"Cenevre Bildirisi'nin kabulünden bu yana üç yıl geçmesine rağmen Suriye halkının çektiği çilelerin giderek daha da derinleşmesi hepimiz için utanç kaynağı" ifadesini kullanan Ban, krizin başından bu yana 220 binden fazla kişinin öldüğünü, ülke nüfusunun yarısının evlerini terk etmek zorunda kaldığını vurguladı.
Suriye halkının varil bombaları, işkence, uzun tutukluluk ve çeşitli insan hakları ihlallerinin mağduru olduğunu kaydeden Ban, bu insanlık dışı eylemleri gerçekleştirenlere dokunulmazlık tanınmaması gerektiğini belirtti.
'CENEVRE BİLDİRİSİ HAYATA GEÇİRİLMELİ'
Uluslararası toplum ve özellikle BM Güvenlik Konseyi'nin bu şiddet kısır döngüsünü sonlandırmak için daha fazla vakit kaybedemeyeceğine işaret eden Ban, daha fazla gecikmenin siyasi, stratejik ve ahlaki olarak kabul edilemeyeceğini dile getirdi.
Tüm uluslararası topluma seslenen Genel Sekreter Ban, "Suriye halkına ve bölgeye daha fazla onarılamayacak zararlar verilmeden, uluslararası topluma, Cenevre Bildirisi'nin hayata geçirilmesi için samimi çaba göstermeleri çağrısı yapıyorum. Bu çılgınlıktan çıkmanın yolunu bulma zamanıdır" ifadelerini kullandı.
30 Haziran 2012 tarihinde Cenevre-1 Konferansı'ndan sonra yayınlanan Cenevre Bildirisi, Suriye'de iç savaşa son verme hedefiyle siyasi bir geçiş sürecinin başlatılmasını ve tarafların karşılıklı rızasıyla kurulacak ve tam yetkiye sahip olacak bir geçiş yönetimi kurulmasını, kuşatma altındaki bölgelere insani yardım sokulmasını, tutukluların serbest bırakılmasını öngörüyordu.
Geçen süreçte diplomatik çabalar Cenevre Bildirisi'nin hayata geçirilmesini sağlayamadı. BM Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura, Cenevre Bildirisi'nin hayata geçirilmesi amacıyla halen taraflarla müzakereleri sürdürüyor.