Rusya'nın İstanbul Başkonsolosu Aleksey Yerhov, 26-29 Ocak tarihleri arasında Rusya'nın başkenti Moskova'da gerçekleşen Suriye müzakerelerinin detaylarını ve sonuçlarını Radyo Sputnik mikrofonlarına değerlendirdi. Moskova'da Suriye krizine siyasi çözüm sağlayacak sürece çıkış yollarının tartışıldığı özgür bir platform oluşturmak istendiğini belirten Yerhov, bu nedenle katılımcıların bağlı oldukları örgüt ya da partiyi temsilen değil, bireysel olarak davet edildiğini belirtti.
Suriye muhalefeti ve hükümetini bir yıl sonra ilk kez müzakere masasında buluşturan Moskova görüşmelerinin başarılı geçtiğini ifade eden Rus Başkonsolos, "Suriyeli tarafların bir araya gelip konuşmuş olmaları bile iyi bir gelişme. Çünkü birbirini suçlamadan, ideolojik tartışmalara girmeden yapıcı diyalog kurmak çok önemlidir. Suriyeli taraflar görüşmelerde 11 madde üzerine uzlaşı sağladı. Diyalog için zemin oluşturuldu. Toplantıların başarıya ulaştığını söyleyebiliriz" dedi.
Rusya'nın İstanbul Başkonsolosu Aleksey Yerhov'un Radyo Sputnik'e verdiği röportajın tamamı şu şekilde:
"MOSKOVA'DA TARTIŞMA PLATFORMU OLUŞTURULMAK İSTENDİ"
-Moskova'da gerçekleşen Suriye görüşmelerine kimler katıldı? Toplantının amacı neydi?
Moskova'daki görüşmeler, Suriyeli farklı muhalif grupların temsilcileri ile Şam yönetimi heyeti arasında fikir alışverişi yapılmasına olanak veren, gayri-resmi formatlı bir toplantıydı. Altını çiziyorum, geçen yıl gerçekleşen 2. Cenevre Konferansı gibi resmi bir toplantı değildi. Suriyeli temsilcileri Moskova'da toplama ihtiyacının arka planı ise şöyle: Biliyorsunuz ki Suriye'deki durum son derece zor ve gergin. İç savaş devam ediyor, her gün çatışmalar yaşanıyor ve insanlar ölüyor. On binlerce Suriyeli yerinden edildi, Türkiye'de de çok sayıda Suriyeli sığınmacı var. Dolayısıyla Suriye'de devam eden krize siyasal çözüm bulma gerekliliği hep gündemde olan bir konuydu. Moskova'daki toplantı da siyasi çözüme çıkış yollarının entelektüel anlamda tartışıldığı bir platform olma amacını taşıyordu.
Moskova'ya muhalif gruplardan tam olarak 54 kişi çağırıldı ve herkes örgüt/parti temsilcisi olarak değil bireysel olarak davet edildi. Bunun nedeni, herkesin kendisini daha eşit ve özgür hissetmesini sağlamak, bağlı oldukları örgütler ya da ideolojik duruşları yüzünden üzerlerinde siyasi baskı hissetmelerinin önüne geçmekti. Böyle bir format oluşturmak istedik ve davet edilenlerin çoğu bunu kabul etti. Ama merkezi İstanbul'da olan Suriye Devrimci ve Muhalif Güçler Ulusal Koalisyonu'nu davetimizi kabul etmedi. Sonuç olarak Moskova'da otuz kadar kişi bir araya geldi. Yaklaşık 20 farklı örgütün temsilcisi katılım gösterdi.
"SONUÇ UMUT VAAT EDİCİ"
-Görüşmenin gündem maddeleri hakkında bilgi verir misiniz?
