Yemen'le ilgili unutulan gerçek: Geçmiş

Suudi Arabistan'ın beraberindeki 10 Arap ülkesiyle, Yemen'de Husilerin ilerleyişini önlemek amacıyla başlattığı ‘Kararlılık Operasyonu' bugün beşinci gününde. Suudi Arabistan'ın BM Büyükelçisi Adil el Jubeir, yaptığı açıklamada hava saldırıları sonucu hedeflenen başarıya ulaşıldığını ifade etti. Yemen Sağlık Bakanlığı'nın verdiği rakamlara göre operasyonda, 37 kişi hayatını kaybederken, 150 kişi de yaralandı. Öte yandan koalisyonun bir kara harekatı gerçekleşmesi de gündeme gelirken Yemenli yetkililer, karadan askeri destek için ısrarcı.

Cumhuriyet gazetesi Dış Haberler Müdürü Ceyda Karan, ‘Yemen dersleri' başlıklı yazısında meselenin değişik boyutlarına işaret eden bir yazı kaleme aldı. Yemen'i anlamak için hangi noktaları gözden kaçırmamak gerekiyor? Konuyu hangi açılardan değerlendirmek lazım?  ‘Ali Topuz ile Dünya Hali'ne konuk olan Karan konuyu Sputnik'te yorumladı.

'YEMEN, ARAP YARIMADASI'NIN TEK CUMHURİYETİ'

Yemen'in Arap Yarımadası'nın tek cumhuriyeti olduğuna vurgu yapan Karan, ülkenin geçmişine dair detayların gözden kaçtığına işaret etti:

"Ülkenin Güney ve Kuzey Yemen olarak ikiye ayrıldığı dönemi dikkate almıyoruz. 1960'lı yıllardaki bağımsızlık sonrası sürecini,  Güney Yemen'in 90'lara kadar Sovyet etkisinde yer alan sosyalist bir Cumhuriyet olduğunu, Kuzey'de ise ABD destekli bir yönetim olduğunu unutuyoruz. 2011 isyanından bir yıl sonra devrilen Ali Abdullah Salih, Güney Yemen'in bağımsızlığına son vermiş, iç savaş sırasında Aden'e girip yok etmiş bir liderdi. Husiler, bugünkü müttefikleri tarafından devrilmişti."

'HADİ, MEŞRU BAŞKAN DEĞİL'

"Operasyona hukuki gerekçe olarak, Mansur Hadi'nin cumhurbaşkanlığının meşruluğu gösteriliyor" diyen Karan, şöyle devam etti:

"Batı'nın oluşturduğu çok tehlikeli bir örnekle karşı karşıyayız. Her isteyen, istediği yere müdahale edebiliyor. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararı olmadığı halde, bir takım ülkeler kendi aralarında toplanıp bir ülkeyi bombalıyor. Şu anda Yemen'de çok sayıda sivilin öldüğünü görüyoruz ve bunun arkasında meşru devlet başkanının çağrısı var. Peki gerçekten Devlet Başkanı Mansur Hadi meşru mu? Aslında değil. Görev süresi zaten geçen sene dolmuştu, fakat uzatıldı. Ali Abdullah Salih devrildikten sonra vekaleten onun yerine geçti. Sonra tek aday olarak seçime katıldı. Bu da BM'nin öngördüğü bir süreçti. Ulusal Diyalog Konferansı kuruldu. Husiler de bunun içindeydi zaten. Ondan sonra da başarısız oldu."

'HUSİLERE KARŞI OLAN YAPI TEMELSİZ'

Yemen'de terörden bahsedilecekse, en başta El Kaide teröründen bahsedilmesi gerektiğini düşünen Karan, "Paris'teki Charlie Hebdo saldırılarının zanlıların bağlantıları ve eğitimleri Yemen El Kaide'sinden çıktı. ABD'nin Yemen'de El Kaide'ye karşı bir mücadelesi vardı. Suudi Arabistan da bu mücadeleyi belli ölçülerde destekledi" dedi.

Karan'a göre Suudi Arabistan'ın Yemen'deki Husilere karşı oluşturduğu birlik ise temelinden çatlak bir yapıya sahip.