S-300'lerin İran'a sevki 'bölge barışı' için kullanılabilir

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, S-300 füze savunma sistemlerinin İran’a satışı ile ilgili yasağı kaldırdı. İran nükleer programı ile ilgili krizin çözümünde ilerleme sağlanmasından sonra kaldırılan bu yasağın, Yemen krizinin tırmandığı koşullarda özel bir önemi var.

Bazı uzmanlara göre, söz konusu yasağın kalkması, aslında İran’a yönelik uygulanan ambargo ve yaptırımların kalkmasının bir provası niteliğinde olup, özellikle Yemen krizinin çözümü konusunda İran’a karşı olan bölge aktörlerini Tahran ile daha yapıcı bir etkileşime teşvik edebilir.

Öte yandan S-300 füze savunma sistemlerinin sevki, bölgesel güç dengesinin korunması bakımından olumlu bir rol oynayabileceği gibi bazı bölge ülkelerinin hırslarını önemli ölçüde sınırlandırabilir.

Moskova’nın, S-300’lerini İran’a satış yasağını kaldırmasının, Ortadoğu'da nasıl bir etki yaratacağını  Sputnik Haber Ajansı’na konuşan askeri uzman Güneydoğu Gazisi Koray Gürbüz, değerlendirdi.

Füze savunma sistemlerinin en büyük özelliklerinden birisi caydırıcılık etkisidir. Çünkü savaşa girmeden önce ülkeler ilk önce şunu düşünür: Eğer ben füze kullanırsam, karşı taraf da bana karşı füze kullanacak. O yüzden füze savunma sistemleri, bölge barışı için kullanılabilir. Çünkü füze savunma sistemleri olan ülkeler, ellerinde füzeleri bulunduran diğer ülkelerle savaşa girmek istemeyebilir.

HEM ABD HEM DE SUUDİ ARABİSTAN'A SINIRLAMA

Şu anda Yemen’de İran ile Suudi Arabistan arasında büyük bir kriz vardır. Yemen, Şiilerin yoğun olduğu bir bölgedir. Suudi Arabistan ise orada kendine bağlı bir yönetim oluşturmak istemektedir. Amerika Birleşik Devletleri’nin ise Yemen’de yapmak istediği şudur: Suriye’de yapmaya çalıştığı gibi, ülkeyi bölüp parçalamak ve istediği gibi yönetmektir. Bu yüzden Yemen gerçekten bir kaosa gitmektedir. Ülkeler Yemen’in iç işlerine karışmamalıdır. S-300’ler İran’a gelirse hem ABD’nin hem de Suudi Arabistan’ın hırsları sınırlandırılacaktır. 

Bununla birlikte İran’ın, Rusya’dan alacağı S-300 füze savunma sistemleri ve teknolojik transferle kendisini daha da geliştireceğini ve bölge ülkeleri arasında Yemen’deki gibi çatışmalara karşı daha caydırıcı bir hale gelebileceğini düşünüyorum. Öte yandan İsrail, elinde bulundurduğu silahlarla bölge ülkelerini gerçekten çok fazla tehdit etmektedir.