Bakan İslam, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'nda, 2012'de pilot olarak başlayan ''panik butonu'' uygulamasının pilot sonuçlarının alındığını söyledi. Panik butonu uygulamasının devam ettiğini, yerine yeni bir sistemi tamamen oturtmadan, bunun sonlandırılmayacağını anlatan İslam, panik butonunun pilot uygulaması sonuçlarına ilişkin şu bilgileri verdi:
"Panik butonu belli oranlarda etkili. Ancak uzmanların geldiği nokta şu oldu: Bundan çok daha etkili elektronik takip sistemleri var ve Türkiye'de uygulanıyor bu elektronik takip sistemleri. O zaman bunu geliştirip Türkiye'ye yaygınlaştırmaktansa bundan çok daha etkili olan diğer elektronik takip sistemlerine bir geçiş iyi bir revizyon olur' düşüncesi hakim oldu. Onun için biz sistemi ortadan kaldırmıyoruz, revize ediyoruz. Revize ederken de farklı bir biçimi kullanmaya başlayacağız."
FAİL DE MAĞDUR DA UYARILIYOR
Bu aparatların hali hazırda kullanıldığını ve Adalet Bakanlığından temin edildiğini belirten İslam, şunları anlattı: "Bizim şu anda kullandığımız aparat (panik butonu) sadece mağdurda bulunuyor. Kendisinin tehdit altında olduğunu hissettiğinde butona basıyor. Şimdi geçmeye düşündüğümüzde iki aparat kullanılıyor. Biri faile, diğeri mağdura veriliyor. Her ikisi karşılıklı çalışıyor. Bunlar bir sistem üzerinden takip ediliyorlar. Bu takip Emniyet'te yapılıyor. Mağdur ile failin birbirine yaklaşmaları, had sınırı aşmaları durumunda derhal mağdurun bulunduğu yere kolluk kuvvetleri gidiyor. Fail de uyarılıyor. 'Eğer bilinçsizce yaklaştıysanız şu anda sınırı aşmış durumdasınız, oradan uzaklaşın' şeklinde. Bu kasti bir yaklaşma olabilir, takip olabilir, ısrarlı takip olabilir. Ama diyelim ki bir AVM'de her iki taraf da farkında olmadan denk gelmiş olabilirler. Bu tip durumlarda her iki taraf da uyarılıyor. Mağdur, 'Dikkat edin' diye uyarılıyor ama sadece uyarılmakla kalmıyor, aynı anda kolluk güçleri korumak üzere orada oluyor. Fail de geri çekilmesi konusunda uyarılıyor. Böyle işleyen bir sistem."
"MART AYINDA, İLK DEFA KULLANILMAYA BAŞLAYACAK"
Konuyla ilgili prosedür oluşturma sürecine ihtiyaç olabileceğini söyleyen İslam, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"İkinci bu sistemi kurgulamamız gerekiyor. Bu sistem şu anda Adalet Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı içinde sadece kendileri için kurgulanmış bir durumda. Kaç kişilik bir sisteme ihtiyaçları olduğunu biliyorlar. Ona göre bir altyapıları var. Devreye biz girdiğimiz zaman, sistemin bu manada da revize edilmesi lazım. Birçok şeyin artırılması, belki yeni bir sistemin kurgulanması lazım. Onun için biz her iki bakanlıktan şunu istedik, 'Sistem bizde işe yarıyor mu?' Önce onu bir görelim, altyapıyı ondan sonra uygulayalım diye düşündük. Bu yüzden yeniden bir pilot uygulama istedik. Onlar da memnuniyetle kabul ettiler, yardım edeceklerini söylediler bu konuda. Her şey tamamlandı gibi. Mart ayında, ilk defa kullanılmaya başlayacak."
"DAHA KORUYUCU BİR SİSTEM"
Sistemin, yüksek risk, hayati risk taşıyan olaylarda kullanıldığını vurgulayan İslam, "Bizde de böyle olacaktır. Tamamen hakim kararına bağlı uygulanacak bir sistem" dedi. Pilot il olarak neden Ankara ve İzmir'in seçildiği hakkında da bilgi veren İslam, "Biz tercihi her iki bakanlığımıza bıraktık. 'Nerede en kolay uygulayabilecekseniz orada yapalım' dedik. Sadece bir tek şart ileri sürdük. 'Şiddetin yoğun olarak görünür olduğu şehirlerde olsun, yani vakanın çıktığı şehirlerde olsun' dedik. Vakanın çok az göründüğü bir şehirde bunu uygulamak belki doğru olmaz düşüncesiyle her iki bakanlığımız uygulamanın bu iki ilde kendileri açısından biraz daha elverişli olduğunu söylediler. O açıdan teknik bir tercih" diye konuştu.