Yunanistan: Avrupa'nın kuklası olmayacağız

Yunanistan, Uluslararası Para Fonu'na (IMF) bugün yapması gereken 300 milyon euroluk ödemeyi erteleyip, borcun dört taksitini tek seferde ödeyeceğini bildirdi. Yunanistan'ın toplam 1.5 milyar euroluk tek ödemeyi, en geç 30 Haziran tarihine kadar yapması gerekiyor.

Ancak Atina yönetiminin borcunu ödeyebilmesi için Avrupalı kreditörler ile 4 aydır sürdürdüğü müzakerelerde henüz uzlaşı sağlanamadı. Avrupa Birliği (AB), Yunanistan'ın kurtarma fonundan daha fazla yardım alabilmesi için kemer sıkma politikası uygulamasını talep ediyor. SYRIZA yönetimi ise biriken borç yükünü Yunan vatandaşlarına daha fazla yansıtmayı reddediyor.

Peki, Yunanistan müzakerelerde uzlaşmaya varılabileceğinden umutlu mu? Atina yönetimi, bütün Euro bölgesini tehdit edebilecek sorunun çözümü için kreditörlerden ne tür esneklikler bekliyor?

Yunanistan'da iktidarda bulunan SYRIZA'nın milletvekili ve Parlamento Ekonomi Komitesi Üyesi Stefanos Samoilis, borç müzakerelerinde gelinen son noktayı ve beklentilerini Sputnik'e anlattı.

'KREDİTÖRLER YUNANİSTAN'IN SORUNLARINI GÖRMEZDEN GELİYOR'

"Şu anda en temel önceliğimiz Yunan ekonomisinin temerrüde düşmesinin önüne geçmek" diyen Samoilis, bu nedenle IMF'ye olan borçlarının ilk kısmını ödemeyi reddettiklerini ifade etti. Borç müzakereleri konusunda kreditör ülkelerde yürütülen müzakerelerde görüş ayrılıklarının sürdüğünü belirten Samoilis, AB ülkelerinin Yunanistan'ın sorunlarını görmezden gelmeye devam ettiğini söyledi:

"Aleksis Çipras'ın geçtiğimiz günlerde Avrupa Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker ile yaptığı görüşmeden anlaşıldığı kadarıyla, kreditör ülkeler Yunanistan'ın sorunlarını görmezden gelmeyi sürdürüyor.

Görüşmeden önce kreditörlere ilettiğimiz 47 sayfalık teklif, seçim öncesi programımızdan bir hayli uzaktı ve ‘dürüst anlaşma' koşulları altında kreditörlerimizle anlaşmaya razı olduğumuzu içeriyordu. Bu teklife bile şans verilmedi. Kreditörler, Yunan ekonomisinin daha da çökmesine neden olacak ve bizi bugün geldiğimiz noktadan daha geriye götürecek kemer sıkma politikalarında ısrarcı."

'AVRUPA İLK KEZ KUKLA OLMAYI REDDEDEN BİR YUNAN HÜKÜMETİ İLE KARŞI KARŞIYA'

Yunanistan'ın Euro bölgesinden çıkmasının kreditörlerin çıkarlarıyla örtüşmediğini ifade eden Yunan milletvekili, "Ancak kemer sıkma stratejisinin hastalıklı bir yöntem olduğunu kabul etmek de çıkarlarıyla örtüşmüyor" diye konuştu. Buna rağmen müzakerelerde uzlaşı sağlanmasından umutlu olduklarını söyleyen Stefanos Samoilis, Avrupa'nın ilk kez kukla olmayı reddeden kontrol edilemez bir Yunan hükümetiyle anlaşmak zorunda kaldığını vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:

"Avrupa'da köklü değişime ihtiyaç olduğu gerçeğini göz ardı eden muhafazakar ideolojilere sahip sağ ve merkez sağ görüşlü Avrupa hükümetlerinin, SYRIZA gibi yenilikçi bir sol hükümet ile işbirliği yapmaktan çekinmesini anlıyorum. Ama bence tutumlarını değiştirebilirler. Çünkü son seçimlerle birlikte ilk kez Avrupa'nın kuklası olmayacağını ilan etmiş bir milletin hükümeti ile anlaşıyorlar."

'YASAL DÜZENLEME ÇEVİRMENLİĞİ YAPMAYACAĞIZ'

Samoilis, "Biz, daha önceki hükümetin aksine ‘yasal düzenleme çevirmenliği' yapmayacağız. Önceki Yunan hükümeti, kendisine verilen yasaları sadece Yunancaya çevirerek olduğu gibi parlamentodan geçiriyordu. Ama Avrupa da SYRIZA gibi, ilk kez kontrol edemeyecekleri bir hükümetle karşı karşıya olduğunu çok iyi biliyor. Bu durum kreditörleri taleplerinde daha esnek olmaya itebilir" diye konuştu.

'GREXIT İHTİMAL DAHİLİNDE'

SYRİZA milletvekili, Yunanistan'ın kurtarma fonundan yararlanamaması halinde Euro Bölgesinden çıkma ihtimalini de yorumladı. Böyle bir durumun tüm taraflar için kötü sonuçlar doğuracağını kabul eden Samoilis, öte yandan Grexit'in ihtimal dahilinde olduğunu söyledi:

"Euro Bölgesi'nden çıkmamızın ihtimal dahilinde olmadığını söylemek, Avrupalı ortaklarımızla müzakere etmek istemediğimizi söylemeye benziyor. Yunanistan'ın Euro Bölgesi'nden çıkması, şüphesiz ki tüm taraflar için en kötü sonuç olur. Çünkü böyle bir durum, Avrupa Birliği çabalarına indirilmiş ağır bir darbe anlamına da gelir. Fakat bu ihtimalin, 5 yıldır gündemde olması, Avrupa'nın kendi seçimlerinden kaynaklanıyor. Zira Avrupa ve ortak para birimi, hatalı bir plan üzerine kurulu. Eğer Avrupa bu hatalı sistemi değiştirmezse, Yunanistan Euro Bölgesi'nden çıksa da çıkmasa da sistem zaten çökecek. Eğer Avrupalı ortaklarımız, Avrupa'yı sürükledikleri kördüğümü göremezlerse ve Yunanistan'dan işçi sınıfı üzerindeki baskıyı artırmasını isterlerse her tür seçenek ihtimal dahilinde olur."