Ukrayna'nın doğusunda tansiyon düşmüyor. Çatışmaların son bir haftada yeniden şiddetlendiği ülkede çözüm arayışlarına, iptal edilen zirvelerin ardından, bugün Berlin'de devam edilecek. Rusya, Ukrayna, Almanya ve Fransa'dan oluşan Normandiya 4'lüsü Almanya'da toplanarak krize çözüm üretmeye çalışacak. Masanın öncelikli konusu ise toplanamayan Ukrayna Temas Grubu'nun çalışmalara başlayabilmesi…
Peki, diplomatik trafiğin Astana ve Minsk'te kesintiye uğradığı süreçte Berlin krizin çözümüyle ilgili yeni bir şey söyleyebilir mi? 21. Yüzyıl Enstitüsü'nden Slav Araştırmaları uzmanı Erhan Canikoğlu, gelişmeleri Radyo Sputnik'te yorumladı.
"BATI'DA UKRAYNA KRİZİNE YÖNELİK TUTUM FARKLILIKLARI VAR"
Batı'nın Ukrayna krizinin çözümüne yönelik, farklı bir strateji izlediğini yineleyen Canikoğlu, "Birincisi, Rusya'ya yönelik yaptırım uygulanması, doğrudan ayrılıkçı bölgelerdeki halkın ve yöneticilerinin taleplerinin neler olduğu, bunların karşılıklı olarak nasıl uzlaştırılabileceği konusunu tartışmaktan çok, Batı bir şekilde Ukrayna'nın toprak bütünlüğü temelinden hareket ederek sorunun bu şekilde çözülmesini ve ayrılıkçıların desteklediklerini düşündükleri Rusya'yı ekonomik yaptırımlarla zayıflayarak siyaseten geri adım atmaya çalışması var. Müzakereleri de destekler gibi görünüyor. Burada şunu da dikkate almak lazım: Washington'la Avrupa'nın bazı ülkeleri arasında aslında Ukrayna krizine yönelik tutum farklılıkları mevcut ancak görüldüğü gibi bu, zaman zaman ortaya çıkmakta… Normandiya 4'lüsünün girişimi yine aynı şekilde Minsk Temas Grubu'nun görüşmelerinin bu aşamada sonuç verip vermeyeceği biraz tartışmalı. Zira Ukrayna'da hali hazırda askeri güç ile Donbass bölgesinde bir hâkimiyet sağlanması hedefleniyor. Ayrılıkçıların ya da Rusya'nın müzakere masasında elinin zayıflatılması hedeflenmekte" dedi.
"RUSYA İLE ABD ARASINDAKİ AYRIŞMA, BM'DE DE KENDİNİ GÖSTERİYOR"
Ukrayna'nın tartışılacağı bir diğer zemin ise BM olacak. Güvenlik Konseyi, bu akşam krizdeki son durumu masaya yatıracak. Toplantıdan herhangi bir kararın çıkmasını beklemediklerini söyleyen Rus Temsilci Vitaliy Çurkin, "Güvenlik Konseyi'nde ciddi bir bölünme yaşanıyor" dedi.
Peki, BM Ukrayna'yı çözebilecek potansiyelden fazlasıyla uzak mı? Güvenlik Konseyi'nin çatıştığı, bölündüğü bir ortamda Ukrayna'yı hangi inisiyatif çözebilir? Canikoğlu'nun yanıtı şöyle: "Güvenlik Konseyi, dediğiniz zaman akla gelen veto yetkisine sahip 5 daimi ülke Çin, ABD, Rusya, İngiltere ve Fransa… Bu ülkelerden herhangi biri belirli bir karar doğrultusunda vetosunu kullandığı zaman o karar alınamıyor. Gerek Soğuk Savaş döneminde gerekse bundan sonraki yıllarda belirli uluslararası sorunlarda bunun nasıl çözüleceğini, hangi yöntemle çözüleceğini kararlaştıran da aynı konsey. Fakat ABD ve Rusya arasındaki fikir, politika, strateji ve çıkar ayrılığı BM ve benzeri uluslararası örgütlerde de kendini göstermekte. Bugüne kadar İsrail'le ilgili de geçmişte bir karar alınması öngörülüyordu ama burada da bir karara varılamadı. Güvenlik Konseyi, üyelerinin kendi ulusal çıkarlarını realize etmek için gerçekleştirdiği hareket tarzının esiri oluyor."