'SYRIZA'nın zaferi Avrupa'daki benzerlerine ilham verebilir'

Financial Times gazetesi seçimleri ‘Yunan solcuların zaferi, Euro birliğinin gözdağını devirdi' başlığıyla manşete taşırken, SYRIZA'nın çok önemli bir zafer elde ettiğini belirtip bu durumun Avrupa'daki benzer partilere ilham olabileceğini öne sürülüyor.

2008'DEN BU YANA İLK DEFA

SYRIZA'yı ‘baş kaldıran bir solcu parti' olarak tanımlayan gazete, haberde şu ifadeleri kullandı: "SYRIZA'nın koalisyon kurmaksızın tek başına iktidar olması, partinin radikal sol kaldırıcı etkisini güçlendirecek. Ayrıca ekonomik krizin çıktığı 2008 yılından bu yana ilk defa bu denli açıkça tasarruf karşıtı olan bir yönetim karşımıza çıkacak. 40 yaşındaki Aleksis Çipras tarafından yönetilen parti, İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana Avrupa demokrasisinde iktidara gelen en solcu iktidarlardan biri olacak. SYRIZA'nın tutucu finansal yönetime ve siyasi birliğe meydan okuması, İspanya'daki Podemos partisi gibi kendisine benzer hareketlere ilham verecektir. Podemos lideri Pablo Iglesias, seçimlerde Çipras'ın kampanyasına destek vermek için Yunanistan'a uçmuştu."

Yazıda, diğer Avrupalı liderlerin SYRIZA'nın iktidar konusundaki tecrübesizliği ve partideki aşırı solcuların etkisi nedeniyle endişelendiği de belirtildi. Ayrıca Çipras'ın Avrupa Birliği ve IMF'deki kredi sağlayıcıları tarafından da baskı altında tutulmaya çalışılacağı, partideki aşırı solcuların da pazarlıkları zorlaştıracağı öne sürülüyor.

Yazıda şöyle denildi: "Diğer kuzey Avrupa ülkelerinin de desteklediği Almanya, Yunanistan'la anlaşmada küçük bir değişikliğe bile şiddetle karşı çıkıyor. Dolayısıyla borçlarda rahatlamaya yönelik herhangi bir girişime, örneğin vadesi dolmuş borçlar için ek süre talep edilmesine bile, onay vermekten kaçınacağı düşünülüyor. Dün akşam bir açıklama yapan Almanya Merkez Bankası başkanı Jens Weidmann, yeni Yunan hükümetinin yapısal sorunlarına eğilmeye devam edeceğini umduğunu ifade etti. Weidmann, ‘Umarım yeni hükümet kendisinden beklenenleri ve bugüne kadar elde edilen kazanımları sorgulamaz' dedi. Risk danışmanlığı veren Eurasia Group'tan Mücteba Rahman ise 'Çipras'ın çok karmaşık finansal ve siyasi zorluklarla mücadele etmesi gerekiyor. Ülkenin durumu düzelmeden önce kötüye gideceğe benziyor' değerlendirmesinde bulundu."

GUARDİAN: SİYASETİ ALAŞAĞI ETTİ

Guardian gazetesinin manşetinde ise ‘SYRIZA'nın tarihi zaferi, Yunanistan'ı Avrupa'yla ihtilafa sürüklüyor" ifadeleri yer aldı. Avrupa editörü Ian Traynor'ın kaleme aldığı yazıda, seçmenlerin radikal bir alternatifi, Avrupa Birliği'nin tasarruf planına tercih ettiği belirtildi.

Yazıda, Ekim 2009'dan bu yana Yunanistan'da devam eden Euro krizi ve ‘tek bir para birimi doğru mu' tartışmaları hatırlatılıp "Ancak Yunan seçmenin, Avrupa tarafından dayatılan harcamalardaki vahşi kesintilere ve vergi zamlarına karşı çıktı denildi.