Görüşmeler resmi formatta gerçekleşmediği için, belirlenmiş çok kesin bir gündemi de yoktu. Suriyeli taraflar, bizim hiçbir etkimiz ve müdahalemiz olmadan görüşebilmeleri için Moskova'ya davet edildi. Toplantı salonunda Rusya Dışişleri Bakanlığı ya da Rus hükümetinden temsilciler yoktu; yalnızca Rus bilim insanları vardı, onlar da moderatör olarak katıldı. Suriyeli tarafların bir arada toplanma nedeni, gelecekte nasıl yaşayacaklarını, Suriye'yi nasıl yaşanabilir bir hale getireceklerini, ülkelerindeki krizi nasıl çözebileceklerini tartışmaktı. Bildiğim kadarıyla tartışmalar çok hararetli geçti ve sonuç umut vaat edici. Rusya olarak Suriye krizinin yalnızca siyasal yoldan çözülebileceğini düşünüyoruz. Geçen yıllar, askeri yöntemlerin çözüm getiremeyeceğini gösterdi.
"TOPLANTI BAŞARILI OLDU"
Suriyeli tarafların bir araya gelip konuşmuş olmaları bile iyi bir gelişme. Çünkü birbirini suçlamadan, ideolojik tartışmalara girmeden konuşmak, yapıcı diyalog kurmak çok önemlidir. Değerli Rusya Doğu Bilimleri Enstitüsü Başkanı Vitaliy Naumkin, Moskova'daki Suriye görüşmelerinin sonuçlarına dair 'Moskova Prensibi' başlıklı özetleyici bir metin hazırladı. Metinde yer alan 11 prensip şöyle: Suriye'nin egemenliği korunacak, uluslararası terörizmle mücadele edilecek, Cenevre Mutabakatı temelinde siyasal çözüm sağlanacak, Suriye'nin geleceği demokratik yollarla halk tarafından belirlenecek, ülkeye dış müdahaleye izin verilmeyecek, devlet kurumlarının işlevleri korunacak, hukukun üstünlüğü, vatandaşların eşitliği ve halk barışı sağlanacak, Suriye'de yabancı askeri güç bulundurulmayacak.
Görüşmelerde ortaya çıkan bu tabloyu, kesinlikle olumlu bir gelişme olarak değerlendirebiliriz. Moskova görüşmeleri başlamadan önce birçok kişi, müzakerelerin başarılı olmayacağını, katılımcıların sadece kavga edip geri döneceklerini düşünüyordu. Halbuki böyle olmadı. Tam tersine, diyalog için bir zemin oluşturuldu. Yani toplantıların başarıya ulaştığını söyleyebiliriz.
"KRİZ SURİYE'NİN İÇ MESELESİDİR"
-ABD ve müttefiklerinin, Suriye'de Esad'sız çözüm formülünden vazgeçtiklerine dair basında birçok iddia ve analiz yer alıyor. Siz bunları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bu iddiaları doğrulaması ya da yalanması gereken ABD'nin kendisidir. Ama bence bu tür bir açıklama yapmayacaklar. Suriye krizine dışarıdan müdahale edilmesinin, süreci hiçbir yere götürmediğini yıllar içinde gördük. Moskova'da görüşen Suriyeli temsilciler, bahsettiğim on bir prensip haricinde bir başka belge üzerinde de uzlaşı sağladılar. Arapça hazırlanan bu belge, 'Uluslararası Toplumdan Beklediklerimiz' adını taşıyor ve dört maddeden oluşuyor.
Bu çerçevede, Suriye'ye insani yardımların artırılması, tek yönlü ekonomik yaptırımların hafifletilmesi, İsrail'in saldırgan eylemlerinin kınanması ve en önemlisi de Suriye'ye yabancı müdahalenin kınanması isteniyor.
Özellikle dördüncü maddede gördüğümüz gibi, krizin çözümü Suriye'nin kendi iç meselesidir. İktidarın değişip değişmeyeceğine Suriyeliler kendileri karar verecek. Bunu da, Cenevre Mutabakatı'nda belirtildiği gibi, kapsamlı diyalog sayesinde yapacaklar. Umuyoruz, Rus diplomatların girişimiyle Moskova'da gerçekleşen görüşmeler de bu sürece yardımcı olmuştur.