Bilim adamları, geçen yılın yaz aylarında Yamal yarımadasındaki gizemli kraterin sırrını çözmeyi başardıklarını açıklamıştı. Rus jeologlar, dev çukurun, erimekte olan donmuş topraktan metan gazının çıkması sonucu oluştuğunu anlatmıştı.
Önde gelen araştırmacılardan, Salehard merkezli Arktika Araştırmaları Bilim Merkezi arkeoloğu Andrey Plehanov, yerel çobanların, bilim adamları tarafından henüz incelenmeyen benzer jeolojik yapıları bulduklarını bildirmişti.
Son günlerde gerçekleştirilen uydu gözlemleri, onlarca derin kraterin varlığına işaret etti. B2 kodlu en büyük çukurun etrafında en az yirmi benzer yapılarla çevrili olduğu ortaya çıktı.
DOĞALGAZ YATAKLARI İÇİN TEHDİT
Rusya İ. M. Gubkin Devlet Petrol ve Doğalgaz Üniversitesi’nden Prof. Vasiliy Bogoyavlenskiy, "Bu yapıları mantarlara benzetirdim: Bir mantarı bulunca büyük ihtimalle yakınında onlarca mantar daha bulursunuz. Toplamda Yamal’da menşei belirsiz 20-30 krater bulunabilir" dedi.
Tespit edilen kraterler arasında en büyüğü B2, Rusya’nın en büyük doğalgaz yataklarından birinin yanı başında yer alıyor.
Plehanov ve meslektaşları, jeolojik yapıların güçlü metan emisyonu sonucu oluştuğu konusunda haklıysa, bu olgu çevredeki tüm doğalgaz yatakları için tehdit oluşturuyor.
Bogoyavlenskiy, “Uzun yıllara dayanan tecrübe, gaz emisyonunun sondaj kulelerinde, petrol ve doğalgaz yataklarında ve denizdeki boru hatlarında ciddi hasarlara yol açabileceğini gösteriyor. Alevlenebilir gaz emisyonları, sadece ağır endüstriyi değil Sibirya bölgesinin çevresini de tehlikeye sokuyor” dedi.
Ancak Yamal kraterlerinin gerçekten de metan emisyonu sonucu ortaya çıktığı henüz doğrudan kanıtlanamadı.
Sorun şu ki jeologlar, bu sürece doğrudan tanık olmadı ve sadece dev çukurlar şeklinde sonuçlarını gözlemledi. Gizemli yapıların ortaya çıkışını açıklayan başka hipotez de henüz bilim adamları tarafından sunulmadı.