Yunanistan’ın en popüler günlük gazetesi Kathimerini’nin Türkiye, Kıbrıs ve Kuzey Kıbrıs masasının baş editörü Nikolaos Stelya, Radyo Sputnik’e verdiği demeçte şunları söyledi:
"SYRIZA tek başına hükümete gelmedi, tek bir parti değil. Bir konfederasyon gibi yapılanmış bir parti. Partinin içerisinde Troçkistler, Marksistler feministler, ekologistler gibi birçok fraksiyon var. Bu fraksyonların da dış politikada zaman zaman sesi duyuluyor. Önümüzdeki süreçte SYRIZA içeresindeki sol Marksist kesimin sesi duyulursa Türk-Yunan ilişkilerinde bir yakınlaşma söz konusu olabilir. Ama bu muhalefetin sesi çıkmaz da merkez soldan bugün SYRIZA'ya gelmiş olan eski Pasok taraftarlarının sesi duyulursa pek de değişiklik beklenmemeli diye düşünmekteyim.
Öte yandan tabii hem Ege'de hem Kıbrıs'ta bir gerilim sözkonusu. Kısa zamanda SYRIZA'nın olumlu adımlar atması da bir şekilde Türkiye'ye bağlı. Yani iki taraflı adımların atılması gerekiyor. Şu an görebildiğimiz kadarıyla ne Türkiye buna hazı, ne de Atina. Onun için önümüzdeki dönemde en azından kısa dönemde hükümetin kurulmasından birkaç hafta ya da birkaç ay sonra çok radikal değişiklikler olmamalı. Tabii SYRIZA sürprizler yapmazsa."
"YUNANİSTAN'IN ÖNCELİĞİ AB"
Türkiye Uluslararası İlişkiler ve Stratejik Analizler Merkezi (TÜRKSAM) uzmanı Hanife Çetin de konuyla ilgili olarak şunları söyledi:
"Yeni dönemde Türkiye ve Yunanistan arasındaki ilişkilerin çok ilginç ve de farklı bir tecrübeye yol açacağını düşünüyorm. Yunanistan’da da neler olacağını henüz bilemiyoruz, Yunanistan’ın gündeminde daha çok AB var. Dolayısıyla iki ülkenin ‘apayrı gündemlerle' yoluna devam edeceğini söylemek mümkün olacaktır. Karşımızda yeni bir Yunanistan var ve öncelikleri arasında Türkiye değil, AB var. Çipras’ın asıl AB’yle ne yapacağı merak ediliyor. Öte yandan, SYRIZA’nın 2012 parti programında ‘Türkiye ile istikrarlı bir anlaşmaya varılması için müzakere edilmesi’ ifadesi yer alıyordu. Bu da ilişkiler açısından beklentileri yükseltiyor.
Yunanistan’da yaşayan Türk azınlık büyük ölçüde SYRIZA’ya yöneldi. SYRIZA Gümülcine’den % 50 oy aldı; Türk kökenli 3 milletvekili var. Parti azınlık haklarına sahip çıkıyor. Bu bakımdan Türkiye'nin de olumlu ilişkiler kurması bakımından önemli bir yaklaşım. Ayrıca daha önceki iktidar döneminde başlayan bir yakınlaşma söz konusu. Bunun da değişeceğini o bakımdan zannetmiyorum. Hatta olumlu yönde gelişeceğini düşünüyorum.
2004’te Kıbrıs referandumu döneminde Çipras’ın Annan Planı’na ‘evet’ için çalıştığını biliyoruz. Bu da uzlaşmacı bir tutumunun olduğunu gösterir. Dolayısıyla ilişkilerin gelişmesi beklentisindeyiz."
"TÜRKİYE'YE KARŞI SERT POLİTİKA BEKLENEMEZ"
Lambrakis Press Group Haber Mudürü Yannis Mandalidis ise konuyla ilgili görüşlerini şöyle değerlendirdi:
"Yeni hükümetin Yunanistan-Türkiye ilişkilerini bakışını algılabilmemiz için önce yeni Dış İşleri Bakanı Nikos Kojias'ın kim olduğuna dikkat etmemiz gerekiyor. Nikos Kojias bir akadimisyen, yirmiden fazla kitabı var. Dış işleri ve diplomatik konularda daha aktif bir dış politikadan yana. Yeni Dış İşleri Bakanı eskiden Avrupa taraftarı ve Berlin-Paris eksininde bir AB politikasından yanaydı. Tabii ki güçlü Avrupa politikası demek Amerikan politikasına direnç göstermektir. Bu açıdan bakıldığında Atlantik ekseninde yani AB-Amerika Birlişik Devletileri ilişkilerinde daha çok Avrupalı bir tutum sergilemekteydi. Sanırım bu politikasını şimdi Dış İşleri Bakanı olarak politikaya dönüştürecektir.
Türkiye ile ilişkilerine gelince, kendisi eskiden verdiği demeçlerde Türkiye'ye karşı daha aktif bir politika taraftarıydı. Türk-Yunan ilikilerinde Yunanistan'ın daha aktif bir rol alması gerektiği görüşündeydi. Türkiye'nin değişen jeopolitik rolünde Yunanistan'ın kendi politikasını geliştirme taraftarıydı. O bakımdan Yunanistan'ın yeni dış politikasının Pasok hükümetlerinin izlediği politikalardan pek farklı olmayacağı, biraz daha aktif olacağı görüşündeyim. SYRIZA hükümetinin Türkiye'ye karşı sert bir tutum sergileceğini sanmıyorum. Zaten ideolojik olarak da SYRIZA milliyetçi bir parti değil. Tam tersine sol bir parti. Bu bakımdan Türkiye'ye karşı sert bir politika beklenemez. Aktif rol sert polika anlamına gelmiyor. İkili ilişkilerde Kıbrıs sorununun çok önemli, anahtar bir rolü var. O açıdan Atina'da Dış İşleri Bakanı kim olursa olsun önemli değişiklik olacağını sanmıyorum."