‘BU BİR DAYANIŞMA GEZİSİ'
‘HOLLANDE'IN GEREKÇELERİ KOMİKTİ'
Hollande'ın tavrına hayret ettiğini söyleyen Güler şöyle konuştu: "Hollande'ın gerekçeleri bana gülünç geldi. Suriye 1920-1946 yılları arasında Fransa yönetimindeydi. Fransız manda yönetiminin Suriye halkının bağımsızlığına ve egemenliğine karşı uyguladığı şiddet, tarih kitaplarında çok canlı. Bunun sorumlusu olan bir ülke yöneticisinin ileri sürdüğü gerekçeler komikti. Fransız milletvekillerini ve senatörlerini kutluyorum. Burada büyük bir ateş var, bu ateş tüm bölgeyi yakıp yıkıyor buna seyirci kalamayız. Bir tarafta manda yönetimini bir tarafta da artık Suriye'de akan kanın durmasını ve Suriye'nin toprak bütünlüğünü sağlamasının yolunu arayan çağdaş akıl gördüm."
Kendilerine de bu ziyaretle ile ilgili iktidardan ve Batı medyasından tepki gelebileceğini ifade eden Güler, Türkiye'de hükümetin Esad'ın yıkılmasına yönelik bir politika yürüttüğünü ve bunun da başından beri yanlış olduğunu vurguladı.
‘SURİYE'DEKİ GELİŞMELER TÜM DÜNYAYI ETKİLİYOR'
Ziyarete ‘heyetle beraber ancak ayrı bir kimlik olarak, kendi bakış açısıyla katıldığını' vurgulayan Şener, seyahat sonrası edindiği izlenimlere göre bölge ve ülke açısından en doğru çözüm neyse, bunun politika haline dönüşmesi için çaba harcayacağını kaydetti.
Şener son olarak, "Bir ülkede devlet egemenliğini tahrip ederseniz, o ülke eli silahlı terör örgütlerinin yerleşim alanı haline gelir. Hem o ülkede hem de komşu ülkelerde insan hakları ihlalleri başta olmak üzere ekonomik ve siyasi pek çok tahribat yaparlar. İstikrara ulaşabilmek için bu terör örgütlerinin barınamayacağı zemini oluşturmak lazım" diye konuştu.