Türk yetkilileri tasarı ile ilgili kaygılarını dile getirip, Avrupa Birliği'nin siyasi çevrelerinde tarihi konuların ele alınamayacağını söylemişti. Hatta birkaç Türk milletvekilinden oluşan bir heyet Brüksel'de konuyla ilgili temaslarda bulunuyor. Benzer bir heyet daha önce de aynı amaçla Brüksel'e gitmiş, ama sonuç alınamamıştı.
Uzmanların çoğuna göre, AP çevrelerinde ‘son dakika girişimlerinin herhangi bir sonuç doğurmayacağı’ görüşü hakim. Papa Franciscus’un, Türkiye Başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun sert tepkisine neden olan Ermeni iddialarıyla ilgili sözlerinin tartışıldığı koşullarda konuyla ilgili olumlu sonuç bu sefer de alınamaz. En sonunda, AB Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır’ın deyimiyle ‘sadece bir kağıt parçası olmaktan ileriye gitmeyecek’ olan AP’nin kararı kabul edilecek.
KARARIN TÜRKİYE-AB İLİŞKİLERİNE ETKİLERİ
Alınacak kararın, 1987’de kabul edilen Avrupa Parlamentosu’nun ‘Ermeni Soykırımı’ iddialarını tanıyan kararından ne farkı olacak? Kararın ardından Türkiye-AB ilişkileri nasıl gelişecek? Avrupa Parlamentosu Başkan Yardımcısı Antonio Tajani’nin, ‘Biz şimdiki değil, 100 yıl önceki Türkiye’yi cezalandırıyoruz’ açıklaması Ankara’da nasıl değerlendirildi?
Konuyla ilgili Sputnik Haber Ajansı’nın sorularını yanıtlayan Ankara Ufuk Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Başkanı, Saadet Partisi Genel Başkan Danışmanı ve ESAM Uzmanı, TBMM 21. Dönem Ankara Milletvekili Prof. Dr. Oya Akgönenç Muğisuddin, şunları söyledi:
Avrupa Parlamentosu, “Ermeni Soykırımı” iddialarının metne döküleceği bir kararı yarın kabul etmeye hazırlanıyor. Sizce bu kararın, 1987’de kabul edilen Avrupa Parlamentosu’nun “Ermeni Soykırımı” iddialarını tanıyan kararından farkı ne olacak?
Fazla bir farkı olmaz. Ümit ederim ki, biraz daha makul düşünürler ve Ermeni iddialarını kabul etmek yerine, bu konunun tarihçiler, işin uzmanları tarafından incelenip ona göre, yani dokümanlara dayanarak daha doğru bir karara varılmasını tavsiye ederler. Benim gönlümden geçen bu. Avrupa Parlamentosu’na şunu sormak da gerekir: Hangi sıfatla ve hangi yetkiyle bunu yapıyorsunuz?
Bilindiği gibi şu anda birkaç Türk milletvekilinden oluşan bir heyet Brüksel’de konuyla ilgili temaslarda bulunuyor. Daha önce de bulundu ama bir sonuç alınamamıştı. Ve büyük ihtimalle AP'de görüşülecek karar tasarısı kabul edilecek. Papa’nın açıklamalarının da buna bir anlamda işaret ettiğini söyleyen uzmanlar var. Size göre, Avrupa Parlamentosu üyelerinin ikna olmamalarının arkasında yatan başlıca neden ya da nedenler nelerdir?
Papa’nın yaptığı açıklama tamamen yanlış bir açıklamadır. Papalık makamı mahkeme değildir, uluslararası bir platform değildir. O eskiden Ortaçağ'da Engizisyon mahkemelerinin başıydı ama şu anda değil. Daha doğrusu hiç böyle yetkileri yok. O halde olmuş veya olmamış herhangi bir olayı değerlendirme yetkisi de yok. Bu konu onların alanları da değil. Tamamen lobilerin çalışmasına ve propagandaya dayanan bir sözü tekrarladılar. Şimdi gelelim Avrupa'ya. Bu eğilim acaba neden orada mevcut? Son derece basit, açık ve net: Bu konuyu Türklerin Avrupa Birliği’ne girmesini engelleyecek bir sebep olarak kullanacaklar.
Peki, ‘Ermeni soykırımı’ iddiaları ile ilgili son günlerde sarfedilen açıklamalardan sonra Türkiye-AB ilişkileri nasıl gelişecek?
Bence bir hayli hırpalanacak. Türkiye bir kere şimdi şu suali soracak: Bu ne biçim bir kulüp ki, üyelerine karşı veya üye olacaklara karşı eşit bir tavır sergilemiyor? Efendim, adil bir tutumu yok. Yanlı görüşleri var. O halde ‘ne yapmak lazım’ diye Türkiye bir kere daha ciddi ciddi düşünecek derim.