Bağımsız Araştırma Kuruluşları Birliği tarafından küresel ölçekte düzenlenen ankete 65 ülkeden 70 bin insan katıldı. Mutluluk endeksi, vatandaşlar arasında hayatından memnun olanların yüzdesi ile olmayanların matematiksel farkına dayanıyor. Başka bir deyişle, sosyal anlamda artıların eksilere üstünlüğünü ifade ediyor. Bu bakımdan Fiji, listenin zirvesinde. Yunanistan, Irak’la beraber listenin sonunda yer alıyor. Rusya ise 16. sırada bulunuyor. Tabii ki bu kesin bir gösterge değil. Subjektif olarak da görülebilir; ama devlet faktörünü ve her şeyden önce insanı düşündüğümüzde, var olan en objektif değerlendirme olduğunu söyleyebiliriz. Azerbaycan’da yaşayanların çoğu, orada doğdukları için kendini şanslı sayıyor. Onlara göre ülke istikrarlı, sorumlu ve herkesin beklentilerine cevap veren bir yönetime sahip. Azerbaycan’ın geçtiğimiz yılki ekonomik büyümesi, Dünya Bankası’nın küresel gelişme tahminlerinde öngörülen oranın da üzerine çıktı. New York Times gazetesi, yıllık reytinglerinde Bakü’yü en gözde turistik yerlerden biri olarak ilan etti. Ayrıca Bakü, Haziran ayında Birinci Avrupa Oyunları’na ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor.
Azerbaycan’da herşeyin yolunda gittiği kanısı hakim. Peki bu mutluluğun kaynağı ne ve nasıl elde edildi? Bu konudaki görüşlerini Sputnik ile paylaşan Bakü’lü siyaset bilimci Fikret Sadıkhov, şöyle konuştu:
"Hiçbir şey sonsuza kadar sorunsuz gitmez ancak şu an için Azerbaycan’da işler yolunda. Sosyo-ekonomik açıdan, şartlar olumlu yönde gelişiyor. Petrolden elde edilen gelir artıyor. Şehircilik alanında da ilerlemeler gözleniyor, büyük projeler gerçekleştiriliyor. Sanırım bunlar mutlulukla tam olarak bağlantılı. Ben de bu açıdan baktığımızda, Azerbaycan’ı mutlu bir ülke olarak değerlendiriyorum. Öte yandan rehavete kapılmamak lazım; çünkü çözülmesi gereken bir çok sorun var karşımızda. Bir savaş halinde olduğumuz gerçeği var. Bu, tüm dünya tarafından bilinen bir durum. Büyümenin getirdiği zorluklar var. Ekonomiyi geliştirmek gerekiyor. Bununla beraber küresel ölçekte, finansal bir krizle karşı karşıyayız ve Rusya’ya karşı yaptırımlar var. Şüphesiz ki bütün bunların belli bir etkisi var. Bu nedenle, Azerbaycan gelişimini sürdürebilmek için ara vermeden çalışmaya devam edecektir."