Netanyahu’nun ABD Kongresi’ndeki üçüncü konuşmasının Beyaz Saray’ın onayı olmadan düzenlenmiş olması, nükleer program konusunda İran ile uzlaşıya odaklanan ABD Başkanı Barack Obama’ya doğrudan meydan okuma niteliğinde oldu. Netanyahu, konuşma öncesi ABD’nin iç ve dış politikasında olay haline geldi ve ABD dış politikasını tartışma konusu yaptı.
"İsrail Başbakanı Netanyahu, İran’ı nükleer altyapıdan yoksun bırakmayı ve nükleer araştırmalarına son vermeyi talep etti, aksi takdirde İran’ın çok kısa zamanda nükleer silah elde edeceğini düşünüyor. İran’ı nükleer araştırmaları yapma olanağından tamamen mahrum etmek bugün mümkün değil, en azından büyük savaş olmadan imkânsız. Ancak İsrail Başbakanı’nın teklif ettiği gibi, İran’a felç edici yaptırımları ve baskıyı sürdürerek halihazırda İran ve P5+1 arasında hazırlanandan tamamen farklı bir anlaşmayı elde etmeyi çalışmak mümkün. İsrail Başbakanı’na göre mevcut anlaşma kesinlikle kötü. Konuşmasının amacı, Obama’ya muhalif olan Kongre’yi, İran ile olası bir anlaşmaya karşı daha sıkı ve hatta en iyisi uzlaşamaz bir duruş almaya çağırmaktı."
"ABD-İSRAİL İLİŞKİLERİNDE DEĞİŞİKLİK YARATMAZ"
Rusya Bilimler Akademisi Şarkiyat Enstitüsü Müdürü Vitaliy Naumkin, bu ziyaretinin ABD ve İsrail arasındaki neredeyse aile içi ilişkilerde köklü değişikliklere yol açmayacağını ifade etti. Diğer taraftan bu ziyaretin, hiç şüphesiz, ABD Başkanı ile Kongre arasındaki anlaşmazlığı bu ülkenin dış politikasını etkilemek için kullanma amacını taşıdığını belirten Naumkin, şunu söyledi:
“Aslında, elbette, Kongre birçok konuda Obama’nın karşısında yer alıyor ve orada çok güçlü İran karşıtı lobi var. Genel olarak İran karşıtı eğilim ve İran ile herhangi bir anlaşmanın imzalanmasının karşıtları güçlü. Ancak, yabancı bir liderin gelip Amerikan yönetiminin bir erkini diğerine karşı ayarlamak için bu anlaşmazlıktan yararlanması adetten değil. Bu, oldukça nadir bir olay ve her şeye rağmen çok iyi ve yakın olan ilişkilerde kötüleşmeyi değil, Netanyahu’nun bu faktörü (Başkan ile Kongre arasındaki anlaşmazlığı) 17 Mart seçimleri öncesi konumunu güçlendirmek için çok enerjik kullandığını gösteriyor. Amerika'dan korkmayan, ulusal çıkarları korumaktan korkmayan kararlı bir lider görünmek istiyor. Bence, Natahyahu’nun yaptığı konuşmanın temel gerekçesi, ABD ve İran arasında olası anlaşmaya negatif bakışı değil, seçimler öncesinde seçmenlerinin büyük bir kısmının desteğini elde etmektir, zira şu anda kendisini bu konuda hiç de güvende hissetmiyor.”