Yazıda şu ifadeler yer aldı: öyle "Seçmenler iktidarı, 40 yaşındaki karizmatik lider Aleksis Çipras'a devretti. Eski komünist Çipras, SYRIZA çatı partisi adı altında sol partileri yönetiyor. Seçim sonrası anketlerine göre Çipras, iktidardaki merkez sağ Yeni Demokrasi partisine önemli bir fark atarak zafer elde etti. Seçim öncesi anket sonuçlarını aşan ve 1974'teki askeri darbeden bu yana ülkeyi yöneten iki büyük partiyi dışarıda bırakan sonuçlarda tek bir nokta henüz belli değil. SYRIZA eğer parlamentodaki 300 koltuktan 151'ini almayı başarırsa, Tsipras koalisyon ortakları olmaksızın hükümet kurabilecek. Çipras'ın kazanması öngörülüyordu ancak bu zafer yaygın ve etkili oldu. Yine de oyların mutlak çoğunluğunu alması sıradışı olarak görülüyor. Avrupa'da parlamenter sistemlerde, tek bir partinin çoğunluğu alması bugünlerde oldukça nadir rastlanan bir durum. SYRIZA gibi yeni ve gücü hiç denenmemiş bir partinin elde ettiği zafer, Avrupa'da son 5 yıldaki tutucu mali yaklaşımların nasıl siyaseti alaşağı ettiğini gösteriyor. Avrupa Birliği'nde ilk defa güç Brüksel ve Berlin'in şiddetle karşı çıktığı popülist bir yabancıya veriliyor. Üstelik SYRIZA, Avrupa'daki mevkidaşlarının aksine Avrupa Birliği'ne karşı çıkmıyor. İlk defa bir Avrupa ekonomik krizinden doğan bir oluşum, açıkça tasarruf tedbirlerine karşı çıkan bir parti, Avrupa Birliği içinde resmi olarak göreve başlayacak. Sonuçlar Yunanistan'ın Euro birliğinde veya Avrupa Birliği'nde kalıp kalmayacağı sorularını doğuruyor. Ayrıca Avrupa'daki diğer tasarruf karşıtı hareketlere emsal oluşturuyor. Bunların başında bu sene seçimlerin gerçekleşeceği İspanya geliyor. Sonuçlar ağırlıklı olarak Berlin tarafından belirlenen politikalara karşı halkın itirazını da ortaya koyuyor."

Gazete, ‘Çipras'ın şimdi Yunanistan'ın Avrupa kaderini elinde tuttuğu' yorumunu yaparken, ne kredi verenlerin de de SYRIZA'nın Euro'dan çıkmak istemediğini kaydedip pozisyonların birbirinden çok uzak olduğu ve şu anda arada bir köprü kurmanın zor göründüğünü ileri sürdü.

TİMES: YENİ BİR AKIM

Times gazetesi ise SYRIZA 'nın seçimleri kazanmasıyla borsanın canlandığını yazdı. Haberde, "Yunanistan, kemer sıkma politikalarına karşı çıkan ve Berlin ile Brüksel'den emir almayı reddeden radikal sol parti SYRIZA 'yı seçerek, Avrupa'yı şoke etti" ifadelerine yer verildi.

Gazete, ekonomik krizden bu yana ilk defa tasarruf politikalarına karşı çıkan bir partinin Avrupa'da gücü eline aldığı ve bunun yeni bir akım olduğu vurgulandı.

Haberde, SYRIZA'nın başarısının İspanya'daki ve Avrupa'nın diğer yerlerindeki benzer partilerin kendilerine güvenini artırdığı belirtildi. Gazete, bununla birlikte Brüksel, Frankfurt ve IMF'nin Çipras'ın ‘asgari ücretin artırılması, binlerce devlet memurunun işe alınması, bir dizi sosyal refah programının hayata geçirilmesi' gibi sözlerini nasıl tutacağını beklediklerini de dikkat çekti.

INDEPENDENT: SYRIZA, AB'DE EKONOMİK KUŞATMAYI KIŞKIRTABİLİR

Independent gazetesinde ise gazeteci Patrick Cockburn, Yunanistan seçimleriyle ilgili Atina'dan bir yazı kaleme aldı. Cockburn, "SYRIZA başarılı olursa, Avrupa Birliği'nde ekonomik bir kuşatmayı kışkırtabilir" yorumu yaparken, SYRIZA'nın tek başına hükümet kurabilme ihtimalini hatırlatıp aksi halde Pasok ve Potami gibi ortaklarla koalisyon hükümeti kurabileceğine dikkat çekti.

Ancak Cockburn'e göre, 4 milyon Yunanı fakirleştiren tasarruf programında rahatlama peşinde olan parti, er geç Avrupa Birliği ile yüzleşmek zorunda kalacak. "Çipras ne Avrupa Birliği'nden ne de Euro'dan çıkmak istemiyor" diyen Cockburn, zaten bu iki seçeneğin ülkede de çok popüler olmadığına dikkat çekti.

Ancak Cockburn, Avrupa Birliği'nin tasarrufa karşı rahatlama talebinde yumuşama göstermeyeceğini çünkü bunun borcu yüksek olan İtalya, İspanya ve Fransa gibi ülkeler üzerinde de etkisi olabileceğini ileri sürdü.