Merkez Bankası’nın politikalarının sorgulandığı hatırlatılan Davutoğlu, krizlere nasıl müdahale edilmesi gerektiği konusunda her zaman demokratik ülkelerde tartışmalar olacağını, ama Merkez Bankası’nın bağımsız olduğunu ve kendi kararlarını kendisinin aldığını söyledi.
Mecliste görüşülmekte olan tartışmalı ‘İç Güvenlik Paketi’ne de değinen Davutoğlu, söz konusu metnin sadece güvenlikle değil güvenlik ve özgürlükler kanunu korumaya yönelik olduğunu söyledi. Almanya ve İspanya’dan örnek veren Davutoğlu, yeni kanunla birlikte Fransa’daki standartların sağlanmış olacağını belirtti. Başbakan, paketin AB standartlarının dışına çıkmadığını da vurguladı.
'BATI, RUSYA KONUSUNDA İSTİKRARLI OLSUN'
Bunlarla birlikte Türkiye’nin özellikle Suriye ve İsrail’i kapsayan dış politikasına ilişkin sorularla karşılaşan Davutoğlu, Rusya politikasıyla ilgili de Batı’yı suçladı:
“Biz Rusya’yı, Esad rejimini desteklediği için izole ettik. Bu noktada diğer ülkeler bunu yapmadı. Neden böyle, bunu sormak lazım. Suriye’de ölen insanlar Suriyeli ve Müslüman olduğu için mi hiç kimse Rusya’yı dışlamadı? Ukrayna’da ölenler Hıristiyan olduğu için mi herkes şimdi Rusya’ya şu an yaptırım uyguluyor? Alınan kararların istikrarlı olması lazım.”
Irak ve Suriye’de güçlenen Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) ile mücadeleden bahsederken “Neden Türkiye sadece bu sorumluluğu almalı?” sorusu soran Davutoğlu, müttefik birliklerin de gerek eğit- donat gerekse mültecilere kucak açılması açısından üzerlerine düşeni yapmalarını gerektiğini söyledi.
'NATO VE AB, UKRAYNA KRİZİNİ ENGELLEMEDE YETERSİZ KALDI'
Davutoğlu, Ukrayna krizi konusunda da Türkiye'nin, Ukrayna ve Rusya'ya sınırı, Kırım'a erişimi olan tek ülke olduğunu kaydederek, Türkiye'nin, ‘kendi inisiyatifi olmayan ve kendisine danışılmayan’ buradaki kriz gerekçesiyle her şeyi riske edemeyeceğini belirtti. "Ukrayna'nın komşusu olmamıza rağmen kimse bize Ukrayna'nın geleceği konusunda danışmadı" diyen Davutoğlu, NATO ve AB'nin, krizleri doğma aşamasında engelleme konusunda da yetersiz kaldığını söyledi.