Bölgede yaşanan başarının nedeni, parçalanmış silahlı muhalefetin ortak dil bulması ve güçlerini Al-Nusra ile İslami Cephe etrafında birleştirmesi oldu. Bu arada iktidarın içinde yaşanan bazı olaylar da hükümet kurumlarının zafiyetini yansıtan anlaşmazlıkların kanıtı. Ancak söz konusu, tarafların mücadelesindeki önemli bir dönüm noktası değil, sadece tarafların kontrolündeki bölgeler arasında sınırların belirginleşmesi ve sabitlenmesi. Bu da Suriye'nin uzun vadede birkaç kısma bölünmesine yol açabilir.
Öte yandan iktidarın yaşadığı yenilgiler ve iç bölünme, Beşar Esad ile çevredekileri İran ve Hizbullah'a daha da sıkı şekilde bağlıyor. Sponsorlarının baskısı sonucu radikal duruşlarından vazgeçen İslami muhalefet ise Türkiye ve Suudi Arabistan'ın desteğini alıyor.
Suriye'nin iç savaşı, bölgesel güçlerin sonsuz çatışmasına dönüştü. Bu koşullarda, barışçıl girişimler ikinci plana çekildi, çünkü arkasında gerçek güçlerin durduğu siyasi liderler askeri başarıya güveniyor ve ödün vermek istemiyor.
"SURİYE BİRKAÇ DEVLETE BÖLÜNECEK"
Moskova merkezli Ortadoğu ve Orta Asya Ülkeleri Araştırma Merkezi'nin Başkanı Semyon Bagdasarov, konuyla ilgili şu değerlendirmede bulundu:
"Birincisi, Suriye krizi için Moskova'da toplanan insanlar kendilerine muhalefet deseler de arkalarında ciddi bir güç veya silahlı oluşum yok. Oysa bu, doğal olarak çok önemli ve Suriye'deki dahil tüm iç savaşların önemli unsurudur. Az çok dikkate değer tek kuruluş Kürtlerin Demokratik Birlik Partisi'dir, çünkü kendi silahlı birliklerine sahip. Ancak bu parti de Şam'a odaklı, zira oradan gereken yardımı alıyor. Sorun barışçıl müzakereler yoluyla çözüme kavuşturulabilir mi? Hayır, kavuşturulamaz. Suriye birkaç devlete bölünecek. Aslında artık bölündü. Toprakların bir kısmı terör örgütlerinin kontrolünde, bir kısmı da Beşar Esad ordusunun elinde. Uzlaşmaz şiddete bir mücadele yaşanıyor ve ne söylerlerse söylesinler barış görüşmeleri imkansız."