HDP barajı aşabilir mi?

HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, seçime parti olarak girmelerine yönelik eleştirilere yanıt verirken, "Partilerin seçime girmesi anormal değil, anormal olan seçim barajıdır. 12 yıldır iktidar olan hükümet, barajı kaldırıp düşürmediği gibi, bu baraja sığınarak siyasette istikrar ilkesi gereği barajı düşürmeyerek 2015 seçimlerine gitme kararı alınca biz de bu barajı yıkma kararını aldık" dedi.

Yaptıkları kamuoyu yoklamalarında de 9-10 bandını yakaladıklarını belirten Demirtaş, bağımsız adaylarla seçime girdiklerinde çok sayıda vekillik kaybettiklerini ifade etti.

GÜRSEL: AKP'NİN ELİ GÜÇLENİR

Radyo Sputnik'te "Atilla Güner'le Akşam Postası" programına konuk olan Prof. Dr. Seyfettin Gürsel, HDP'nin TBMM'ye girememesi halinde AK Parti'nin gücünün artacağını savundu. Gürsel şöyle konuştu:

"Güvenilir anketlerde, HDP'nin en iyi ihtimalle yüzde 9'larda görüldüğü belirtiliyor. Barajın altında kalma riskleri var. 2001 yılında bağımsız girdikleri zaman, YSK 1 Milletvekilini HDP'den alıp AKP'ye vermişti ve sonuç olarak 35 Milletvekili çıkarmışlardı. Bağımsız girerlerse belki daha fazla çıkaracaklar. Barajın altında kaldıkları taktirde, bu

milletvekillerinin büyük bir çoğunluğu AKP'ye gidecek. HDP, baraj altında kalırsa AKP bu durumda yüzde 44 civarında oy alsa bile, 330 Milletvekilini buluyor. Anketlere baktığımız zaman AKP için en düşük yüzde 44 gösteriliyor. HDP'nin bu politikası sonucunda, AKP'nin referandum çoğunluğunu elde etme ihtimali çok yüksek. Eğer HDP, meclise giremezse büyük bir şok olur. Bu riski nasıl küçümsüyorlar, anlaması zor! HDP'ye oy vermeyen bir çok insan, onların Meclis'te olmasından memnun. Bağımsız girdikleri taktirde 35 milletvekili kesinken, bu risk niye?"

KIZILKAYA: HDP, KENDİSİNİ KANITLAMAK İSTİYOR

Konuyu değerlendiren bir diğer isim olan gazeteci-yazar Muhsin Kızılkaya ise HDP'nin doğru bir karar aldığı görüşünde:

"Siyasi partiler iktidara talip olmak için varlardır. Kendilerine göre son derece mantıklı ve tutarlı bir karar aldılar. Bu kararı eleştirmek doğru olmaz. Seçime daha aylar varken, Türkiye'de nelerin değişeceği, neler olacağı yönünde bir öngörüde bulunamayız tabii ama benim kişisel görüşüm HDP'nin barajı aşmasının biraz zor olduğu yönünde. Cumhurbaşkanlığı seçiminde Demirtaş'ın almış olduğu oyların, bu seçimlerde ölçüt alınması ayrı bir tartışma konusu. HDP'nin aldığı karar şunu gösteriyor; "Biz varlığımızı kanıtlamak, siyasette alternatif bir güç olduğumuzu göstermek istiyoruz. Halkımız buna izin verirse eyvallah, izin vermezlerse de bir dahaki seçime kadar çalışırız, güçlü bir şekilde geliriz." Bu son derece demokratik bir anlayış. Türkiye'nin önündeki en önemli problem olan Kürt meselesini seçime alet ederek bir takım hesaplar yapılıyorsa, bence yanlış yapmış olurlar. Biz sistemi zorlamak için gireriz, aşamazsak hesaplaşmaya yöneliriz gibi bir hesap yapılıyorsa, bence bu doğru değildir."