Demirtaş: İstanbul'dan aday olabilirim

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, NTV canlı yayınında soruları yanıtladı. Demirtaş, HDP'nin haziran ayında yapılacak seçimlere girmesini nasıl değerlendirdiği sorusu üzerine, şunları ifade etti:

"Partilerin seçime girmesi anormal değil, anormal olan seçim barajıdır. 12 yıldır iktidar olan hükümet, barajı kaldırıp düşürmediği gibi, bu baraja sığınarak siyasette istikrar ilkesi gereği barajı düşürmeyerek 2015 seçimlerine gitme kararı alınca biz de bu barajı yıkma kararını aldık. Anamuhalefetin hiçbir alternatif, proje üretemediği bir yerde biz niye aza razı olalım. Biz bu nedenle iddiamızı ortaya koyuyoruz. AKP ile uzlaşma neticesinde alınmadı bu karar. Kamuoyu yoklamaları da yaptık. Partimizin bütün yetkilileri halktan uzak insanlar değiliz. Dolayısıyla yerinde gözlem de yapıyoruz. HDP çalışırsa çok rahat barajı da aşabilir. 9-10 bandını gösteriyor araştırmalarımız. Bu baraj biz parlementoya girmeyelim diye konulmuş bir baraj. Biz dediğim bu muhalif kesimler… Biz de barajı aştıktan sonra baraj anlamsız olacak, baraj kalkacak. Bunun ötesinde hak ettiğimiz adil temsiliyeti yakalayabileceğiz.

"İNSANLAR ÖTEKİLETİRİCİ DİLDEN BIKTI"

Biz bağımsız adaylarla seçime girdiğimizde toplam 50 kişi civarında aday gösteriyoruz. Bunlardan da 30-35'i kazanabiliyor. Biz 550 adayı 81 ilinden gösterebileceğiz. Bu adaletsizliği kapatmanın yolu parti olarak seçime girmektir. Biz Türkiye'nin 41 ilinde seçime girmedik, 40 ilinde girdik, 41 ilindeki oyumuz kayboluyor. Bağımsız adaylarla girdiğimiz için görünmüyor. Cumhurbaşkanlığı seçiminde şu ortaya çıktı. Türkiye'deki tüm insanlar varolan siyasi kutuplaşma ve siyasetteki ötekileştirici dilden bıkmışlar. Bunu yeni bir programla artık düzeltilmesi lazım."

"İSTANBUL OLABİLİR"

Demirtaş, "Siz Hakkari milletvekilisiniz ama nereden aday olmayı düşünüyorsunuz?" sorusu üzerine, "Hakkari benim mahcubiyet duyduğum bir kent. Borcumu ödeyemediğim bir kent. Kendimi çok borçlu hissediyorum. Bu dönem barajı aşabilmek için biraz daha oy potansiyelinin rakam olarak yüksek olduğu bir yeri tercih edebiliriz. Bu İstanbul olabilir. Sağolsunlar, kitlemiz, her yerde yanında beni görmek istiyor. Belki Hakkari'de aday olmayabilirim" dedi.

Milletvekili aday profillerinin nasıl olacağı sorusuna Demirtaş, Kadir İnanır'la bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve partide görmekten mutluluk duyacaklarını belirtti.
Türkiye portresini ortaya çıkartacak bir aday profili oluşturmaya çalıştıklarını söyleyen Demirtaş, ""Kadir bey, partimizin barışa ve kardeşliğe dayalı çizgisini desteklediğini söyledi. Kadir bey gibi çok sanatçı, aydın bu çizgiye destek verecek. Adaylarımız tanınmış kişilerden oluşmayacak tabii ki. Tek inanca, mezhebe, cinsiyete endekslenmemiş bir aday profiliyle seçmenlerimizin karşısına çıkmak istiyoruz. Aleviler de var, Süryaniler de."

"ÖZELEŞTİRİ YAPTIK"

Demirtaş, "Kobani olayları HDP'nin kamuoyunda algısını zedeledi mi" sorusunu ise şöyle yanıtladı: "Bu konuda hem şahsım hem de partim eleştirilerin hedefi oldu. Üzüntümüzü kamuoyuyla paylaştık. Ama bizi suçlamaya devam ettiler. Sonradan öngörememekle alakalı halkımızla özeleştirimizi paylaştık. IŞİD barbarlığına karşı halkın demokratik tavrını doğru okumayan hükümetin çoğu yerde bir genci polis tarafında katledilmesine ilişkin hükümetin özeleştiri vermemesi ilginçtir. İlk ölüm Varto'da polis kurşunuyla yaşandı. Olay duyulduktan sonra araya provokasyonların da karışmasıyla bir anda ciddi bir şiddet ortamı oluştu. Bunun faturasını tamamen bize kesip yüklemek doğru değil, hükümet niye çıkıp kaç kişinin güvenlik güçleri tarafından öldürüldüğünü açıklamıyor, bu kişiler hakkında neden soruşturma açılmıyor?"

"KIYAMET Mİ KOPAR?"

"Uzun bir aradan sonra İmralı'ya giden heyetten sonra ne bekleniyor?" sorusuna Demirtaş, "Bu görüşmede müzakerelerin başlamış olması haberi bekleniyor. Bu sorunu nasıl çözeceğiz, nasıl takvim yapacağız, bu konuşulmuş olmalı. Bunun haberi gelirse bu iyi bir gelişmedir. Böyle bir gelime olmamışsa, hükümet halen oyalama olarak sürece yaklaşıyor olduğu düşüncesi güçlenmiş olacaktır. Her görüşmenin şeffaf olmasından yanayız. Bir grup aydın İmralı'da görüşmelerde bulunsa ne olur, kıyamet mı kopar? Burada Türkiye'nin temel bir sorununU tartışıyoruz. Taraflara güven veren bir adım atılmış olur. Müzakere olursa, hükümetin ve temsil ettiği devletin resmi anlayışının toplumdaki hak ve özgürlüklerin bütün başlıklarını düzenlemeye açık olduğunu göstermesi lazım."