ABD Dışişleri Bakanlığı da dün bu konuyla ilgili bir açıklama yaptı. Türk yetkililer, birçok kez bu tür söylemler ile ilgili kaygılarını dile getirip siyasi çevrelerde tarihi konuların ele alınamayacağını söylemişti. Ankara’ya göre, bu meseleyi araştırıp değerlendirecek olan merci, uzman tarihçilerden meydana gelecek olan uluslararası bir komisyondur. Ancak bu konuda henüz somut bir sonuç elde edilemedi. Bununla birlikte, son zamanlarda Türkiye’de Ermenistan karşıtı, Ermenistan’da ise Türkiye karşıtı söylemlerin arttığı gözlemleniyor.
Bu koşullarda Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin normalleşmesi mümkün mü?
Konuyla ilgili Sputnik Haber Ajansı muhabirinin sorusunu yanıtlayan Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Cemil Çiçek, şunları söyledi:
"2009’da Türkiye-Ermenistan ilişkileri normalleşsin diye karşılıklı olarak protokoller imzaladık. Ama maalesef, Ermenistan bu protokolleri meclis gündeminden çekti. Ermenistan Anayasa Mahkemesi de bunu büyük ölçüde engelleyen bir karar aldı. Ama eş zamanlı olarak parlamentolarda onaylanması planlanan bu protokoller, bizim meclis gündemimizde duruyor.
1915’te ne oldu diye gerçeği öğrenmek istiyorlarsa; yapılacak iş, tarihçilerin, bilim adamlarının tüm yönlerden bunu ortaya çıkarmasıdır. Biz arşivlerimizi açtık, Rusya’da, İngiltere’de de arşivler var. Bu konuyla ilgili, kimin elinde ne belge varsa ortaya konulmalıdır. Biz çıkan sonucu kabullenmeye hazırız. Ama ‘gerçek önemli değil, biz karalamaya, iftiraya, bundan çıkar elde etmeye varız’ diyorlarsa, bu çok farklı bir durumdur. Türkiye buna karşı da kendi hukukunu korumaya, savunmaya devam edecektir.
'SOYKIRIM' İFADESİ GELİŞİGÜZEL KULLANILAMAZ'
Soykırım ifadesi, hukuki bir tanımdır. Bunun unsurları olmadan, gelişigüzel bir siyasi söylem konusu olacaksa, birçok devlet bu şekilde suçlanacaktır ki, bu takdirde yaşadığımız dünyayı yaşanmaz hale getiririz.
1948 Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi’nde, soykırım tanımı açıkça yazılıdır. Yani Ermeniler, tarihçilerin ortaya çıkaracağını kabul etmezse, hukuku kabul etmezse kendilerinin bileceği bir iş. Yaşanan her acı, soykırım olarak nitelendirilemez. Türkiye’nin yaklaşımı son derece doğru bir yaklaşımdır. Birinci Dünya Savaşı’nda 20 milyon insan hayatını kaybetti. Bu bizim ortak acımızdır. ‘İnsanım’ diyen herkesin yüreğinde hissetmesi gereken bir acıdır.
20 milyon insanı bir tarafa koyup, Ermenilerin dışındaki halkların çektiği acıyı gözardı etmek insani bir yaklaşım değildir. Bu tür söylemler, Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin normalleşmesine katkı sağlamıyor. Bundan en büyük zararı da Ermenistan görüyor."