Rossiya 24 televizyonuna konuşan Lavrov, "BM'nin 70. yıldönümüyle ilgili bu yıl yapılacak etkinlikler, genel siyasi tartışmaların ve tüm insanlığı endişelendiren konulardaki küresel zirvenin yanı sıra, 2015 sonrası için küresel gelişme stratejisi ile ilgili özel zirveyi de içeriyor. Bu strateji, tüm bu alanlardaki kolektif eylemlerin temeli olacak" dedi.
BM'nin çok sağlam ihtiyat payına sahip olduğunu ifade eden Lavrov, "Atalarımız, BM Tüzüğü'ne temel ilkeleri yerleştirdiğinde çok ileri görüşlü davrandı. Bu ilkeler öncelikle ülkelerin bağımsızlığı, egemen eşitliği, iç işlerine karışılmaması, kendi kaderini tayin etme hakkı, tartışmaların barışçıl çözümü ile ilgili. Bugün hiçbir ülke bu büyük ve ebedi gerçeklerin hayati önemini sorgulamaz. Örgüt, üçüncü dünya savaşını önlemek için kurulmuştu. Bu amaca ulaştığını düşünüyorum. Böyle bir savaşın mümkün olduğunu düşünmüyoruz" diye ekledi.
'PARİS VE BERLİN'İ KİEV'E ETKİ YAPMAYA ÇAĞIRIYORUZ'
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Fransız ve Alman ortaklarını Ukrayna yönetimine, Minsk Anlaşması'nda öngörülen siyasi taahhütlere karşı sabotajına son vermesi için etki yapmaya çağırdı.
Lavrov, "Ancak Batılı ortaklarımız, yaşananları anlamalarına rağmen, garip kararlar alıyor. Bu kararların arkasında, Ukrayna yönetimini koruma ve Minsk Anlaşmasının uygulamasının sadece Rusya'ya bağlı olduğu izlenimini oluşturma çabası var" diye ekledi.
'BM REFORMU, RUSYA'NIN ROLÜ KAYBEDİLMEDEN YAPILMALI'
Sergey Lavrov, Birleşmiş Milletler'in (BM) reform edilebileceğini ancak değişikliklerin BM'nin uluslararası özelliğini bozmaması ve Rusya'nın rolü kaybedilmeden gerçekleştirilmesi gerektiğini savundu.
Lavrov, "Reformlara her zaman ihtiyaç var, buna mükemmelleştirme de diyebiliriz, derslerin çıkarılması da. Hiçbir kurum, donmuş halde kalamaz. BM daha önce de reform edilmişti, Güvenlik Konseyi genişletilmişti ve zamanın taleplerini karşılayan yeni mekanizmalar oluşturulmuştu" dedi.
Rusya Dışişleri Bakanı, "Örgütün bu özelliğini, zaman zaman belirsiz odaklı sivil toplum kuruluşlarının tek taraflı dahil edilmesi yoluyla bulandırmaya çalışıyorlar. Bu kuruluşlarla işbirliği yapmak lazım. Hiç şüphesiz, sivil toplum fikirlerin ve girişimlerin büyük bir kaynağı. Ancak BM'de tüm kararlar ülkeler tarafından alınmalı" yorumunda bulundu.
'RUSYA'YA KARŞI KAMPANYA BAŞLATANLAR FAYDASIZLIĞIN FARKINDA'
Bakan Lavrov, Batılı ülkelerin benzeri görülmemiş çatışmacı bir kampanyanın sonucunda Rusya'yı izole etmeyi başaramadıklarını, bu kampanyayı başlatanların bunun farkına varmaya başladığını söyledi.
Bakan, "Sabrımızda; özgüvenimizde; gerçekleri söylediğimiz için, adaletten yana olduğumuzun için, yurttaşlarımızın öldürülmesine izin vermek istemediğimiz için bizi cezalandırma çabalarına muhalefetimizde; bizim bu duruşumuzda; bizim bu dayanıklılığımızda son zamanların en büyük başarısını görüyorum. Bu kampanyayı başlatanlar faydasızlığının farkına varmaya başladı" diye ekledi.
