Küba ile ABD, Aralık 2014’teki tarihi zeytin dalının ardından ilk anlaşmalarını imzaladı. Telekomünikasyon şirketi Etecsa, yeniden denizaltına döşenecek kablolar vasıtasıyla ABD ile Kübalıların birbirilerini telefonla doğrudan arayabileceklerini duyurdu: “Yeniden doğrudan iletişim kurulacak olması iki ülke halkı arasındaki etkileşimi artıracak ve altyapının gelişmesini sağlayacak.”
Etecsa’nın anlaşmayı imzaladığı New Jersey merkezli IDT Domestic Telecom firması da “Nihayet müşterilerimiz Küba’daki aile ve arkadaşlarını ucuza arayabilecek” açıklaması yaptı.
Miami Herald gazetesine göre ise, taraflar ilişkilerin yeniden başlamasından çok önce bu hattı kurmayı akıllarına koymuştu.
'ZATEN PLANINI YAPIYORLARDI'
Diğer taraftan bu gelişmeyle birlikte Küba’da internet erişiminin önünün açılması da umuluyor. Nitekim Kübalıların yalnızca yüzde 5-25’i internete girebiliyor.
Küba hükümeti, son 3 ayda devlet elindeki internet kafelerde sunulan internet hizmetinin fiyatını düşürdü. Eskiden 1 saat internete bağlanmak için 4.50 dolar ödeyen Kübalılar artık 2 saat için 5 dolar veriyor. Ayrıca bu yıl 100’den fazla yeni internet kafe açılması planlanıyor.
Bununla birlikte Küba ile ABD arasındaki iletişim tarihi pek ‘çetrefilli.’ Küba Devrimi’nden önce iki ülke telgraf ve telefon sistemini denizaltına döşeli kablolar üzerinden işletiyordu. Ancak Küba lideri Fidel Castro 1959’da Küba Telefon Şirketi’ni, çoğunluğu ABD’nin elindeki Uluslararası Telefon ve Telgraf’tan (ITT) çıkarttı. ABD’de 1960’larda Küba’ya ambargo uygulamaya başlamasının ardından AT&T şirketinin bu denizaltındaki kabloları, kapasitelerini artırmamak koşuluyla kullanmasına izin verdi. Buna karşın 1980’lerde kablolar kullanılamaz hale geldi ve iki ülke arasındaki telefon görüşmeleri üçüncü bir ülkedeki uydular üzerinden yapılmaya başlandı. AT&T uzun mesafe aramaları için Küba’ya ödeme yapmayınca kablolar tamamen işe yaramaz konumuna düştü. 1990’larda geçirilen ilgili bir kanun maddesi sonrası, bir ABD’li şirket yeniden denizaltı kablo sistemi inşa etmeyi önerdi. Ama 1996’da kabul edilen diğer bir madde, bu planın hayata geçirilmesinin önünü tıkadı. Küba hükümeti 2009’dan sonra da adayı Venezüella ve Jamaika’ya bağladı.