Diğer yandan İsrail Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Emmanuel Nahson, filonun Gazze'ye ulaşmasına izin vermeyeceklerini söyledi. Nahson, "Eğer Gazze halkına yardım ulaştırmak isterlerse bunu İsrail üzerinden yapabilirler. Filoda bulunanlar geldikleri ülkelere geri gönderilecekler" dedi.
GHATTAS: EYLEMİMİZ MEŞRU VE YASAL
Ghattas, "Amacımız, Gazze'de yaklaşık 1.8 milyon kişinin acı çekmesine neden olan acımasız ve akıl dışı İsrail ablukasının kaldırılmasını sağlamak. İsrail, mağduru oynama konusunda çok usta, oysa işgalci olan, Filistin'e karşı savaş başlatan ve savaş suçu işleyen taraf kendisi. İsrail, kurban olduğunu söylese de büyük bir hapishaneye çevirdiği Gazze'de yaklaşık 1.8 milyon kişiyi asıl kendisi kurban ediyor" dedi.
FRISCH: FİLOLAR İSRAİL KARŞITI SAVAŞIN PARÇASI
Sputnik'e konuşan Kudüs İbrani Üniversitesi'nden Filistin uzmanı Prof. Dr. Hillel Frisch, filoların İsrail'e karşı yürütülen siyasi savaşın bir parçası olduğunu söyledi. İsrail'in Gazze'ye abluka uygulamadığını iddia eden Frisch'in yorumları şöyle:
"Öncelikle Gazze'de abluka yok. Her gün 700 kamyon, İsrail'den Gazze'ye mal götürüyor. Gazze, İsrail ürünleri için önemli bir market. Gazze sınırındaki İsrail yerleşimleri, diğer bölgelere göre fakir olduğu için İsrail hükümeti, bu noktalardan Gazze'ye ürün akışı sağlanmasını memnuniyetle destekliyor. Ayrıca Gazze'ye İsrail limanları üzerinden ulaştırılmak istenen tüm insani yardımlara izin veriliyor.Doğrudan Gazze'ye ulaşmak isteyen filolar ise siyasi savaşın bir parçası. Hamas bize karşı bazen misilleri, bazen intihar bombacılarını kullanıyor, bazen de filo örneğinde de gördüğümüz gibi diğer insanları İsrail'e baskı uygulamak için mobilize ediyor."
'FİLONUN GAZZE'YE ULAŞMASINA İZİN VERİLMEZ'
'GHATTAS ABD'DE OLSAYDI ÇOKTAN HAPSE ATILMIŞTI'
Frisch, filoya İsrailli milletvekili Basel Ghattas'ın da katılacak olmasını ise İsrail demokrasisinin göstergesi olarak değerlendirdi:
"Gemide İsrailli bir milletvekilinin olması İsrail demokrasinin gücünü, canlılığını gösteriyor. İsrail'de uluslararası yasalara ve hatta İsrail kanunlarına karşı çıkan milletvekilleri de var ve hapse atılmıyorlar. ABD'de olsalardı çoktan hapishaneye gönderilmişlerdi."
'ERDOĞAN, YAHUDİLERDEN HOŞLANMIYOR'
2010 yılında 9 kişinin ölümüyle sonuçlanan Mavi Marmara baskınından sonra Ankara-Tel Aviv ilişkilerinin kopma noktasına gelmesini de değerlendiren İsrailli uzman, süreçte bizzat Cumhurbaşkanı recep Tayyip Erdoğan'ın etkili olduğunu ileri sürerek şu yorumda bulundu:
"Bence Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan antisemitist, bir Yahudi karşı. Bizden, İsrail'den ve Yahudilerden hiç hoşlanmıyor. Ama bence bu politikası gerçekçi değil. Çünkü İsrail refah içinde bir ülke olarak Türkiye için çok iyi bir market. Türkiye, bu tutum yüzünden İsrailli turistleri kaybetti. Daha önce yılda yaklaşık 500 bin İsrailli turist tatil için Türkiye'ye gidiyordu. Şimdi ise sadece İsrail'den değil dünyanın dört bir yanından Yahudiler, aktarmalı uçuş için bile İstanbul'u tercih etmiyor. Çünkü korkuyorlar. Bana göre İsrail ile işbirliğini bozmak iyi bir karar değil, özellikle de Türkiye ile iyi ilişkiler kurulmasından yana iken. Ama bence Erdoğan, son parlamento seçimlerinden sonra İsrail konusunda daha gerçekçi bir tutum benimseyecek. İlişkilerimizi güçlendirmeli, ticaretimizi artırmalıyız. İsrail'den Türkiye'ye turist akışı da artırılmalı. Bu iki ülkenin de çıkarına…"
2010 yılında Gazze'ye insani yardım götürmek isteyen Mavi Marmara gemisine İsrail askerlerinin yaptığı baskında 9 kişinin ölmesi üzerine Türkiye-İsrail ilişkileri kopma noktasına gelmişti. Türkiye, İsrail'le ilişkilerin ikinci katip seviyesine indirmiş, askeri anlaşmaların askıya alındığını açıklamıştı. Bu arada Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu'nun Roma'da İsrail Dışişleri Direktörü Dore Gold ile Mavi Marmara konusunda uzlaşı sağlanması için gizlice görüşme yaptığı ortaya çıktı. Haberi doğrulayan Dışişleri Bakanı Mevlüd Çavuşoğlu, "İlişkilerin normalleşmesi adına iki ülkenin görüşmesi çok normal. Hiç görüşmeden nasıl bir uzlaşma sağlanabilir ki? Zaten bu görüşmeler yeni değil. Geçmişten beri uzmanlar düzeyinde iki ülke biraraya geliyor. Bir konuda anlaşma sağlandı (özrü kastederek). Ancak bizim istediğimiz iki konuda top karşı tarafta" dedi.