Terör örgütü IŞİD geçtiğimiz günlerde Suriye'deki Haseke'ye bağlı Habur Nehri kıyısında bulunan Asuri-Süryani köylerine saldırılar düzenledi. Birçok köyü basan IŞİD, çoğu kadın, çocuk ve yaşlı olmak üzere 200'den çok insanı kaçırdı.
HDP ise Asuri —Süryani halkının yaşadığı bu saldırıya karşı başta BM ve koalisyon güçleri olmak üzere tüm demokratik güçlerin harekete geçmesini ve BM'nin acilen toplantıya çağrılmasını istedi.
Sputnik Haber Ajansı'na konuşan HDP'nin Süryani kökenli Mardin Milletvekili Erol Dora, 23 Şubat sabah saatlerinde Haseke'ye saldıran IŞİD'in 10 Haziran 2014'te de Musul'a saldırdığını anımsattı.
Dora şunları söyledi: "Asuri-Süryanileri, Ermenileri, Türkmenleri, Kürtleri, orada yaşayanların hepsini Musul'dan kovup mallarına, mülklerine el koydu. Kiliselere el koydu. Şu anda Musul'da bu saydığım farklı inançlardan ve halklardan kimse kalmamıştır. IŞİD, akabinde de Şengal'e saldırdı. Şengal civarında 600 bin Ezidi vardı. Ezidilerden yüzlerce kadın, kız götürüldü, diğerleri de Şengal'den dağlara, Irak Kürdistan bölgesine, Türkiye'ye kaçarak canlarını kurtarmaya çalıştı. Ardından da Ninova Ovası'nda Asuri-Süryanilere saldırıldı. Yaklaşık 160 bin kişi de oradan Kürdistan Federe bölgesine kaçmak zorunda kaldı. Orada öldürülen insanlar, kaçırılan kadınlar, kızlar oldu. Sonra da IŞİD terör örgütü Kobani'ye saldırdı. Kobani'nin kontrolünü ele geçirmek için aylarca saldırılarını devam ettirdi. Ama biliyorsunuz orada YPG ve YPJ güçleri büyük bir direniş sergileyerek ve daha sonra koalisyon güçlerinin de hava desteği ile IŞİD'i yenilgiye uğratılmıştır. IŞİD şu anda da Rojava bölgesinde işgal etmiş olduğu bütün köylerden YPG ve YPJ güçleri tarafından çıkarılmaya çalışılmaktadır. Köyler özgürleştirilmektedir. Akabinde biliyorsunuz IŞİD, tekrar Haseke bölgesindeki yerleşim bölgelerine saldırdı. Daha sonra yine YPG ve YPJ güçleri onları birçok bölgeden, köyden püskürttü."
‘10 KÖYÜ İŞGAL EDİP İNSANLARI KAÇIRDILAR'
HDP'li Dora, bütün bu gelişmelerden sonra IŞİD'in bu sefer yönünü savunmasız durumda bulunan Asuri-Süryanilerin yaşadığı Haseke'nin Habur bölgesine çevirdiğini söyledi. Bu bölgede 35 tane Asuri-Süryani köyü bulunduğunu vurgulayan Dora, "IŞİD, 10 köyü işgal etmiş, 2 köydeki insanları kaçırmış bulunmaktadır. Yaklaşık 250 ila 300 kişinin kaçırıldığı, 15 kişinin öldürüldüğü söyleniyor. Aldığımız bilgilere göre IŞİD bazı kiliseleri de bombalamış, bazı köyleri de yakmış durumda. Şu anda Habur bölgesinde bu 35 köyde bulunan insanların çoğu Haseke ve Kamışlı şehirlerine doğru kaçmış durumdalar. Yani şu anda bölge, 35 köy, istisnalar dışında bazı silahlı militanlar dışında hemen hemen boşaltılmıştır" dedi.
‘DURUM ÇOK TRAJİK'
Bölgede IŞİD ile hem Süryani militanları hem de YPG-YPJ güçlerinin sıcak çatışma halinde olduğunu anlatan Dora, durumun çok trajik olduğunu vurguladı.
Dora, şunları söyledi: "Bu anlamda başta BM olmak üzere, aslında Suriye'de bu iç savaşın çıkmasının müsebbibi olan bütün uluslararası güçler, bu savaştan sorumludur. Yaklaşık 4 senedir bu savaş devam etmektedir. 200 bin insandan fazla ölü olmasına rağmen hala küresel güçler, bu savaşı bitirmemektedir. Şu anda Ortadoğu'da filler tepişmektedir. Ve olan mazlum halklara, farklı inançlara olmaktadır. Bu durum 21. yüzyılda bütün insanlığın utancıdır. Bize gör IŞİD uluslararası güçler tarafından oluşturulan bir terörist örgüttür. Anavatanlarında yaşayan Asuri-Süryaniler, Kürtler, Ezidiler, Aleviler, Şiiler, Şii Türkmenler, bütün bu mazlum halkların başına IŞİD terör örgütü musallat edilmiştir."
