Türk lirasının dolar karşısındaki değer kaybı yüzde 2'yi aştı. Dün akşam saatlerinde 2.5705'i test eden dolar/TL bu sabah 2,57'nin üzerinde güne başladı. Yükselişini sürdüren kur, ilk kez 2,59'u aştı. BIST'ın kapanışında ise 2,62 TL'yi gördü.
DAVUTOĞLU'NDAN AÇIKLAMA
ABD'nin New York kentindeki temasları kapsamında, BM Genel Sekreteri Ban ile bir araya gelen Türkiye Başbakanı Ahmet Davutoğlu, dolardaki artışa ilişkin bir soru üzerine, şöyle konuştu:
"Doların yükselmesi, doların diğer para birimleri karşısında yükselmesiyle ilgili bir husustur. Sadece Türkiye'deki tartışmalara bağlanamaz. Dolardaki yükselişle ilgili tüm kurumlarımız gerekli tedbirleri almaktadır. Dün ilk yükseliş trendi olduğunda ben de buradan Merkez Bankası Başkanımız'la bir görüşme gerçekleştirdim. Gerektiğinde her türlü tedbir alınır ama bunun dünyadaki genel bir dalgalanmanın Türkiye'ye yansıması olduğu unutulmamalı. Türkiye'de kur dolayısıyla özel bir kriz olduğu gibi bir kanaat, doğru bir kanaat değil ama bunu ciddiyetle ele alıyoruz."
MUSUL OPERASYONU
Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Savunma Bakanımızın ziyaretinin kararını Sayın Haydar Abadi'nin Ankara ziyaretinde vermiştik. Zamanlaması da ona göre yapılmıştı. O zaman Irak Savunma Bakanı Ubeydi'nin talep ettiği bazı ekipmanlar çerçevesinde ki bunların çoğu dediğiniz gibi lojistik niteliktedir. Silah boyutundan daha çok donanım özellikleri taşıyan katkılardır. Sayın Milli Savunma Bakanımızın ziyareti bağlamında bu yardımlar Irak yetkililerine iletildi. Türkiye'nin Irak'ın istikrarını her zaman önem verdiğini bütün Iraklılar da gayet yakından bilirler. Dolayısıyla Musul'un ve Irak'ın istikrarı için atılması gereken adımlar konusunda bütün taraflarla yakın temas halindeyiz. Önümüzdeki dönemde ümit ederiz ki Irak'ta özellikle siyasal katılım anlamında bütün Iraklı tarafların birlikte oluşturdukları güçlü bir siyasi iradeyle Irak'ta teröre karşı mücadele birlikte yürütülür. Türkiye olarak Irak'ta da Suriye'de de Irak ve Suriye halkıyla olan dayanışmamız çerçevesinde gerekli desteği vermeye hazır olduğumuzu ifade ettim.''
"MİSTURA'NIN GİRİŞİMLERİNİ DESTEKLİYORUZ"
Davutoğlu, BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun ile yaptığı görüşmenin içeriğine ilişkin bilgi vererek gazetecilerin sorularını yanıtladı. Toplantıda genel olarak uluslararası terör ve aşırılıkçılık konularının ele alındığını kaydeden Davutoğlu, özellikle Suriye'deki krizin, görüşmelerinde önemli yer tuttuğunu ifade etti.
"Suriye krizini sonlandırmak ve ülkeye güvenli bir şekilde insani yardım ulaştırmak BM Güvenlik Konseyi'nin sorumluluğunda" diye konuşan Davutoğlu, Suriye içinde yerlerinden edilen nüfusun yardımsız kaldığını vurguladı.
Davutoğlu, Ban ile görüşmede Halep çevresinde meydana gelen gelişmeleri de değerlendirdiklerini kaydederek, "Biz Suriye'de akan kanın durması ve ateşkesin sağlanması için BM Özel Temsilcisi Staffan de Mistura'nın ya da BM'nin başlattığı tüm girişimleri destekliyoruz. Ancak maalesef Suriye rejimi yine verdiği sözü tutmadı" dedi.
IŞİD'e karşı savaşın ortak nokta olduğunu da dile getiren Davutoğlu, şunları söyledi: "Biz Türkiye olarak Suriye, Irak ya da hangi ülkede olursa olsun teröristlerin bulunmasına karşıyız. Ancak aynı şekilde Suriye rejimini savunmak için Lübnan ya da diğer ülkelerden gelen yabancı savaşçılara da karşıyız. Hiçbir yabancı savaşçının Suriye topraklarına girişine izin verilmemeli ve Suriye halkı iki grup arasında sıkışıp kalmamalı. Suriyeliler gaddar bir rejim ile gaddar bir terör örgütü arasında seçim yapma zorunda bırakılmamalı. Burada üçüncü bir seçenek olan ılımlı siyasi çözüme ihtiyaç var."
"KIBRIS'TA BAN Kİ-MUN PLANI'NA İHTİYAÇ VAR"
Kıbrıs'ta Rum tarafının müzakere masasına gelmesi gerektiğini kaydeden Davutoğlu, mümkün olan en kısa zamanda uluslararası bir konferans toplanması gerektiğini anlatarak, "Kıbrıs'ta doğal kaynaklar konusunda tek taraflı eylemler ve provokasyonlar yerine, masa başında müzakere etmek daha yararlı olur. Biz sürdürülebilir kapsamlı bir barış için mümkün olan her şeyi yapacağız" diye konuştu.