüm siyasi parti liderlerine ortak deklarasyona imza atmak için çağrı yaptım. Sadece HDP kabul etmedi. Çünkü PKK ile bazı bağları var. Tekrar tekrar onları terörle ortak mücadeleye davet ettim. HDP ye karşı değil. HDP, bir ikilemle karşı karşıya. PKK'nın terörist faaliyetlerini reddetmiyorlar, kınamıyorlar. Siviller ve polis PKK tarafından öldürüldüğünde, kınamaları için çağrıda bulunduk. Bunu bile yapamadılar."