İran ile Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) üyesi 5 ülke ve Almanya (5+1 ülkeleri) arasında sürdürülen nükleer müzakerelerde anlaşmaya varıldı. AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikasından Sorumlu Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini ve İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif ortak basın açıklamasıyla TSİ 13.50'de anlaşmanın sağlandığını resmen açıkladı.
İran'ın 'baş düşmanı' İsrail'in Başbakanı Benyamin Netanyahu, ise anlaşmayı 'tarihe geçecek bir hata' olarak yorumladı.
İRAN DEVRİM MUHAFIZLARI'NIN GÜCÜ MÜ ARTACAK?
Marmara Üniversitesi Ortadoğu Araştırmaları Enstitüsü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Bilgehan Alagöz, İsrail'n tepkisini şöyle yorumladı:
"İsrail ve İran'ın bölgedeki konumlanışları, birbirlerini algılayışları malumun ilanı. Karşılıklı haklı noktalar da olabilir. Çünkü şöyle bir tartışma da var: Yaptırımların kalkması İran Devrim Muhafızları örgütünü daha da kuvvetli bir hale mi getirecek? Zira İran bölgedeki operasyonları Devrim Muhafızları üzerinden yürütüyor. Bu da uluslararası toplumun takibi altında olacak."
'ORTADOĞU'DA UMUT IŞIĞI OLABİLİR'
Alagöz, anlaşmanın bölgedeki diğer sorunlarında savaşla değil barışçıl yollarla çözülebileceğine dair de bir umut ışığı vaat ettiğinin altını çizdi.
'RUSYA DEVREYE GİRDİ'
'SURİYE İÇİN DİPLOMATİK ÇABA YENİDEN BAŞLAYABİLİR'
İran'nın nükleer programından dolayı ekonomik yaptırımlarla karşı karşıya kaldıkça bölgedeki askeri gücünü arttırma yoluna gittiğini belirten Alagöz, bunun da bölgece barışı negatif etkilediğine işaret etti. Bilgehan Alagöz'e göre bu anlaşmanın akabinde de Suriye'de de diplomatik yollardan bir çabanın tekrar filizlenmeye başlayacak.