'BMGK'NIN GENİŞLEMESİNİN ZAMANI GELDİ'
Lavrov, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) genişlemesinin zamanı geldiği ancak genişlemenin büyük olmaması gerektiği görüşünü dile getirdi. Bakan, genişlemeyle birlikte kurumun ve çalışma hızının makul dengesinin korunması gerektiğini savundu.
Ancak böyle bir genişlemenin çok büyük olmaması gerektiğini kaydeden Bakan, "Bölgelerin adil temsili ve Güvenlik Konseyi'nin hızlı ve etkili çalışması yeteneği arasında makul dengenin sağlanması gerekir. Belli ki, genişlemenin bir noktadan sonra hızlı çalışmaya engel olacak, doğrulanacak kararları hızlı kabul etmeye engel olacak bir sınırı var" yorumunda bulundu.
Rusya Dışişleri Bakanı, "Her bir reform geniş bir uzlaşıya, tüm üye ülkelerin geniş onayına dayanmalı. Bu tür hayati önemdeki kararların oylama yoluyla, üçte ikisinin ‘evet' üçte birinin ‘hayır' diyecek bir oylamayla kabul ettirme çabaları, BMGK'nın istenmeyen şekilde genişlemesi ile ilgili tasarının oylamasını kaybedecek bu üçte birinin gözünde, bu ülkelerin gözünde BMGK'nın meşruiyeti artmayacak, azalacak" diye vurguladı.
‘HALKLARIN KENDİ KADERİNİ TAYİN ETME HAKKI'
Lavrov, "Halkların kendi kaderini tayin etme hakkı dahil uluslararası hukuk ilkelerine bütünüyle saygı gösterme konusuna dikkat çekmeye başardık. Halkların kendi kaderini tayin etme hakkı, BM Tüzüğü'nde de yer alıyor" dedi.
Bakan, "Çıkar dengesinin arayışı temelinde dahil, eşitlik ve karşılıklı saygı temelinde tüm ülkelerle işbirliğine açığız ve hazırız" diye ekledi.
LAVROV: REJİM DEĞİŞİKLİĞİ SURİYE'Yİ ÇIKMAZA SÜRÜKLÜYOR
Bakan, "Bunu, birilerini yenmek için yapmıyoruz, barışın istikrarlı olması için yapıyoruz. Her yerde, öncelikle de sağlam eski ilişkilere sahip olduğumuz bölgelerde barışa, istikrara, huzura ve normal ticari ilişkilerin, karşılıklı yarara dayalı değişimin, kültürel değişimin gelişmesi ve elbette siyasi diyalog için maksimum elverişli şartlara ihtiyacımız var" diye ekledi.
"MÜLTECİ SORUNUYLA İLGİLİ BELİRSİZ KARARLAR ALMAMAK ÖNEMLİ"
Mülteci sorununa da değinen Rusya Dışişleri Bakanı, "Utanmadan Libya'yı yıktılar şimdi de NATO eylemlerinin yol açtığı sonuçları yok etmek için yardımımızı istiyorlar" dedi.
Bakan, "Elbette Libya'nın kendisinin ayağa kalkması bizim için önemli. Şu anda orada iki hükümet var, iki parlamento. Özel Temsilci, müzakere sürecini başlatmaya çalışıyor. Ancak her şey çok yavaş ilerliyor. Diğer taraftan da Yemen var. Açıklamalara rağmen, ülke nüfusunun üçte birini temsil eden hareketin mevkilerine karşı hava saldırıları devam ediyor. Yani sorun çok ve ortaklarımız giderek hep birlikte çalışmamız gerektiğini anlamaya başlıyor" diye ekledi.