Bir yılı aşkın süredir İran ile 5+1 grubu arasında aktif şekilde yürütülen nükleer müzakerelerde muhtemelen son aşamaya gelindi. Taraflar, görüşülen kapsamlı anlaşmanın siyasi temelinin Mart sonlarına kadar atılmış olacağını umuyor. Nihai anlaşma metninin ise 1 Temmuz’a doğru hazırlanması planlanıyor. Peki, bu umutlar ne kadar gerçekçi?
Müzakerelerin ön sonuçlarına dair çok sayıda iddia ve söylentiler var. Kimileri anlaşma metninin yüzde 95 oranında hazır olduğunu, kimileri ise tarafların birçok konuda görüş ayrılıklarının olduğunu, uzlaşma ihtimalinin düşük olduğunu iddia ediyor. Belli ki bütün bu söylenti ve iddialar müzakere sürecinin başarıyla sonuçlanmasını bir şekilde engelliyor. Nükleer sorunun bir an önce çözülmesine belki de en çok ilgi duyan liderler Obama ve Ruhani büyük diplomatik oyun oynuyor.
Siyaset uzmanı, doğu bilimci İrina Fedorova konuyla ilgili şunları söyledi:
"Başkan Obama’nın bahsettiği İran’a baskının, Tahran’ın taviz vermeyi reddetmesi halinde kendisine yönelik yaptırımların sertleştirilmesi anlamına geldiğine şüphe yoktur. ABD Başkanı’nın açıklamasının bir yılı aşkın süredir İran ile Altılar Grubu arasında yapılan pazarlığın bir unsuru olduğunu düşünüyorum. Aslına bakılırsa, müzakerelerin olumlu şekilde sonuçlanması tüm tarafların işine yarıyor."
PETROL DEVLERİ YAPTIRIMLARIN KALKMASINI BEKLİYOR
Tahran’ın buna ilgi duyması gayet doğal. Sonuçta bu rejimin istikrarını ilgilendiren bir konu. ABD’ye gelince, Obama yönetimi Ortadoğu’da Washington’un çıkarlarına uyan yeni güç dengelerini kurmaya çalışıyor. Bu süreçte de İsrail, Suudi Arabistan, Türkiye ve İran’a özel bir rol düşecek gibi görünüyor. Ve İran’ın bu rolü etkili şekilde oynaması için nükleer sorunun tamamen çözülmesi şart.
AB’nin İran karşıtı yaptırımların kaldırılması isteğinin temelinde ekonomik nedenler var. İran Petrol Bakanı Bican Zangene’nin yaptığı açıklamaya göre, dünya petrol devleri İran’a geri dönmek için uluslararası yaptırımların kaldırılmasını sabırsızlıkla bekliyor. İran’ın nükleer sorununun çözüme kavuşması gerek siyasi, gerekse ekonomik açıdan Rusya ve Çin’in de çıkarlarına uyuyor.
Böylece nükleer müzakerelerin olumlu şekilde sonuçlanması için çeşitli nedenler var. En önemlisi, sabırlı davranıp çelişkilerle dolu, karmaşık müzakere sürecine engel olmamak.