Suriye'ye askeri müdahale Moskova-Ankara ilişkilerini 'çürütür mü?'

Makalede, Suriye hükümetine karşı takındıkları farklı tavırlara karşın, enerji işbirliğinden doğacak kazanımların Moskova ile Ankara'yı ikilemde bıraktığı ifade edildi. Türkiye'nin NATO ve Birleşmiş Milletler (BM) üyesi olmasına karşın bir askeri müdahale gerçekleştirmeden kimseye danışmadığı savunulan makalede, ''Belki dünya bunu görmezden gelebilir ama Suriye topraklarında böyle bir müdahale gerçekleşmesi halinde Kremlin'in bunu kınamaması pek mümkün değil. Zira Kremlin'in buna sessiz kalması, Esad hükümetiyle arasındaki dostluk bakımından bir ihanet olarak algılanabilir'' ifadeleri yer aldı.

'TÜRKİYE'Yİ KINAMAK,  STRATEJİK BİR PARTNERLE İLİŞKİLERİN BOZULMASI ANLAMINA GELİR'

Öte yandan Türkiye'yi kınamanın da Moskova'yı zor bir durumda bırakacağı ifade edilen makalede şu satırlar yer aldı: ''Türkiye'yi kınamak da önemli bir stratejik partnerle ilişkilerin bozulması anlamına gelir. Zira Türkiye Rusya'dan her yıl otuz milyar metreküp doğalgaz alıyor. Ülkeden böyle büyük miktarlarda doğalgazı, Türkiye dışında sadece Almanya alıyor. Ayrıca Türkiye, Rusya'nın Güney Akımı'nı durdurması ardından önerilen Türk Akımı doğalgaz boru hattı projesi sayesinde önemli bir enerji merkezi haline gelme hayaline de çok yakınlaşmış oldu.''

'MOSKOVA, ŞAM'LA OLAN İLİŞKİLERİNDE 'KİBARLIĞI' ELDEN BIRAKMAK İSTEMİYOR'

Makale şu ifadelerle devam etti: ''Bu proje, Rusya'ya iyi para kazandıracağı gibi, Türkiye'ye de hem transit ülkesi olacağı için kazandıracak hem de ülkeye doğalgazda indirim getirecek. Diğer taraftan Moskova da bir yandan Şam'la olan ilişkilerinde 'kibarlığı' elden bırakmıyor, diğer yandan Türkiye'yle olan ilişkilerinden elde ettiği ekonomik kazanımlardan da vazgeçmek istemiyor.''

'ANKARA DA MOSKOVA GİBİ İKİLEMDE'

Ankara'nın da Moskova ile benzer bir durumda olduğu belirtilen makalede şunlara da yer verildi:

''Moskova ile olan ilişkilerinin bozulması da Ankara Türkiye için bölgesel bir enerji merkezi olma yönündeki hedefin elden kayıp gideceği anlamına geliyor. Zira bunun Rus doğalgazı olmadan gerçekleşmesi mümkün değil. Ancak diğer yandan da Türkiye'nin sınırlarındaki durum da giderek gerginleşiyor.''

'ANKARA GÜVENLİK MESELELERİNİ DAHA YÜKSEKTE TUTUYOR'

Diğer taraftan Kommersant'a konuşan doğu bilimci Aleksandr Safonov, ''Ankara, Moskova ile olan doğalgaz ilişkilerinden vazgeçmese de güvenlikle ilgili meseleleri daha yüksek bir yere koyuyor'' dedi.

'İLİŞKİLERİ ETKİLEYEN BAŞKA FAKTÖRLER DE VAR'

Bununla birlikte Safonov, Moskova-Ankara ilişkilerinde en önemli faktörün 'Suriye sorunu' olmadığını belirtti. ''İlişkilerde, Kırım sorunu ve enerjideki işbirliği gibi pek çok önemli etken var'' diyen Safanov, şunları söyledi:

''Diğer yandan Suriyeli hükümet güçleri yeniden Halep'e saldırmaya başladı. Halep de Türkiye sınırının hemen yanında yer alıyor. Bu nedenle de Ankara doğal olarak yeni bir mülteci akınından ve askeri çatışmaların artmasından endişeleniyor.''

'SADECE BİR TESADÜF'

Öte yandan makalenin sonunda da Türkiye'nin Suriye topraklarında askeri bir müdahaleye hazırlandığı yönünde haber çıktığı bir sırada Rus devlet doğalgaz şirketi Gazprom'un da, Türk Akımı'na gidecek gazın geçtiği Güney Hattı'nda çalışmaların bir bölümünü durdurduğu belirtilip, 'Ancak bu büyük ihtimalle bir tesadüftü'' denildi.