Etkinlik kapsamında iki ülke arasındaki ilişkileri ilgilendiren meseleler ele alındı. Konferansta ilişkilerdeki hassas konularla akademisyenlerin ilgilenmesi ve tarihi gerçeklerin istismar edilmemesi gerektiği konusunda Rus ve Türk katılımcılarda fikir birliği oluşturuldu.
Konferansa katılan Türkiye Başbakan Başmüşaviri Gökhan Çetinsaya şunları söyledi:
Bugün burada tarihten bahsedeceğiz. Ama bu tarihte mutlu sayfalar da var, mutsuz sayfalar da. Bunları hatırlamamızın sebebi, gelecekte kuracağımız ilişkileri daha sağlam temeller üzerine oturtabilmek. 21. yüzyılda yepyeni bir coğrafya var önümüzde, kalıcı barışı sağlamak için bütün dünyada ve bölgemizde yepyeni bir sistem arayışı var. Bu imkanı Türkiye’nin de, Rusya’nın da çok iyi kullanması gerekiyor. Bunu yapabilmek için de tarihi hatırlamamız, tarihte yaşananları gözden geçirmemiz gerekiyor. Türk-Rus ilişkilerinin kurulmasının 95. yılını anmamız bunun için bir vesile.
"ÇEKİNDİĞİMİZ HİÇBİR KONU YOK"
Konferans’ta konuşan Türkiye’nin Moskova Büyükelçisi Ümit Yardım da şunları söyledi.
Bugünkü Türkiye artık Balkanlar’daki, Ortadoğu’daki, Kafkaslar’daki, Afrika’daki ve daha geniş coğrafyadaki gelişmelerin içinde. Yeni Türkiye’nin vizyonunun en önemli unsurlarından birisi cesaret. Biz, Türkiye olarak, başka ülkelerin tartışamadığı bütün konuları tartışıyoruz, bütün konuları masaya yatırıyoruz, değerlendiriyoruz, ilgili taraflara da bunları bütün yönleriyle ele almaya hazır olduğumuzu en üst düzeyde ifade ediyoruz. Birinci Dünya Savaşı sonunda Osmanlı İmparatorluğu’nun doğusunda yaşanan birtakım olaylar var. Biz, Türkiye olarak bu olayları bütün boyutlarıyla tartışmaya, görüşmeye hazırız. Bizim bu konuda çekindiğimiz hiçbir konu yok. Böylesine kritik konuda benzeri bir yaklaşım sergileyen başka bir ülke yoktur.
Rusya, Türkiye gibi gerçeklere son derece saygılı ve hassas olup, tarihi olgulara akademik saygı göstermektedir. Ama maalesef dünyanın birçok ülkesinde, özellikle Batı ülkelerinde tarihi konuların tartışılamadığını, tartışmanın yasak olduğunu görüyoruz.