Peşmerge finansmanı, Erbil ve Bağdat arasında sürekli tartışma konusu oluyor. Peşmerge, bölgesel güç olarak, Irak Anayasası’nın 121. maddesi gereği sadece Kürdistan sınırları içerisinde hareket edebiliyor. Ancak bazı birlikleri, Irak’ın dış sınırını da koruduğu için Bölgesel Yönetim, harcamaların bir kısmının Irak hükümetine ait olduğu konusunda ısrar ediyor.
Irak Başbakanı Haydar Al-Abadi, 3 Aralık 2014 tarihli anlaşmada bulunan formül temelinde, Irak bütçesinde Kürt bölgesi için pay ayrılmasını kabul etti ve peşmergenin silahlanması ve maaşı için Kürdistan’a ek 1 milyar dolar ödeneceğine söz verdi.
Bu kararlar, peşmergenin, ülkenin kuzeyinde IŞİD’e karşı mücadele eden temel güç olduğu dönemde alındı. Ancak Irak’ta sık sık olduğu gibi, bu kararlar fiili uygulamaya geçirilmedi ve peşmerge harcamaları tamamen Kürt Bölgesel Yönetim’e kaldı. Halen peşmerge, Irak’ın dış sınırının yanı sıra, IŞİD ile olan 1050 kilometrelik iç sınırı da korumak zorunda.
Ortadoğu ve Kürt sorunu uzmanı Vadim Makarenko, bu konuda şu değerlendirmede bulundu:
“Elbette, Irak mali sorunlar yaşıyor, çünkü tamamen petrol gelirlerine ve dış yardımlara bağımlı. Irak topraklarında çok sayıda mülteci bulunuyor. Petrolün varil fiyatı için 60 dolardan hesaplanan bütçedeki açık, 19 milyar 720 milyon dolar civarında. Irak bütçesinin temel harcama kalemleri olan Savunma ve İçişleri bakanlıklarının sıkıştırılması zor görünüyor.
Peşmerge sayısı, Haziran 2014’te yaklaşık 127 bindi. Aylıkları, toplamda yaklaşık 30 milyon doları buluyordu. Bugün, peşmerge sayısının önemli ölçüde arttığını söyleyebiliriz. Tabii, maaşları da yükseltildi. Zira peşmerge savaş veriyor ve önemli kayıplar veriyor. Burada bir tek siyasi çalışma yetersiz olur.”
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin Rusya Temsilcisi Burhan Aso, Sputnik radyosuna demecinde, Kürdistan’ın federal merkez ile yaşadığı bütçe sorununu şu sözlerle yorumladı:
“Kürdistan ve merkez hükümet arasında yapılan anlaşmanın ardından Erbil’in günlük 250 bin varil petrolü ihraç etmesi, bunun karşılığında Bağdat’ın da bütçenin 1/12’sini Kürdistan’a göndermesi gerekiyordu. Ancak Bağdat’tan halen tek kuruş gelmedi. Son iki günde, Bağdat’ın bu parayı gönderme niyetinde olmadığının belirtileri ortaya çıktı. Bağdat, teknik sorun olduğunu açıklasa da bence bu böyle değil.
Bağdat’ın bazı çevreleri, Erbil’e her gün yeni suçlamalarda bulunuyor. Suçlamaların konusu, peşmergenin IŞİD’den geri alınan tartışmalı toprakları kontrol altına alması. Ancak bu tartışmalı toprakların peşmergenin kontrolünde bulunması, aslında Bağdat’ı sevindirmeli. Çünkü peşmerge, böylece üzerine çok büyük görev aldı. Bu görevi aslında federal ordunun yapması gerekiyordu, ancak bunu yapacak yetenekte değil. Bazı araziler için tartışmalı olduğunu söylüyorlar, oysa aslında buralar tarihsel olarak Kürtlerin topraklarıdır. Peşmerge, Kürtlerin hiçbir zaman yaşamadığı toprakları işgal etmek istemiyor.”
Hiç şüphesiz Kürdistan’ın Irak federal hükümeti ile ilişkileri, daha çok kez siyasi sorunlara takılacak ve her iki tarafın büyük çabalar göstermesi gerekecek. Zira iki taraf arasındaki normal ilişkiler, Irak’ın kaderi ve toprak bütünlüğü için son derece önemli.