Petrol fiyatlarının yaklaşık yüzde 40 oranında düşmesi, farklı ülkeleri farklı şekilde etkiledi. Örneğin, bütçenin yüzde 96’sı petrol gelirlerine dayanan Irak Kürdistanı, diğer petrol ülkelerinin karşılaştığı sorunları yaşamıyor. Nedeni, petrol varil fiyatı 100 doların üzerindeyken yatırımcıların Kürdistan’a büyük paralar yatırarak petrol sanayisini neredeyse sıfırdan kurması. Ancak Kürtler için bu yatırımlar, kazançtan çok sorunlara yol açıyordu. Kürtlerin, kendi bölgelerini bağımsız olarak geliştirme hakkına sahip olduğunu Bağdat yönetimine kanıtlama isteği, bu sorunlardan sadece biriydi. Erbil, petrol üretimini geliştirerek ve petrol boru hatları inşa ederek zarar etmenin yanı sıra, hakkı olan parayı alamıyordu, çünkü federal bütçede öngörülen ödemeler geciktiriliyordu. Irak bütçesinin Kürdistan’a borcu şu anda birkaç milyar dolara varıyor.
Yani petrol fiyatları yüksekken Erbil’in gelirleri yine de orta düzeydeydi. Bu nedenle, petrol piyasasındaki durumun dramatik şekilde değiştiği bugünde, bölge yönetimi, gelirden ziyade yatırımcıları kaybetmekten korkuyor.
Üstelik petrol üretimiyle ilgili bazı tartışmalı konuların Kasım 2014’te çözüme kavuşturulması, Erbil-Bağdat ilişkilerindeki gerginliği yatıştırmıştı. Kürtler tekrar federal bütçeden para alamaya başlamıştı. Erbil ve Bağdat arasındaki normal ilişkilerin devam etmesi, petrol fiyatlarındaki düşüşün yol açtığı kayıpları telafi eder. Üstelik Irak, fiyat düşüşü sonucu doğan kaybı telafi etmek için petrol üretimini artırmayı planlıyor.
Dış faktörler açısından bakıldığında, bölge daha çok IŞİD savaşından etkileniyor. Bu savaş, Kürtleri tüm bölgesel kaynakları harekete geçirmeye zorluyor. Ancak bu savaşın bölge ekonomisine olumlu etkisi de olacak. Örneğin, askeri teçhizatın tamiri için ilgili tesislerin kurulması gerekecek, gelişmiş inşaat sektörü ile diğer yerel üretimlere, özellikle de ulaştırma altyapısına ihtiyaç olacak.
Bölge ekonomisinin gerilemesinden ve ekonomik sorunların artmasından çok, ekonomik büyümeyi ve iyileşmeyi bekleyen Kürt uzmanlarının görüşü de bunu doğruluyor. Irak’ın ulusal parası dinarın istikrarlı olması, bunun objektif göstergesi.
Erbil merkezli Salahattin Üniversitesi öğretim görevlisi Doç. Dr. Radvan Badini, tek sorunun merkez yönetim ile Kürt Bölgesel Yönetimi arasındaki karmaşık ilişkilerin olduğunu söyledi:
“Petrol fiyatlarının düşmesi, halkı pek etkilemiyor. Temel sorun, Erbil ve Bağdat arasındaki ilişkiler. Bu sorunlar, para transferini etkiliyordu. Bu yüzden maaşlar, 3-4 ay geciktiriliyordu. Halkın alım gücü zaten düşük. Ancak bunu, doğrudan petrol fiyatlarındaki düşüşe bağlayamayız. Halk yönetime inanıyor. Hükümet yetkilileri periyodik olarak bilgi veriyor. Örneğin çıkan yakıt sorunları hızla çözüldü. Bazıları, bu durumu istismar etmeye çalıştıysa da başarılı olamadı. Ancak genel olarak durum sakin. Çabalar, teröre karşı mücadeleye yoğunlaştırıldı.”
İki güçlü dış faktörün birleşmesi – federal merkezle ilişkilerin nispeten normalleşmesi ve IŞİD’e karşı mücadelede Irak Kürdistanı’nın köprübaşına dönüşmesi – petrol fiyatlarındaki mevcut düşüşe rağmen, Kürt bölgesinde ekonominin yavaşlamasını engelleyen koşullar yaratıyor.