Taksim Gezi Parkı olayları sırasında kamuoyunda ''kırmızılı kadın'' olarak gündeme gelen Ceyda Sungur'a biber gazı sıktığı gerekçesiyle ''görevi kötüye kullanmak'' suçundan yargılanan polis memuruna 20 ay hapis cezası verildi.
Duruşmada son sözleri sorulan müşteki Ceyda Sungur, Gezi parkı odaklı olaylar sırasında Mersin'de, Mehmet İstif isimli şahsın polisin yakın mesafeden sıktığı gaz nedeniyle kanser olduğunu ve yakın zamanda hayatını kaybettiğini savundu. Kendisinin daha şanslı olduğunu belirten Sungur, sanığın cezalandırılmasını talep etti.
Sanık avukatı Funda Sadıkahmet Alp de müvekkilinin olaydan önce omzundan ameliyat geçirdiğini buna rağmen görev yaptığını aktardı. Alp, sanık Fatih Z'nin amirlerinin verdiği emirleri uyguladığını ve kastının olmadığını kaydetti.
Son sözü sorulan sanık polis Fatih Z. ise beraatini talep etti. Mahkeme kararını açıklamak için duruşmaya ara verdi.
600 FİDAN DİKECEK
Verilen hapis cezalarını 5 yıllık denetimli serbestlik şartıyla erteleyen ve sanığa ayrıca 600 fidan dikme ve 6 ay boyunca bu fidanların bakımını üstlenme yükümlülüğü de veren mahkeme, kararın kesinleşmesi durumunda "görevi kötüye kullanmak" suçunu oluşturabilecek ihmaller ve talimatlar bakımından ilgili kamu görevlileri hakkında, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunulmasını da hükme bağladı.
'UYARI YAPILMADAN SIKILDI' İDDİASI
İddianamede, şüphelinin biber gazını kullanırken ''toplumsal olaylarda görevlendirilen personelin hareket, usul ve esaslarına dair yönerge ile göz yaşartıcı gaz silahları ve mühimmatları kullanım talimatları"na' aykırı hareket ettiği savunularak, eylemin bir bütün halinde "görevi kötüye kullanma" suçunu oluşturduğu aktarılmıştı.
GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMAKTAN 3 YILA KADAR HAPİS
"Şüphelinin savunmasının oluş ve dosya kapsamına aykırı olduğu ve bu nedenle üzerine atılı suçu işlediği anlaşılmaktadır" ifadesi yer alan iddianamede, polis memuru Fatih Z'nin "görevi kötüye kullanmak" suçundan 1 yıldan 3 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edilmişti.
İddianameyi kabul eden İstanbul 4. Asliye Ceza Mahkemesi, sanığın "görevi kötüye kullanmak"tan TCK'nın 257/1. maddesi kapsamında 1 yıldan 3 yıla kadar cezalandırılmasının istendiğini ve 8 Aralık 2010'da maddeye ilişkin değişiklik yapılarak ceza üst sınırının 2 yıla indirildiğini belirterek, bu durumda davaya bakma görevinin Sulh Ceza Mahkemesi'nde olduğunu kaydetmişti.
İstanbul 4. Asliye Ceza Mahkemesi görevsizlik kararı vererek dosyayı 18. Sulh Ceza Mahkemesi'ne göndermişti. Düzenlenen yeni yasa kapsamında sulh ceza mahkemelerinin kapatılmasına karar verilmesinin ardından, dosya bu kez İstanbul 73. Asliye Ceza Mahkemesi'ne gönderilmiş ve sanığın 1 yıldan 2 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istemiyle dava bu mahkemede görülmeye başlanmıştı.