Kiev'in Ukraynalılara karşı savaşının yıldönümü

Tam bir yıl önce Kiev kendi halkına karşı savaş ilan etti. Bu savaşın adını da "terörle mücadele operasyonu" (ATO) koydu.

İddialarına göre, Rus teröristlere ve Rusya yanlısı ayrılıkçılara karşıydı bu operasyon. Ancak uygulamada çocuklara, ihtiyarlara ve insan yüzünü kaybeden cellatlara karşı evlerini, ailelerini korumak için eline silah alan eski kömür işçilerine karşıydı.

Çatışmalar başlamadan önce Donbass'ın tek isteği, Ukrayna'nın federal devlete dönüştürülmesi ve hep birlikte yaşamaya devam edilmesiydi. Ancak Kiev'in yeni siyasetçileri, okyanus ötesi yaratıcılarının ve Batı Ukrayna'daki milliyetçi kesimin talimatını uygulayarak, farklı bir hüküm verdi.

Farklı görüşe sahip, özellikle Rusya'nın kardeş ülke olduğunu düşünme cesaretine sahip olanları yok etme kararını aldılar. Bu "suç", yeni "Avrupa" Ukrayna'sında ölüm ve hapis ile cezalandırılıyor.

ATO'nun başladığını, dönemin Devlet Başkanı Vekili, Rada Başkanı Turçinov ilan etmişti. Muhtemelen er ya da geç Ukraynalılar onu sorguya çekecek. Zira bu bir yılda, kafalarda çok fazla soru işaretleri oluştu.

Ordu, ulusal muhafız alayı ve açık Neo Naziler ile paralı cellatlardan oluşan çok sayıda gönüllü taburlarının kullanıldığı bu bir yılda Donbass korkunç bir sınavdan geçti. Binlerce kişi hayatını kaybetti (Alman istihbaratına göre, ölü sayısı 50 bin ve bu sayı hiç de hayal ürünü görünmüyor), şehirler ve köyler harabelere dönüştü, bölgenin altyapısı tahrip edildi.

Ancak en önemlisi, ülkenin doğusunda yaşayanlar ile Kiev ve ülkenin batısındaki nüfus arasında manevi, siyasi ve ideolojik uçurum oluştu. Mevcut neslin bu uçurumu aşması artık mümkün değil. Ülkede, Ukrayna'nın ulusal seçkinliği ve Rusya ile ortak tarihimize nefretten bahsedilmeye başlandı.

Ancak bu görüşleri savunan insanlar, hiçbir argümana sahip değil: Büyük Ukrayna ulusunun dünya tarihindeki önemini, insanlık için özel olarak ne yaptığını bilmiyorlar. Ancak anlaşılan aşağılık kompleksi ile karışmış bu aniden ortaya çıkan megalomani, normal insan tarafından açıklanamaz şekilde acımasız şiddet ile telafi ediliyor. Donbass, ağır silahlarla ile yok edilmeye çalışıldı, uluslararası anlaşmalar uyarınca yasak olan mühimmat kullanıldı, siviller, sadece federal yapıya sempati duydukları gerekçesiyle kurşuna dizildi.

Aylarca evlerinin bodrum katlarında saklanan ihtiyarlar, bu tür bir vahşeti Hitler askerlerinden bile görmediklerini anlatıyor.

Ancak Kiev propagandası, Ukrayna'nın geri kalanına, kutsal bağımsızlık savaşının yapıldığı ve yeni ulusal kimliğin doğduğu fikrini telkin etmeye devam ediyor. Bu siyaset, ülkeyi çıkmaza soktu, ekonomik uçurumun ve tamamen dağılmanın eşiğine getirdi. Şimdi iki yol kaldı. Ya Turçinov gibileri ülkeyi tamamen çıkmaza sokacak, yahut da Ukraynalılar, nihayet, gerçek düşmanlarının nerde olduğunu anlayacak.