İran'da 1979 İslam Devrimi ile ABD tarafından desteklenen Şah Rıza Pehlevi'nin devrilmesinin ardından Tahran-Washington ilişkileri çıkmaza girmişti. Hasan Ruhani'nin Cumhurbaşkanı seçilmesiyle yeni bir döneme giren ABD-İran ilişkileri gerilimli bir 36 yıl geçirdi.
ABD Başkanı Barack Obama, Viyana'da İran'ın nükleer programı konusunda nihai anlaşmaya varılmasının ardından yaptığı açıklamada "Anlaşmayla İran'ın nükleer silah elde edebileceği tüm yollar kesildi" dedi. Obama, nihai anlaşmanın ABD'nin ve müttefiklerinin ulusal çıkarları doğrultusunda olduğunu belirterek, ABD Kongresi'nin anlaşmayı reddedecek bir yaklaşık sergilememesini istedi. Kongre'ye çağrıda bulunan Obama, "Bu anlaşmanın başarılı şekilde uygulanmasını önleyecek herhangi bir yasayı veto edeceğim" ifadesini kullandı. Obama, Washington'daki sert konuşmaların problemleri çözmediğini vurguladı.
'İRAN ÜZERİNDEN YARATILAN KORKULAR…'
Obama'nın İran üzerinden üretilen korkuları yersiz bulduğuna vurgu yapan Taştekin, "IŞİD'le mücadele de İran sahada önemli rol aldı. Bu rol Amerika'nın şu anda bölgede yürüttüğü politikalarla çakışıyor. İran ve ABD karşı saflarda yer alsalar da aşırıcı gruplara karşı iki ülkenin çıkarları ve hassasiyetleri örtüşüyor" dedi.
Obama'nın Suriye krizinin planlandığı gibi gitmediğini gördüğüne de dikkat çekerek Taştekin'e göre Esad yönetiminin alternatifinin El kaide ya da IŞİD olmadığı ortaya çıktı.
ABD'nin Rusya ile Ukrayna üzerinden sorunlar yaşadığını hatırlatan Taştekin, şunları söyledi: " Ama küresel konularda Rusya ve Çin'in katkısı olmadan çok fazla yol alamayacağını biliyor. Obama'nın Bush'dan farklı olarak müttefiklerle beraber çalışacağız, tek taraflı adım atmayacağız yönünde bir taahhüdü vardı. Obama, dünya güçleri başta BM Güvenlik Konseyi'nin beş daimi üyesi olmak üzere bunlarla işbirliği yaptığı sürece yol alınabileceğini gördü."