Senatör, Sputnik Haber Ajansı'na yaptığı açıklamada, “Bence Ukrayna'ya gerekli silahları vermiş olsaydık misket bombaları kullanmayı gerekli görmezlerdi. Demek ki olayda bizim de suçumuz var” dedi.
Cumhuriyetçi McCain, ABD Başkanı Barack Obama’nın karşı çıkması durumunda bile Ukrayna’ya silah sevkiyatının başlaması için elinden geleni yapacaklarına söz vermişti.
McCain ve NATO yönetiminin, Ukrayna’nın silahlandırılması ihtiyacına yönelik son açıklamalarının aksine bugün tamamen farklı görüşler dile getiriliyor. ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden, Avrupa ziyareti arifesinde, Ukrayna’nın doğusundaki krizin askeri çözümünün bulunmadığını söyleyerek Ukrayna’ya silah sevkiyatı ihtimalini dışladı.
AMERİKAN SİYASETİNDE BÖLÜNME
Bu durum, hiç şüphesiz, Amerikan siyasetinde bölünmeye işaret ediyor. ABD’de, “tüm dünyaya hakim olmak” gibi saldırgan isteklerinin nelerle sonuçlanabileceği üzerinde düşünmeye başlandığını belirten Bulgar uzman Prof. Nina Dülgerova, Avrupa’nın, Beyaz Saray’ın sadece kendi çıkarları temelinde aldığı NATO kararlarına uymak istemediğini ve körü körüne uymaması gerektiğini anlamaya başladığını kaydederek şunları söyledi:
“Halihazırda Amerikalılar ne yapmaları gerektiğini bilmiyorlar. Bu durum onlar için ilk değil. Vietnam, Kore, Afganistan ve Irak’ta da aynısını yaşamışlardı. Şu anda da olumsuz bir durumla karşı karşıyalar. Avrupalıların başka seçeneği yok, karşı koymazlarsa yok olacaklar. Siyasetçilerin kendini koruma duygusu çok güçlü olur. Yunanlılara bakın, Avrupalıların kontrolü altından çıkıyorlar. Bu, AB içinde konsensüsün bozulduğu anlamına geliyor.”
ABD Başkan Yardımcısı Biden’in, son Ukrayna açıklamalarına rağmen, Brüksel ve Münih’te, Kiev’e güvenlik ve finansal yardımın sağlanması ve Rusya’ya karşı ek yaptırım konularını görüşme niyetinde olduğu bildirilmişti. Öte yandan Biden, Rusya’nın Minsk anlaşmalarındaki tüm taahhütlerini yerine getirmesi durumunda bazı yaptırımların kaldırılabileceğini kaydetti. Sonsuz Minsk anlaşmaları referansları kısır döngüye benziyor. Rusya’nın, Ukrayna’daki çatışmada taraf olmadığı bir kez daha hatırlatılmalı. Sadece, sorunun barışçıl çözümüne katkıda bulunmaya hazır.
Avrupa’nın NATO emirlerine uymayı bıraktığı ortada. Almanya, Macaristan, Finlandiya, Çek Cumhuriyeti, Fransa ve Danimarka, Ukrayna’ya silah sevkiyatını reddetti.
İtalya Dışişleri Bakanı Paolo Gentiloni’nin de Ukrayna’ya ölümcül silah sevkiyatına katiyen karşı çıktığı bildirildi. Bulgaristan da NATO macerasına bulaşmama kararı aldı.