Sputnik haber ajansına konuşan Türk akademisyen ve siyasi uzman Doç. Dr. Toğrul İsmayıl, Rus-Türk ilişkilerini değerlendirdi.
İsmayıl, “Tabii 2014 yılında Rus-Türk ilişkilerinde zorluklar yaşandı. Özellikle Ukrayna’da yaşanan kriz ile ilgili ikili ilişkiler ciddi bir sınav karşısındaydı. Fakat genel bir değerlendirme yaparsak, bu durumda şunu ifade etmemiz lazım: Bu sınav başarıyla verdik. En azından Rus-Türk ilişkileri çok pragmatik ve akılcı bir politika üzerinde kurulmuş bulunuyor. İkili ilişkiler göz önünde bulundurularak ilgili çıkarlar, bölgedeki genel çerçeveden hareketle, hem Türkiye hem de Rusya, bu ikili ilişkileri oluştururken iki ülke arasındaki başta ekonomik olmak üzere birçok konuda olumlu ortam oluşturacak meseleleri gündeme getirdi. Tabii ki son olarak, özellikle enerji alanında çok büyük amaçlar vardı. Bunlardan en son noktada Türk Akımı dediğimiz doğalgaz projesinin, Rusya Devlet Başkanı sayın Vladimir Putin’in Türkiye ziyaretinde (1 Aralık 2014) açıklamasıyla en üst boyuta ulaşmış oldu. Umarız bu ilişkiler, 2015 yılında da gelişmeye devam eder” dedi.
"İlişkiler daha da gelişmeye devam edecek"
2015 yılı açısından ikili ilişkileri değerlendiren Türk uzman, “Tabii ki sorunlar olacak. Fakat şunu görüyoruz: her iki ülke de, bu sorunları aşmayı başardı. Örneğin krizde en önemli konulardan biri Ortadoğu’da Suriye meselesi. Bu konuda iki ülke yönetimi ve siyasilerin görüşleri bağdaşmıyor. Fakat buna rağmen pragmatik görüş sergiliyoruz. Dolayısıyla ilişkilerimiz zarara uğramamakta. Kafkaslar’da özellikle Ermenistan ve Azerbaycan’ın Yukarı Karabağ bölgesinde görüş farklılıklarımız var. Ama buna rağmen her iki ülkedeki siyasi çevreler, ortak bir fikir oluşturmaya çalışıyorlar. Yine Ukrayna konusunda görüş ayrılıkları var. Türkiye, Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü destekliyor ama buna rağmen ABD ve AB’in Rusya’ya yönelik yaptırımlarına da katılmamakta. Daha akılcı ve daha düşünülmüş bir politika yapılmaya çalışılıyor. Tabii burada Türkiye’nin amacı bölgede istikrarı sağlamak ve ekonomi işbirliğini artırmak. Çünkü ekonomi işbirliği geliştikçe, bunun ardından siyasi, kültürel ve diğer ilişkiler de devam edecektir.” şeklinde konuştu.