Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde aralarında Mustazaflar Cemiyeti, Anadolu Platformu ve Memur-Sen'in de yer aldığı bazı sivil toplum örgütlerince Diyarbakır'da düzenlenen ve 2 gün süren "Kürt meselesine İslami Çözüm Çalıştayı" okunan sonuç bildirgesiyle sona erdi. Bildirgede, "Kürt meselesinde çözüm, ulus-devlet paradigmasının ve milliyetçi, liberal bakışın dışına çıkılarak mümkün olabilir. Meselenin adalet temelinde çözüm yolu İslami bakış açısı ve tarihi tecrübede aranmalıdır. Maalesef şu ana kadar bu bakış açısından uzak durulmuş, tarihi tecrübelerden istifade edilmemiştir" denildi.
Bildirgede Kürt meselesinin adil bir çözüme kavuşması için meselenin doğru bir zeminde tartışılması gerektiğine dikkat çekildi: "Çözüm süreci daha şeffaf bir şekilde yürütülmeli, silah ve şiddetin bir hak arama yöntemi ve alan hakimiyeti sağlama aracı olarak görülmesinden vazgeçilmelidir. Meselenin uluslararası boyutu, siyasi ve jeopolitik dengeler sorunun çözümünü zorlaştırmaktadır. Uluslararası güçlerin ve emperyalizmin temsilcilerinin masaya davet edilmesi, meseleyi daha da içinden çıkılmaz hale getirecektir. Meselenin çözümü iç dinamikler üzerinden olmak zorundadır."
3. GÖZ ÖNERİSİ
ANADİLDE EĞİTİMİN ÖNÜNDEKİ ENGELLER KALDIRILMALI
Bildiride, Kürtçe'nin ikinci bir resmi dil olması önerisi yer aldı: "Bu kapsamda anadilde eğitimin önündeki bütün engeller kaldırılmalı ve eşit yurttaşlık temelinde yeni bir anayasa hazırlanmalıdır. Bu anayasada daha önceki yasalarda yer alan etnik vurgular ayıklanmalı, devlet diline hakim olan ırkçı, dışlayıcı ve inkarcı söylem tüm mevzuattan, literatürden ve eğitim sisteminden çıkarılmalıdır."
Bildiride siyasi nedenlerle cezaevinde bulunanların toplumsal hayata, yurt dışına çıkmak zorunda kalanların ise ülkelerine dönebilmesi için gerekli yasal düzenlemelerin yapılması gerektiği vurgulanırken, "PKK ve bileşenleri bölgeyi kaosa sürükleyen şiddet, baskı ve sindirme siyasetinden vazgeçmeli, kendisi gibi düşünmeyen oluşumlarla bir arada yaşamaya mecbur olduğunu kabul etmelidir" ifadesine yer verildi.