SYRIZA'ya yakın çevreler, bu yeni süreçte ‘Ukrayna Modeli'nin Yunanistan'da tekrarlanabileceğinden dem vuruyor.
REFERANDUM, YUNAN HALKINI İKİ KAMPA BÖLDÜ
Yunanistan'da pazar günü gerçekleştirilecek referandum özelinde, toplum tehlikeli bir biçimde iki kampa bölünmüş durumda. İktidardaki iki partinin yanı sıra sağcı Altın Şafak ve Yunanistan Komünist Partisi, AB ile IMF'in dayattığı sıkı kemer sıkma reçetelerinin karşısında durup referandumda vatandaşların ‘hayır' oyu kullanmasını salık veriyor.
Bu dört partinin tutumunu benimsemeyen ve AB'den perde arkasından destek gören muhalefet partileriyse gitgide seslerini yükseltmeye başlamış durumda. Başkent Atina'nın ünlü Sintagma Meydanı'na dün akşam inen ‘evet' cephesi pazar günü ülkenin ‘AB'deki geleceğini oylayacağını' savunuyor.
Sputnik'e ulaşan son bilgilere göre, Brüksel son saatlerde ‘evet' cephesine elinden gelen her desteği vermek konusunda kararlı. Ülkenin iflas bayrağını çektiği bir dönemde Yunanistan'a borç veren AB, Çipras hükümetine ‘Kıbrıs Modeli'ni hatırlatıyor.
‘AVRUPA MERKEZ BANKASI'NIN ELİNDE ÇOK ÖNEMLİ BİR KOZ VAR'
Atina'nın iflas bayrağını çekmesinin gölgesinde, Alman Deutsche Welle'nin Yunanca Servisi de Atina'ya önemli bir uyarıda bulunuyor. Alman haber kanalına göre 2013'te Kıbrıs için uygulanan formüller bugün Yunanistan için geçerliliğini koruyor. Bundan iki yıl önce, Kıbrıs'ın sendelemeleri karşısında, AB Kıbrıs bankalarını iflas ve kapanma noktasına getirmiş, Avrupa Merkez Bankası para yardımını kesme şantajında bulunmuş ve sonuç olarak da Kıbrıslı siyasetçiler de bu şantaja boyun eğmek durumunda kalmıştı. Deutsche Welle'ye göre bu koşullar bugün Yunanistan için de geçerli. Ülke iflas noktasına gelmişken Avrupa Merkez Bankası'nın elinde çok önemli bir koz var: Yunanistan'ın bankalarına sunulan nakit desteği.
SYRIZA'nın internetteki yarı-resmi organlarından İskra'da köşe yazarlığı yapan Andrea Zafiris'e göre Avrupalı ‘müttefiklerin' Kıbrıs Modeli olarak adlandırdıkları model aslında Ukrayna'da geçen yıllarda yaşanmış olanların bir tekrarından ibaret.
SYRIZA içerisinde şu an itibariyle yaygın olan ‘AB ve IMF Çipras hükümetini devirmek için ellerindeki tüm kozları kullanıyor' görüşünü destekleyen Zafiris üç noktanın altını çiziyor. Yunanistan'da son aylarda çetin bir sınıfsal mücadele yaşanmakta. Sol ve antifaşist hareket bu hesaplaşmanın bir tarafı. Bu halk hareketi Sintagma Meydanı'nın yeni bir Meydan Nezaloznsti (Özgürlük Meydanı) olmaması için mücadele ediyor. Zafiris halihazırda muhalefetin önde gelen simalarının Sintagma'nın bir ‘Euromeydan'a dönüşmesi çağrılarında bulunduğunu hatırlatıyor. Bu çağrılar genellikle muhalefetin aşırı sağcı temsilcilerinden geliyor. Zafiris'e göre böylesi kritik bir dönemde Yunanistan solunun bu tehlikeyi görmezden gelme lüksü yok. Bunun için sol, bir an önce sokaklardaki hakimiyetini garanti altına almalı.
EUROGROUP SAAT 18.30'DA ACİL TOPLANACAK
Bu arada Eurogroup, Yunanistan krizini yeniden ele almak için bugün yeniden acil olarak toplanıyor. Saat 18.30'da gerçekleştirilecek yeni ‘sanal' toplantıda Avrupa Destek Mekanizması'nın (ESM) Yunanistan'daki mukadderatı bir kez daha masaya yatırılacak.