Öncelikle bu saldırıları kınadıklarını vurgulayan Dora, IŞİD'e karşı oluşturulan koalisyonun ve BM'nin acilen bu olaylara müdahale etmesini, daha fazla can kaybının önlenmesini ve rehin alınmış olan Asuri-Süryanilerin özgürlüklerine kavuşturulmasını istedi.
Dora, "Burada da görülmektedir ki, Suriye'deki savaş bitmedikçe, oradaki mazlum halklar, farklı inançlar ayaklar altında ezileceklerdir" dedi.
Bu olayın trajik olan tarihsel bir yönü de olduğunu kaydeden HDP'li Dora, sözlerini şöyle sürdürdü: "1915'te ve 1924'de Hakkari'de Asuri-Süryaniler Şırnak bölgesini terk etmek zorunda kalmışlardır. Oradan Irak'ın Simele şehrine yerleşmişlerdi. 1933 tarihinde Irak ordusunun katliamına maruz kalmışlardı. Bu insanlar oradan Habur bölgesine yerleşmişlerdi. Aslında bu insanların çoğu da Hakkari, Şırnak bölgesinden giden Asuri-Süryanilerin torunlarıdır. Buradaki bütün bu köylerin isimleri de Hakkari'de kendi bölgelerinin isimleridir. Ama maalesef bugün de IŞİD terör örgütü bunlara musallat oldu. Mezopotamya'nın en kadim halkı olan Asuri-Süryaniler 21. yüzyılda yine soykırıma uğramaktadır. Bu anlamda bütün uluslararası kamuoyuna ve demokratik zihniyeti olan bütün uluslararası halklara, bütün sivil toplum kuruluşlarına acil çağrıda bulunuyoruz."
Dora, HDP olarak olayın takipçisi olacaklarını, konuyu uluslararası kamuoyunun gündemine getirmek için çalışacaklarını söyledi. Asuri-Süryani halkının Irak, İran, Türkiye, Suriye ve diasporada yayılmış bulunduğuna dikkat çeken Dora, "Kamuoyunun, diğer bütün kardeş halkların bu anlamda harekete geçmesini, BM başta olmak üzere AB, insani anlamda çalışan Kızılhaç gibi bütün uluslararası kuruluşların acilen çalışmalarını bu bölgede yoğunlaştırmaları gerektiğine inanıyoruz. Aslında bu biraz da BM'nin sorumluluğunu ortaya koyan bir durumdur. BM ne diye kurulmuştur? Böyle mazlum halkların soykırıma uğradığı bir dönemde müdahalesi olmayacaksa, BM'nin de bana göre bir anlamı kalmamıştır" dedi.
‘BM ACİLEN TOPLANTIYA ÇAĞRILMALI'
Rus yetkililere ve halkına da seslenen Dora, "Bu bir insanlık trajedisidir. Demokratik zihniyete sahip olan, insanım diyen herkesin bu olaylardan büyük bir üzüntü duyması gerektiğine inanıyorum. Bu anlamda da biran önce BM acilen toplantıya çağrılması gerekiyor. Devletlerin kendilerine düşen sorumluluğu yerine getirmelerini bekliyoruz" diye konuştu.
Öte yandan HDP Dış İlişkilerden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Nazmi Gür de yaptığı açıklamada, IŞİD'in Asuri-Süryanilere yönelik saldırılarını nefretle kınadıklarını vurguladı.
Gür, şunları ifade etti: "Bu coğrafyanın kadim halklarından biri olan Asuri-Süryanilerin de Şengal'deki gibi bir katliamla karşılaşmaması için bölgedeki tüm güçleri ve IŞİD'e karşı kurulan koalisyonu, her türlü tedbiri alması için koordineli bir çalışma yürütmeye çağırıyoruz. Gelecekte de benzer saldırılara karşı halklarımızın korunmasına yönelik kurulan öz savunma birimi olan YPG güçlerinin uluslararası toplum tarafından daha güçlü bir şekilde desteklenmesi çağrısını bu vesileyle tekrar paylaşmak istiyoruz. Rojava Kantonları'nın kurtuluşunun bölge halklarının kurtuluşu ile doğrudan bağlantılı olduğundan yola çıkarak, Asuri-Süryani halkımızla da dayanışmanın yükseltilmesi için bölgedeki tüm ilerici güçleri işbirliği içinde olmaya davet ediyoruz. HDP olarak, diplomatik, insani ve siyasi boyutlarıyla bu sürecin takipçisi olacağız."